Aziz Şah – “Müzakerelerde Crans Montana’da kalınan yerden başlanacak” haberi atıldı ortaya…
20 senemizi Annan Planı ile yediler, 20 senemizi de Crans Montana ile mi yiyecekler?
Crans Montana’da nerde kalmışlardı?
Kimsenin okumadığı Crans Montana kitabında ve belgelerinde yazıyor:
-Garantiler ve müdahale hakkında!
Mülkiyet meselesinde bile anlaştılar: “Kıbrıs Türk idaresi”nde kalacak mülklerde öncelik gaspçılardaydı. Annan Planı’nda olduğu gibi toprak hırsızlığı yasallaşacaktı…
Crans Montana’da kaldıkları yerden başlayacaklarmış…
-“Kişisel mülkiyet hakkı kişiseldir. İnsanların mülkiyet hakkına saygılı olmalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Hristodulidis mülkiyet konusunda gaspçının önceliğini kabul edecek mi?
Garantiler ve müdahale hakkı konusunda Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yalan söylediği için dağıttı Guterres Crans Montana’da masayı…
Yani, müzakereler Crans Montana’da kaldığı yerden başlayacaksa, Guterres’in “Çavuşoğlu’nu yanlış anladım” dediği yerden mi başlayacak?
-“Garanti ve müdahale hakkını 10-15 sene sonra gözden geçirelim” deyince Çavuşoğlu, baddos oldu masa…
İşin ironisi, “yazılı” 1959 Garanti Anlaşması’na uymayan Türkiye, 2017’de Crans Montana’da “yazılı olarak hiçbir taahhütte bulunmam” dedi.
***
Çavuşoğlu tarafından kandırılan Guterres görüşmelerde,
-“Garanti anlaşması feshedilecek” demişti, hiç olmazsa bu konuda haklı çıktı ihtiyar…
Türk istilasının 50’nci yıldönümünde TBMM’de onaylanan “20 Temmuz 1974’ün 50’nci yıl tezkeresi” tarihi önemdedir. Çünkü Garanti Anlaşması feshedildi!
Türkiye resmi olarak ilk kez başta Garanti Anlaşması olmak üzere, Kıbrıs’la ilgili imzaladığı uluslararası anlaşmaları yok saydığını TBMM’de ilan etti.
50 yıldır sürdürdüğü politikayı itiraf etti Türkiye: Bağımsızlığını, anayasal birliğini ve toprak bütünlüğünü garanti ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Garanti Anlaşması’nda yasaklandığı şekliyle bölünmesini savunduğunu ilan etti.
Ankara, 20 Temmuz 1974’te çıkardığı hükümet tebliğinde harekâtı “1960 anayasal düzeninin yeniden tesis edilmesi”ne bağlıyordu. Sırtını Garanti Anlaşması’na dayıyordu…
14 Ağustos’taki harekâtta çıkarılan hükümet tebliğinde ise 1960 anayasal düzeninden hiç bahsedilmiyordu!
14 Ağustos 1974’te “süpürme ve temizlik harekâtı” ile Kıbrıslı Rumları kovarak “Cumhuriyet’in toprak bütünlüğü”nü ortadan kaldırdığında Garanti Anlaşması’nı çöpe attı Ankara.
50 senedir müzakere masalarında “garantör” olarak oturan Türkiye TBMM’de ilan ettiği tezkere ile “Ben artık garantör değilim, Garanti Anlaşması’nı tanımıyorum ve uymuyorum” dedi!
TBMM’de kabul edilen “iki devletli çözüm yegane yoldur” tezkeresini Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği görmezden geliyor…
-Kimden neyi gizliyorsunuz?
“100’üncü yılda Lozan Anlaşması geçerliliğini yitirecek” diye tartışıyorlardı Türkiye’de!
65’inci yılda TBMM’de aldıkları kararla Garanti Anlaşması’nı ortadan kaldırdılar!
Bakın Kudret Özersay sevinçle nasıl selamlıyor TBMM’de alınan “iki devletli çözüm tezkeresi”ni:
-“Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Kıbrıs konusunda kabul edilen tezkere aslında tarihi bir öneme sahip, özellikle sadece Türkiye’deki iktidarın değil ana muhalefet partisinin de iki devletli çözüm siyasetini kalıcı barış için yegane yol olarak tarif eden bu karara destek vermiş olması dikkate değer bir gelişmedir. Yani Türkiye açısından bu yaklaşım artık belirli bir dönemde sadece belirli bir hükümetin politikası değil adeta bir devlet politikası haline dönüşmüş demektir. Kuşkusuz bundan sonra bu yaklaşımın uluslararası toplumun anlayabileceği şekilde nasıl tarif edileceği, altının nasıl doldurulacağı ve bu sonuca hangi diplomatik yol takip edilerek ulaşılacağı konularına odaklanılması gerekecek”…
Malumun ilanıdır tezkere…
70 senelik taksim politikasının TBMM’de deklarasyona dönüştürülmüş hali.
Türkiye “garantör”lüğü kullanarak işgal etti Kıbrıs’ı, “garantörlüğü” kullanarak 50 senedir müzakere masasında işlediği savaş suçlarını “oldubitti” olarak dayattı.
Şimdi ise diyor ki: Ben garantör değilim!
Garanti Anlaşması Ada’nın taksimini doğrudan ve dolaylı teşvik etmeyi yasaklar. TBMM tezkeresinde “yegane çözüm taksimdir” diyor.
Crans Montana’da kaldığınız yerden başlayamazsınız…
Çünkü Türkiye geçirdiği tezkere ile Garanti Anlaşması’nı feshetti. “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü değil, işgalcisiyim” dedi…
İşgalci ile taksimi mi görüşeceksiniz?
(10 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)