İşgal bölgesinde imam, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Yapay Zeka

Aziz Şah – İstila harekâtının Dışişleri Bakanı Turan Güneş şöyle demişti:

-“Hele biz Ada’nın yarısını alalım, oldubittiyi yapalım. 20 yılda sökemezler bizi oradan. Ondan sonrası da Allah kerim. Birbirini tanımayan, birbirinden farklı Türk ve Rum nesilleri artık birarada kimse yaşatamaz”…

20 Temmuz 1974 harekâtından aylar önce Ankara’da kendisini ziyarete giden KTÖS yöneticilerine şöyle demişti Turan Güneş:

-“Benim orda VALİM var”…

Mr. Güneş’in 20 Temmuz istilasından önce VALİM dediği “büyükelçi”siydi.

-Gidin derdinizi valiye anlatın, diyordu.

50 sene sonra “okullar açılamadığı için” KTÖS yönetimi TC Sömürge Valiliği’nin kapısına gitmiş…

50 senede çok yol almışsınız Baylar!

Tohumun ekileceği, fidanın dikileceği, demirin de dövüleceği zamanı vardır. Zamanı geçtiğinde hiçbiri tutmaz…

50 senedir çürüdü tohum, kurudu fidan, pas tuttu demir. Siz daha ucuz hesap peşindesiniz. “Too late” der eski sömürgecimiz…

Sömürgelerde “kamu” ve “kamusal alan” yoktur, kamusallığın içi boşaltılmıştır. Vali ile General’dir kamusal ile özel alanı belirleyen.

Kamu yoksa yurttaş yoktur. Kamu yurttaşın yarattığı ve yurttaşı yaratan cumhuriyette vardır. Silah zoruyla ele geçirilen bir toprak parçasında esirler ve gardiyanlar vardır. Sendikacılık ve particilik oynayacaksanız oynayın, sizi de emekli çıkarır bu işgal…

Çünkü Turan Güneş’in “zaman oyunu”nu oynuyorsunuz:

-“Hele biz Ada’nın yarısını alalım, oldubittiyi yapalım. Birbirini tanımayan, birbirinden farklı Türk ve Rum nesilleri artık birarada kimse yaşatamaz”…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde müfredatı Ankara’daki imamlar belirliyor…

Kıbrıs’ın özgür bölgesinde ise eğitimde Yapay Zeka ile entegrasyon planlanıyor.

Turan Güneş’in bahsettiği buydu “birbirini tanımayan nesiller” derken…

Bu Türklük-Rumluk da değildir: İnsanlıktan çıkarılan sömürge tebaaları ile insan haklarına sahip yurttaşlar arasındaki farktır.

İmamın çocukları ile Yapay Zeka’nın çocukları birbiri ile anlaşabilir mi?

***

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Ankara’daki imamların oluşturduğu müfredat uygulanırken, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin idaresindeki bölgede güneş enerjisi ile aydınlatılan okullarda Yapay Zeka ile entegrasyon planlaması yapılıyor.

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde 50 senedir çivi çakılmayan okullar bir bir yıkıldığı için avlularına konteynerler kuruluyor.

Türk işgali altındaki bölgede 50’nci yılda manzara şöyle:

-Kullanılamaz durumda olan okul: 19
-Konteyner sınıfları olan okul: 25
-Güçlendirme çalışması tamamlanan okul: 10
-Tadilatları devam eden okul: 8
-Raporlaması tamamlanmamış okul: 39

Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti idaresi altındaki manzara ise şöyle:

-650 okula 3 yıl içinde 15 bin klima takılacak, proje 54 milyon Euro tutacak.

-405 okulun toplam güneş paneli bütçesi 6,6 milyon Euro’ya ulaştı. Bu sayede toplam enerji tüketimi %30 oranında azaltıldı.

-Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanlığı, Yapay Zeka’yı eğitim sistemine entegre etmek için bir yol haritası ve eylem planı hazırlıyor. Eğitim Bakanı Athena Michaelidou “eğitimin adaptasyon yeteneği öğrencileri mevcut ve gelecekteki zorluklara hazırlamak için önemlidir” dedi.

Michaelidou, bakanlığın vizyonunun okuryazarlığı, çokdilliliği, matematik, fen, teknoloji ve mühendislik alanlarında yetkinlikleri teşvik etmeyi içerdiğini kaydederek yaratıcı ve eleştirel düşünme, problem çözme ve kültürlerarası iletişim gibi becerilerin geliştirilmesini de kapsadığını belirtti.

Michaelidou, “Bu vizyon, pilot aşamasına giren müfredat modernizasyonu ve Ulusal Toparlanma ve Dayanıklılık Planı kapsamında yeni teknik ekipmanın sağlanmasıyla gerçeğe dönüştü” dedi.

***

İşgal bölgesinde yıkılan okullar, konteyner sınıflar ve Ankara’da hazırlanan müfredat…

Özgür bölgede ise güneş enerjisiyle aydınlatılan okullar ve Yapay Zeka’ya entegre edilen sistem…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde herşeyin mükemmel olduğunu söylemiyorum. Topraklarının %37’si işgal altında olan bir Cumhuriyet dünyadaki değişimlere ayak uydurmaya ve yurttaşlarını değişen dünyaya hazırlamaya çalışıyor.

İşgal rejimi tebaasını yoğuruyor, Kıbrıs Cumhuriyeti ise yurttaşına kendini yetiştireceği tarlayı sunuyor.

Siz, gasp ettiğiniz Rum malını satıp Mercedes alınca “zenginleştiğinizi” zannediyorsunuz.

Siz, çocuklarınızdan Kıbrıs Cumhuriyeti devletini çalarak çocuklarınızı sonsuz yoksunluğa, yoksulluğa ve yokluğa mahkum ettiniz!

(18 Eylül 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author