Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar Nikolas Ioannides, bugün Yeşil Hatta incelemelerde bulundu ve bölge sakinleriyle bir araya geldi. Ioannides, düzensiz göçmenlerin işgal altındaki topraklardan serbest bölgelere geçişini engellemek amacıyla kurulan tel örgünün, bölge sakinlerine ve özellikle Ölü Bölge içinde tarım arazisi bulunan çiftçilere yarattığı sorunlar hakkında bilgi aldı.
Müsteşar, tel örgünün değerlendirilmesi için bir çalışmanın başlatıldığını, Cumhurbaşkanı’na sunulmak üzere bir rapor hazırlanacağını ve ardından bir karar alınacağını söyledi.
Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar, bugün işgal altındaki Avlona Kaza Meclisi üyeleriyle, komşu Akaçi Kaza Meclisi’nin ofisinde bir araya geldi ve ardından Akaçi’den işgal altındaki Avlona’ya uzanan yol üzerindeki Yeşil Hattı ziyaret etti.
İncelemelerinin ardından açıklamalarda bulunan Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar, işgal altındaki Avlona topluluğu sınırları içinde yer alan bölgeye yaptığı ziyaretin amacının, tel örgüyle ilgili durumu yerinde görmek olduğunu söyledi.
Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar, bölge sakinlerine, Cumhurbaşkanı ve Hükûmetin sorunlarına kayıtsız kalmadığı konusunda güvence vererek, kendisinin de bu nedenle bugün bölgeye gelerek onları dinlediğini söyledi.
“Geçen hafta ofisimde yaptığımız görüşmenin ardından, görüştüğümüz konuların yerinde nasıl olduğunu görmek, işlerin tam olarak nasıl gittiğini görmek için buraya geldim” diyen Ioannides, daha önce de belirtildiği gibi, “tel örgünün operasyonel değerlendirmesi için bir rapor talep eden Adalet Bakanı ile iş birliği içinde, verilere dayanarak bir karar alınabilmesi için bir rapor hazırlanacağını” hatırlattı.
Ioannides, “Ben de durumun nasıl olduğunu görmek, bölge sakinlerinden de dinlemek istedim; veriler elimize ulaştığında net bir tablo görelim ve Cumhurbaşkanı’na sunacağımız raporu hazırlamaya hazır olalım” dedi.
Edindiği izlenime dayanarak, tel örgünün bir işe yarayıp yaramadığına ilişkin bir soru üzerine Nikolas Ioannides, tel örgüyü operasyonel olarak değerlendiremeyeceğini belirterek, ancak bölge sakinleri için bazı pratik sorunlar yarattığının farkında olduğunu ve bunları dinlemek ve görmek için geldiğini sözlerine ekledi.
“Öte yandan, güvenlik gücü olan polisin raporunu da aldığımızda, daha bütüncül bir tabloya sahip olabileceğiz” dedi.
Polisin tespitlerine bağlı olarak tel örgünün yerinin değiştirilip değiştirilmeyeceği sorusuna ise Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar, elde edilecek sonuçlara ve bulgulara bağlı olarak yetkililerin daha net bir tabloya sahip olacaklarını ve Cumhurbaşkanı’na sunulacak raporla ilgili karar verebileceklerini ve ardından bir karar alınacağını söyledi.
Yeşil Hatta şu anda kaç göçmenin bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar, iki noktada toplam yaklaşık 70 kişinin bulunduğunu söyledi.
Ioannides, “Daha önce de söylediğimiz gibi, bu kişilere bir çözüm bulunması için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile görüşmeler başladı. Bu, bizi endişelendiren bir konu, insanî boyutu bizi endişelendiriyor; bu yüzden bu insanlara ihtiyaç duydukları şeyleri sağlıyoruz, ancak diğer yandan, defalarca söylediğimiz gibi, özellikle şu anda deniz yoluyla bir akış olmadığı için, Yeşil Hat üzerinden yeni bir geçiş yolu oluşturulmasını istemediğimiz yönündeki kararlı duruşumuz devam ediyor” dedi.
Başka bir soru üzerine Nikolas Ioannides, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin görevinin mültecileri korumak olduğunu, bu nedenle de konuya tamamen insanî bir açıdan yaklaştığını belirterek, ancak çok yönlü ve karmaşık bir sorun olan bu sorunun çözülebilmesi için sadece insani boyutun değil, siyasi ve hukuki boyutun da ele alınması gerektiğini, bu nedenle de bir çözüm bulunabilmesi için konunun her yönüyle ele alınması gerektiğini vurguladı.
Yeşil Hattın gözetiminde olası bir sıkılaştırma ile bir değişiklik olup olmayacağı sorusuna ise Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar, bunun da operasyonel bir konu olduğunu belirterek, ancak hâlihazırda özel bir gözetim biriminin bulunduğunu hatırlattı.
“Kıbrıs Cumhuriyeti, Yeşil Hat Tüzüğü’nün de öngördüğü gibi, Yeşil Hat’ın doğru şekilde gözetilmesiyle ilgilendiğini göstermektedir” diyen Ioannides, “burası bir sınır değildir ve asla bir sınır olmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Orta Doğu’daki durumu da göz önünde bulundurarak, olası yeni göç dalgalarına hazır olup olmadığı sorusuna ise Ioannides, göç dalgalarıyla ilgili “Navkratis Planı”nın güncellendiğini belirterek, tahliyeler ve krizlere müdahale ile ilgili diğer ulusal planların da bulunduğunu hatırlattı.
Kıbrıs Cumhuriyeti mekanizmasının, “koşullara bağlı olarak durumu yönetmek için” hazır olduğunu belirten Ioannides, bölgedeki bir çatışmanın otomatik olarak yeni göç dalgalarına yol açmayacağını da sözlerine ekleyerek, “Bunu, olayların nasıl geliştiğine bağlı olarak göreceğiz” dedi.
Son olarak, KISA isimli sivil toplum kuruluşunun Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhine İdarî Mahkemeye açtığı davaya ilişkin bir soru üzerine Göçmenlerden Sorumlu Müsteşar, Yeşil Hatta bulunan bazı kişiler adına bir avukat aracılığıyla İdarî Mahkemeye başvuruda bulunulduğunu ve bu kişilerin sığınma prosedürlerine erişim talep ettiğini belirterek, Kıbrıs Cumhuriyeti ve devletin hukuk danışmanı olarak Hukuk Dairesi’nin, konunun Mahkeme önünde ele alınması için yetkili bakanlıklar ve dairelerle iş birliği içinde konuyu ele aldığını söyledi. Ioannides, “Yürütme erki, yargı erkinin işleyişine müdahale edemez, bu nedenle konunun Mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması beklenmektedir” dedi.
Avlona Aza Meclisi üyesi Haris Loizou ise, tel örgünün kesinlikle hiçbir amaca hizmet etmediğini belirterek, “İşte bu yüzden buradayız, Müsteşarın da tel örgüyle ilgili kendi fikrini oluşturması için davet ettik” dedi ve tel örgülerin gereksiz olduğunu söyledi.
“Tel örgü, bir kişinin geçmesini sadece iki dakikalığına engelliyor. İki dakika içinde tel örgüyü herkes geçebilir. Bu iki dakika için bölgemizde sayısız sorun yaratılıyor.”
Akaçi-Avlona yoluna yerleştirilen bariyere ilişkin olarak ise Loizou, Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından yerleştirilen bariyeri Birleşmiş Milletlerin kullandığını belirterek, “Yeşil Hatta girişi kesip bazı kontroller yapıyorlar. Yani bizim yaptığımız işleri BM, kontroller için kullanıyor ki bu kabul edilemez” dedi ve bu konuların Müsteşara iletildiğini söyledi.
Loizou ayrıca, tel örgülerin bir sınır olduğu hissini de yarattığını belirterek, “Ne anlama geliyor, tel örgü çekiyorsunuz, sınır olduğu hissini veriyor. Sınır yok, sınırlarımız daha aşağıda, denizde, bu yüzden kaldırılmaları gerekiyor” dedi.
Haris Loizou, mültecilerin Yeşil Hatta barınmaları sorununa da değinerek, “Şu anda 20 kişi var, yarın 30 olacak, ya 500, 1.000 olursa ve BM onlar için prefabrik evler kurarsa ne olacak?” diye sorarak, bunun sonucunda tüm olumsuzluklarıyla birlikte kalıcı bir kamp kurulacağını söyledi.
Barış Gücü ile ilgili herhangi bir sorun olup olmadığı sorusuna ise Loizou, Barış Gücünün, Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından yerleştirilen bariyeri, kontroller yapmak ve çiftçilerin daha ileri gitmelerine izin vermemek için kullanarak geçiş izni istediklerini söyledi.
Loizou son olarak, Hükûmeti, Yeşil Hattaki hareketlilik ve yaşam olması için bölgenin faaliyete geçirilmesi için başka yollar ve ek teşvikler sağlamaya çağırarak, “Bu şekilde, orada bulunarak hak iddia ediyoruz. Sadece bu şekilde, orada bulunarak hak iddia edebiliriz. Eğer biz orada, çiftçiler olarak, olmasaydık, Ölü Bölge kesinlikle kaybedilirdi” dedi. (KHA)