Türk işgal rejiminin Kıbrıslı mültecilerle bitmeyen savaşı

Aziz Şah – Türk işgali sırasında evlerinden kovulan Mağusalıların hikâyesini anlatan “Famagusta” filmini yasaklamış RTÜK…

200.000 insanı silah zoruyla evlerinden kovup topraklarını ve evlerini çalıp yağmaladınız, filmi yasaklasanız ne olacak?

Filmin yasaklanması yetmedi, Türk işgal rejimi iki Mağusalı’nın işgal bölgesine geçişini de yasakladı.

-Yasaklarla Kıbrıs meselesi hallolunmuştur komutanım!

***

İşgal rejimi 1974’te silah zoruyla kovduğu mültecilere karşı “kara liste” oluşturmaya başladı.

Paralimni-Derinya Belediye Başkanı Yiorgos Nikolettos ve Derinya Belediye Başkan Yardımcısı Nikos Lillis’in işgal bölgesine geçişine izin verilmedi. Belediye Sözcüsü birinin tutuklanıp serbest bırakıldığını açıkladı.

Yani TC Devleti’nin Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki askeri idaresi, 1974 yılında evlerine ve topraklarına el koyduğu Kıbrıslı Rumların işgal bölgesine geçişine karşı “önlem” alıyor.

En başa dönüyoruz: AİHM’e açılan ilk davaların konusu neydi?

-Evime gidemiyorum!

***

Derinya Belediye Başkan ve Yardımcısı’nın işgal bölgesine geçişi neden engellendi?

“Köle olmayan Kato Derinya” Komitesi üyeleri ve mülteciler ile işgal altındaki bölgeleri ziyaret ettiler.

Yani silah zoruyla el konan topraklarını ziyaret ettiler. Bunun üstüne işgal bölgesine geçişleri yasaklandı…

Topraklarını 50 sene sonra neden ziyaret ettiler? Trikomolular ve Ayios Amvrosioslular gibi şikayette mi bulunacaklar acaba?

***

1974’te silah zoruyla evlerinden kovulan mültecilerin işgal bölgesine geçişinin yasaklanması hiç şaşırtıcı değil…

Gaspçı ve savaş suçlusu Simon Aykut Trikomolu mültecilerin şikayetiyle tutuklandı!

Gaspçı Ewa Künzel Ayios Amvrosioslu mültecilerin şikayetiyle tutuklandı…

Ve gaspçı Yazan Sarai Eldin, Karavas’ta gasp edilmiş evini 3.500.000 Sterline sattığı mültecinin şikayetiyle tutuklandı…

İşte bu yüzden, Türk işgal rejimi 1974’te kovduğu mültecilere karşı “kara liste” oluşturmaya başladı.

***

Büyük iş yaptı Trikomo ve Ayios Amvrosios muhtarları…

Muhtarlar uyandırdı işgal bölgesinde malları gasp edilen mültecileri!

Trikomo Cemaat Lideri Iakovos Hacıvarnavas, Simon Aykut’un tutuklanmasının “olumlu bir başlangıç” olduğunu söyledikten sonra,
-“Bir sonraki adımın gaspçılara karşı tazminat davası açmak olması gerektiğine inanıyorum” dedi.

Hırsızlar diyecek ki, “Tazminat istiyorlarsa Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvursunlar”…

Taşınmaz Mal Komisyonu savaş suçlarını, gaspı ve işgalin oldubittilerini meşrulaştırır.

Daha da önemlisi Taşınmaz Mal Komisyonu bir hırsızlık mekanizmasıdır. 1 milyon Sterlinlik bir mala yaklaşık olarak 80 bin Sterlin bir bedel biçer.

Dahası Komisyon’un bu değeri hangi formülle hesapladığı bilinmiyor!

Neye göre hesaplanıyor malın değeri? İşte bu muamma!

Silah zoruyla insanlığa karşı suç işlenerek, savaş suçu işlenerek gasp edilen 1 milyon Sterlin değerindeki bir “mal”dan 80.000 Sterin alınca hem savaş suçlarını aklıyorsunuz hem de enayi oluyorsunuz!

İşte bu yüzden Hacıvarnavas’ın “Sonraki adım gaspçılara tazminat davası açmaktır” tespiti tam yerindedir.

Silah zoruyla gasp edilmiş topraklara 10.000 civarında konut inşa eden AFİK şirketinin patronu Simon Aykut’a tazminat davası da açsınlar. Gasp ettiği toprağın tazminatını ödesin…

Biz mi ödeyeceğiz Simon’un yediklerinin parasını?

Gasp edilmiş çalıntı topraklardan elde ettiği milyarlarca Sterinle ödesin…

Hırsızlar diyor ki “Mahkemede olmaz bu işler, Taşınmaz Mal Komisyonu’na gitsinler”…

Karavas’taki evi 3.500.000 Sterline satılan mülteci Taşınmaz Mal Komisyonu’na gittiğinde kaç para alacak?

350 bin mi, 325 bin mi, 295 bin mi? Kaç para vereceksiniz adamın 3.500.000 Sterline sattığınız evine karşılık? 3.500.000 Sterlini cebe indiren Kıbrıslı Türk ne olacak? Yanına kâr kalacak…

***

İşte bu yüzden, “Köle olmayan Kato Derinya” Komitesi ve mültecilerle birlikte Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki evlerini görmeye giden Paralimni-Derinya Belediye Başkanı Yiorgos Nikolettos ve Derinya Belediye Başkan Yardımcısı Nikos Lillis’in geçişi yasaklandı.

Derinya Belediyesi Sözcüsü, “Mültecilerin 50 yıldır işgal altında olan evlerini ziyaret etmesine işgal rejimi öfkesiyle karşılık verdi” dedi…

Mültecilerin evlerine gitmesini yasaklayarak mı çözeceksiniz “mülkiyet sorunu”nu?

Nur topu gibi yeni AİHM davalarımız oldu!

(8 Eylül 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author