Avrupa Komisyonu Uluslararası ve Yatay Konulardan Sorumlu Direktörü Corinna Ullrich cuma günü yaptığı açıklamada Kıbrıs’ın, AB Göç ve İltica Paktı’nın ulusal uygulama sürecinde iyi bir yolda olduğunu belirtti.
Ullrich Lefkoşa’da ilgili birimlerin temsilcileriyle bir araya gelerek, Kıbrıs’ın Göç ve İltica Paktı’nı uygulama konusunda bugüne kadar kaydettiği ilerlemeyi görüştü.
Alt yapı konusunda, Kıbrıs’ın diğer bazı üye devletlerin şimdi başlamak zorunda olduğu “büyük bir iş parçasını” zaten yaptığını söyledi ve bazı alanların hâlâ çok iş gerektirdiğini belirtti.
Toplantıda, Avrupa Fonları Birimi Başkanı Konstantinos Kyprianou, birimlerinin Kıbrıs’ın ulusal uygulama planının hazırlanması için temas noktası olarak belirlendiğini kaydederek “Benzer çalışmaların tecrübesine sahip olarak, bunun zor bir görev olacağını biliyorduk, verilen zaman çizelgelerini dikkate alarak, ki bunlar ancak sıkı çalışma ve tüm ilgili paydaşların iş birliği ile başarılabilirdi” dedi.
Kyprianou, bugüne kadar yapılan çalışmalara genel bir bakış sunarak, Lefkoşa’nın bir sonraki adımının 15 Ekim’e kadar Komisyon’a ulusal uygulama planı taslağını sunmak ve 12 Aralık’a kadar planın nihai versiyonunu teslim etmek olduğunu belirtti.
Kyprianou, Ullrich ve ekibine yardımları için teşekkür etti.
Ullrich, başlangıç gözlemlerinde, Pakt’ın iki yıl içinde uygulanmasının tüm üye devletler için “çok zor bir görev” olduğunu belirtti. Pakt esas olarak yönetmeliklerden oluşsa da alt yapıların hazırlanması ve personelin sağlanması gibi yapılması ve hazırlanması gereken çok şey olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu genellikle yapmadıkları bir şey olmasına rağmen, Komisyon’un Pakt’ı müzakere ederken bu zorlukları gördüğü için, her üye devleti uygulama sürecinde desteklemek üzere ekipler oluşturduklarını söyledi.
“Fikir, yapılması gerekenleri en kısa sürede belirlemek, her üye devletin en büyük eksikliğe sahip olduğu alanları tespit etmek ve bu boşlukları 2026’nın ortasına kadar kapatarak Pakt’ın uygulanmasına başlanmasını sağlamaktır” diye ekledi.
Kıbrıs’ın ihtiyaç değerlendirmesini sunan ilk üç üye devletten biri olduğunu ve bu sayede Lefkoşa’da bu toplantıyı hazırlayabildiklerini ifade etti.
Ullrich, Kıbrıs ziyaretinde Pournara ve Kofinou’daki kabul tesislerinin yanı sıra Limnes bölgesinde yapılan çalışmaları görmek için bulunduğunu ve bunları “oldukça etkileyici” bulduğunu belirtti. Kıbrıs’ın, “şimdi diğer bazı üye devletlerin başlaması gereken büyük bir iş parçasını” zaten yaptığını ifade ederek “Yolun yarısındasınız,” diye ekledi.
Genel olarak, Kıbrıs’ın iyi bir noktada olduğunu, çünkü ülkede hizmetlerde birlikte çalışan kişilerin zaten bulunduğunu söyledi. “Bu yüzden zaten çalışma mekanizmaları oluşturduk ve Kıbrıs’ı oldukça iyi tanıyoruz, bu nedenle 2026’ya kadar işleri tamamlamak için iyi bir başlangıç noktamız var, bu tüm üye devletler için geçerli değil,” diyen Ullrich “Bu koşullara burada sahip olduğumuz için mutluyuz” diye ekledi.
Ullrich ayrıca, Pakt ile ilgili 10 yönetmeliği 10 maddeye dönüştürdüklerini ve Kıbrıs’ta birçok şeyin “çok iyi bir yolda” olduğunu, ancak dört maddenin hâlâ “çok iş gerektirdiğini” belirtti.
Bunun ikinci madde olan tarama ve sınır işlemleriyle ilgili olduğunu söyledi. Kıbrıs’ta kimlik ve güvenlik taramasının çok iyi düzenlendiğini, özellikle yeni olan sağlık kırılganlık kontrollerinin de dâhil olduğunu belirtti.
Ayrıca üçüncü madde olan kabul sistemine değinen Ulrich, Kıbrıs’ta genel olarak kabul sürecinin çok iyi işlediğini, ancak dokuzuncu maddeyle bağlantılı olarak “büyük bir sorun” gördüklerini, bunun da refakatsiz küçükler ve hassas gruplarla ilgili olduğunu ifade etti. Kıbrıs makamlarıyla Kofinou tesislerinin refakatsiz küçükler için olası bir alan olarak değerlendirilmesini görüştüklerini, ancak “alt yapı açısından gerçekten uygun olmadığını” belirtti.
İltica başvurularının birikmesine de değinen Ullrich, bunun giderilmesi gerektiğini, çünkü 21 aylık mutlak maksimum süreyi aşan çok sayıda vaka olduğunu söyledi. Bunun, uygun personelin istihdam edilmesiyle ilgili olduğunu ekledi.
Ullrich, Suriyelilerin başvuruları konusuna da dikkat çekerek, “Gecikmenin farkındayız,” dedi ve iltica başvurularının birikiminin azaltılması yerine daha fazla birikim yaratılmamasının önemli olduğunu vurguladı.
Avrupa Birliği İltica Ajansı (EUAA) ve Frontex’in Kıbrıs’taki çalışmalarına da değinen Ullrich, “Sahadaki iş birliğinin çok iyi olduğunu anlıyoruz,” mesajıyla beraber AB ajanslarının sadece acil durumlarda gelip yardımcı olmalarının amaçlandığını ve “normal akış dönemlerinde aynı yerde sonsuza kadar kalamayacaklarını” belirtti.
Fonlar konusunda, Ullrich, tüm üye devletlerde ihtiyaç duyulan finansman hakkında bir fikir sahibi olmanın önemli olduğunu kaydetti. Avrupa Konseyi’nin, çok yıllı malî çerçevenin gözden geçirmesinde göç için ek 2 milyar avro tahsis etmeye karar verdiğini belirterek “Bu kulağa çok gibi geliyor” diye ekledi. Finansmanın, finanse edilmesi gereken her şeyi karşılamak için yeterli olmayacağını söyleyen Ullrich, fon bulma konusunda akıllı kararlar almamız ve bunu ulusal finansmanla birleştirmemiz gerektiğini vurguladı.
Kyprianou ve Ullrich’in başlangıç açıklamalarının ardından, göç ve kabul süreçlerine dâhil olan hizmetlerin yetkilileriyle uygulama koşulları konusunda karşılaştıkları sorunları ele almak üzere bir oturum düzenlendi. (KHA)