Kıbrıs’ın BM Daimî Temsilcisi Büyükelçi Maria Mihail, Güvenlik Konseyi’nin açık oturumunda yaptığı konuşmada, barışı koruma operasyonlarının, günümüzün küresel barış ve güvenlik sorunlarını ele almak için önemli bir araç olduğunu vurguladı. Büyükelçi Mihail, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki varlığının (UNFICYP) yıllar içinde kanıtlandığını ve bugün de geçerliliğini koruduğunu belirtirken, misyonun başarısının şu anda “sahadaki oldu bittiler ile” tehlikeye atıldığını söyledi.
Büyükelçi Mihail, BM misyonlarının amaçlarına uygun olmasını sağlamak için Barış İçin Harekete Geçme ve Barış için Yeni Gündem gibi girişimlerle etkinliklerinin artırılması ihtiyacının altını çizdi.
Kıbrıs’ın dünyanın en uzun süredir devam eden barış gücü operasyonlarından birine ev sahipliği yapan ülke olarak, özellikle sürekli gelişen zorluklar karşısında, çatışmaların yeniden başlamasını önleyen bir BM gücünün sürdürülmesinin gerekliliğinin farkında olduğunu söyledi.
“Türkiye’nin Kıbrıs topraklarının üçte birinden fazlasını sürekli işgal altında tutması ve işgal ordusunun, BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olarak, Kıbrıs’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sürekli ihlâl etmesi, bu gerekliliğin altını çizmektedir. UNFICYP’nin konuşlandırılması ve hem adadaki ateşkesin korunmasında hem de bölgesel istikrar bağlamında varlığının önemi yıllar içinde kanıtlanmıştır ve bugün de geçerliliğini korumaktadır.”
Büyükelçi Mihail ayrıca, Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından kabul edildiği şekliyle UNFICYP’nin yetkisinin, BM Şartı’nı desteklemeyi, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamayı ve hukukun üstünlüğünün ve düzenin yeniden tesis edilmesine katkıda bulunarak ve normal koşullara dönüşü sağlayarak, saldırganlığın etkilerinin pekiştirilmesine karşı bir siper görevi görmeyi amaçladığını kaydetti.
“Bu misyonun başarısı şu anda sahadaki olup bittiler ile tehlikeye atılıyor. Bu nedenle, operasyonlar için tarafsızlığın, Şartın ilkelerine bağlılığı, mağduru saldırgandan ayırma yeteneğini ve Güçlerin statüsüne ve konuşlandırılmasına müdahale etme girişimlerine son vermeyi ifade etmesini sağlamak zorunludur. Ev Sahibi Devlet ile şeffaf ve samimî iş birliği olmazsa olmazdır.”
Büyükelçi Mihail, mevcut küresel jeopolitik bağlamda, BM’nin ve özellikle Güvenlik Konseyi’nin, Şartın uygulanmasında çifte standart olmadığını göstermesinin zorunlu olduğunu söyledi.
“Saldırı altında olan devletlerin egemenliği ve toprak bütünlüğü, saldırıların nereden geldiğine veya ne kadar zaman geçtiğine bakılmaksızın savunulmalıdır. Güvenlik Konseyi kendi kararlarının arkasında durmalı ve anlamlı olmalarını sağlamalıdır; aksi takdirde uluslararası sistemin güvenilirliği ciddi şekilde zedelenir.”
Büyükelçi Mihail ayrıca, barışı korumanın “kendi başına bir amaç olmadığını” kaydederek “Sadece kalıcı siyasi çözümler aramanın temel görevi için elverişli koşullar yaratabilir ve koruyabilir ve bu nedenle barışı sağlamaya tamamlayıcı olmalıdır ” diye ekledi. (KHA)