Aziz Şah – 29/6/2024
Adalet isteyen Pakistanlılar “Bir Türk askeri bir Kıbrıslıyı öldürseydi de ifade vermeden Türkiye’ye kaçabilir miydi?” diye sordu Gemikonağı’nda Naveed Akbar’ın öldürüldüğü yerde…
Bunu soran Pakistanlılara gerçeği söyleyecek Kıbrıslı yoktur. Çünkü Kıbrıs’ın işgal bölgesinde bir Pakistanlıyı bir Türk askeri –kazayla da olsa- öldürdüğünde Kıbrıslılar hemen “biz çok ırkçıyız” ve “hepimiz katiliz” diye sayıklamaya başlar. Hayır, siz kullanışlı ahmaklarsınız…
Pakistanlılara Kıbrıs’ın TC Devleti tarafından işgal edilmiş %37 toprağında birinci derece idari amirin KTBK komutanı olduğunu söylemediniz mi?
Adalet isteyen Pakistanlılar Gemikonağı’nda Akbar’ın öldürüldüğü yerde durup “Bir Kıbrıslı bir TSK subayı tarafından öldürülseydi, asker ifadesi bile alınmadan Türkiye’ye kaçırılabilir miydi?” diye sorduğunda hiç olmazsa Kutlu Adalı gelseydi aklınıza…
Adalet isteyen Kıbrıslılar hiçbir zaman Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü yerde durup sormadı: “Kıbrıs’ta işlenen Kutlu Adalı cinayeti için neden Kıbrıs’ta soruşturma bile açılmadı?”
Pakistanlı Akbar adalet açısından Kıbrıslı Adalı’dan daha şanslıdır!
Önce Akbar’ın davasını güdecek vatandaşı olduğu bir devleti var, Kutlu Adalı’nın davasını güden bir devleti olmadı. AİHM tutanaklarına göre Kutlu Adalı “Kıbrıslıların Kıbrıs Cumhuriyeti’nde çoğulcu demokratik bir sistemde beraber yaşaması gerektiğini savunuyor” olsa da Kıbrıs Cumhuriyeti de davasını gütmedi…
Sonra Akbar’ın arkasında adalet isteyen kader, keder ve değer birliği olan Pakistanlılar var, Kutlu Adalı’nın arkasında ise birbirine karşı hınç, kibir ve nefret besleyen Kıbrıslılar var.
Pakistanlılar eylemlerde sordular:
-Öldürülen bir Kıbrıslı olsaydı TSK mensubu asker ifadesi bile alınmadan Türkiye’ye kaçırılabilir miydi?
Gazeteci Tümay Tuğyan cevap verdi bu soruya sosyal medyada:
-“Bundan yaklaşık 15 yıl önce Mağusa’da bir asker, kaldırımda yürüyüş yapan iki kadını (bu kadınlardan biri benim büyük halamdı) arabasıyla çarparak öldürdü. Güya yargılanmak üzere ülkesine gönderildi. Sen duyduysan sözde yargılamanın akıbetini, biz da duyduk!”…
Pakistanlı Akbar cinayetinin Kıbrıs’ta hazırlanan dosyası Türkiye’ye gönderildi…
Kutlu Adalı cinayeti hakkında Kıbrıs’ta dosya bile hazırlanmadı…
Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker, Yarbay Korkut Eken’le birlikte Kutlu Adalı’yı öldürmeye gelirken uçağa belinde Jeriko marka silahla bindiğini ve Kıbrıs’ta Sivil Savunma’da bir çanta içerisinde Eken’in kendisine UZİ silahı verdiğini itiraf ettikten sonra Türkiye’de ite kaka açılan soruşturma bu sene Şubat ayında kapatıldı.
TC Özel Harp Dairesi’nde özellikle Ülkücülerin kullandığı “Türk İntikam Tugayı” (TİT) mahlasıyla üstlenildi Kutlu Adalı cinayeti. 7 Temmuz 1996’da öğleden sonra saat dört sularında Kıbrıs Gazetesi’nin santralini arayıp “Kutlu Adalı’yı biz öldürdük, örgütümüzün adı Türk İntikam Tugayı’dır” denilerek…
Bir cinayette “TİT” imzası varsaydı, bu “üstüne gitmeyin” uyarısıydı: “Dikkat devlet çıkabilir” demektir “TİT”…
Ergenekon davasında “TİT” ile ilgili mahkeme MİT, Genelkurmay, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet’ten bilgi ister. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın mahkemeye yazdığı yazı düşündürücüdür:
-“TİT ismi 1978’den beri etkili bir illegal örgüt olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışıldı. TİT rumuzu ile üstlenilen eylemlerin büyük bölümü çeşitli şahıs ve kurumlara yönelik tehdit mektupları ve duvarlara yazılmış sloganlardan oluştu, bir kısmı da silahlı eylemlerin üstlenilmesinden ibarettir… TİT adı hedef alınan şahıs ve kuruluşları psikolojik yönden etkilemek ve korkutmak amacıyla paravan bir isim olarak kullanıldı”…
2024 Şubat’ında Türkiye Cumhuriyet Savcısı Soner Şahin “Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi” diyerek Türkiye tarihinin tavan arasına kaldırdı Kutlu Adalı cinayetini.
Kutlu Adalı Kıbrıs’ta Kızılbaş’ta öldürüldü, cinayet dosyası Kıbrıs’ta açılamadı, Türkiye’de kapatıldı.
-Katiller Türkiyeli olduğu için mi Kutlu Adalı hakkında bir dosya bile açılamadı Kıbrıs’ın işgal bölgesinde?
Naveed Akbar Kıbrıs’ta Gemikonağı’nda öldürüldü, katili ve cinayet dosyası Kıbrıs’tan Türkiye’ye gönderildi.
Pakistanlı Akbar adalet açısından Kıbrıslı Adalı’dan şanslıdır, en azından bir dosyası var…
(29 Haziran 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)