Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerin yeniden başlamasının tamamen Türk tarafına bağlı olduğunu, bunun 23 Eylül’de New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres ile yaptığı görüşmede açıkça ortaya konduğunu söyledi.
New York’tan ayrılmadan hemen önce Kıbrıs Haber Ajansına özel bir demeç veren Cumhurbaşkanı Christodoulides, hem Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in hem de New York’ta Daimî Temsilciyle birlikte çalışma yemeği yediği Güvenlik Konseyi’nin beş daimî üyesinin Lefkoşa ile aynı görüşü paylaştığını, Güvenlik Konseyi kararları tarafından belirlenen çerçeve dışında müzakereleri yeniden başlatma veya Kıbrıs sorununu çözmenin söz konusu olmadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Christodoulides, BM Genel Sekreteri’nin ekim ayında olası bir toplantı davetine diğer tarafın yanıtı hakkında Birleşmiş Milletler tarafından bilgilendirilmeyi beklediklerini, bu toplantının gerçekleşmesini umduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Christodoulides, Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşmak için elinden geleni yapacağını yineledi; gerekli siyasi iradeyle ülkeyi yeniden birleştirebilir ve sadece Kıbrıs ve Türk- Yunan sorunları için değil daha geniş bölge için karşılıklı olarak faydalı bir duruma ulaşabileceklerine dikkat çekti.
Kıbrıs-Yunanistan elektrik bağlantı projesine ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Christodoulides, bu konuda yapılan görüşmelerin bazı noktaların netleştirilmesi ve bundan sonraki adımlar için somut bir yol haritası oluşturulması bakımından belirleyici olduğunu söyledi.
Kıbrıs-ABD ilişkileriyle ilgili olarak bunların her zamankinden daha yüksek bir seviyede olduğunu, iki ülke arasında Stratejik Diyalogun başlatıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Christodoulides, ABD’nin çoğu NATO üyesi sadece birkaç ülkeyle kurduğu bu sistemin stratejik öneme sahip olduğunu ve ikili ilişkilerin düzeyini gösterdiğine, bu ilişkilerin artık Stratejik Diyalog aracılığıyla resmileştirildiğine işaret etti.
Nikos Christodoulides, ülkeye yatırım yapılmasını amaçlayan toplantılar ve nakliyeye odaklanan bir yatırım forumuna katılmak üzere Nisan ayında ABD’yi ziyaret edeceğini açıkladı.
Kıbrıs’tan Gazze’ye insani deniz koridoru konusunda, bunun Kıbrıs’ın sorunun bir parçası değil, çözümün bir parçası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, Kıbrıs’ın stratejik öneme sahip bir bölgede barış ve güvenliğin teşvik edilmesine kararlı bir şekilde katkıda bulunabileceğini kanıtladığını, bu gelişmenin, yalnızca Kıbrıs’ın rolünü vurgulayarak değil aynı zamanda olası bir çözüm durumunda onu güçlendirerek Kıbrıs sorununu çözme çabalarını da etkilediğini söyledi.
Lefkoşa, Kıbrıs Türk tarafının toplantıya yanıtını bekliyor
Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, BM Genel Sekreteri António Guterres’in, üzerinde anlaşmaya varılmış çerçevede Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için kapsamlı müzakereleri yeniden başlatma taahhüdünü memnuniyetle karşıladığını, Lefkoşa’nın, BM’nin Kıbrıs Türk tarafının ekim ayında önerilen bir toplantıya yanıtına ilişkin bir güncelleme beklediğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Christodoulides şöyle dedi:
“Taahhüdümüz açık ve sadece açıklamalarla değil somut hareketlerle de gösteriliyor. Buna Avrupa Birliği (AB)-Türkiye ilişkileriyle ilgili konular, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza fayda sağlamak için aldığı tek taraflı önlemler ve müzakereleri derhâl yeniden başlatmaya hazır olmamız dahildir.”
“Müzakerelerin yeniden başlamasının sorumluluğu sadece Türk tarafına aittir. Bu, Genel Sekreter ile yaptığım görüşmede açıkça ortaya kondu. Kıbrıs Rum tarafı, önerilen her toplantı tarihine olumlu yanıt verdi.”
“BM Güvenlik Konseyi’nin daimî üye temsilcileriyle öğle yemeğinde, çeşitli küresel konulardaki görüş ayrılıklarına rağmen Kıbrıs’ta çözümünün istenen şekli konusunda ortak bir yaklaşıma sahip olduğumuz teyit edilmiştir. Şimdi, ekim ayında bir toplantı olasılığına ilişkin Türk tarafının yanıtı hakkında BM’den bilgi bekliyoruz, bunun gerçekleşmesini umuyoruz.”
Yunanistan-Kıbrıs elektrik bağlantı projesi hakkında önemli görüşmeler
Yunanistan-Kıbrıs elektrik bağlantı projesi hakkında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) devlet enerji şirketi (TAQA) temsilcileriyle yaptığı görüşmelerle ilgili soruya Cumhurbaşkanı, “gerçekleşen görüşmelerin çeşitli noktaları açıklığa kavuşturmak ve Kıbrıs’ın şirketin hisse sermayesine olası katılımı da dâhil olmak üzere sonraki adımlar için net bir yol haritası geliştirmek açısından çok önemli olduğu” yanıtını verdi.
BAE Cumhurbaşkanı ile projeyi görüşmek üzere bu ülkeyi özel olarak ziyaret ettiğini, ortak katılım olasılığının ele alındığını belirten Cumhurbaşkanı Christodoulides, siyasi kararları uygulamak için gerekli adımların atılmasına son şeklini vermek amacıyla New York’ta da BAE’nin TAQA şirketi CEO’su ile bir araya geldiğini anlattı.
Yakın gelecekte iki ülke arasındaki projeye ortak katılımı ilerletmek için bir teknokratlar toplantısının planlandığını duyuran Cumhurbaşkanı, 24 Eylül’de Fransa Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanı ile yapılan üçlü toplantının bu çerçevede gerçekleştiğini bildirdi.
Nikos Christodoulides, projeye bir Fransız şirketinin dâhil olduğunu ve projenin Fransa’nın Doğu Akdeniz’e yönelik daha geniş planlarıyla uyumlu olduğunu; Fransız hükûmetinin ilgisinin, yalnızca Fransız şirketinin katılımı nedeniyle değil aynı zamanda Fransa’nın bölgesel stratejisi çerçevesinde de var olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı, Macron ve Yunanistan Başbakanı ile yapılan toplantının, projeyi ilerletmek için gereken girişimler hakkında somut görüş alışverişinde bulunmak için bir fırsat olduğunu da sözlerine ekledi.
Kıbrıs-ABD ilişkileri güçlü yatırım fırsatlarıyla zirvede
Nikos Christodoulides, Kıbrıs-ABD ilişkileriyle ilgili soruyu yanıtlarken ilişkilerin şu anda en yüksek düzeyde, her zamankinden daha ileri düzeyde olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, sadece sözde değil, somut girişimlerle desteklenen tutarlı ve istikrarlı bir politika sayesinde bölgede güvenilir bir ortak ve istikrar sağlayıcı bir güç olarak tanındığını belirtti; “Kıbrıs ve ABD arasındaki Stratejik Diyalogun başlatılması, ABD’nin çoğu NATO üyesi birkaç ülkeyle kurduğu bir sistem, stratejik açıdan önemli bir gelişmeyi işaret ediyor. Bu, artık tanımlanmış bir yapı içinde yer alan ilişkiyi daha da kurumsallaştırıyor. Bu Stratejik Diyalog için ilk istişare turu ekim ayında gerçekleşmesi planlanıyor” dedi.
Nikos Christodoulides, Kıbrıs ve ABD arasında savunma, adalet, yatırımlar ve enerji dâhil olmak üzere çeşitli sektörlerde gelişen yakın iş birliğinden söz etti; Kıbrıs’ın Vize Muafiyet Programı’na katılmasının, iki ülke arasında doğrudan uçuşlar yapılmasının ve ABD yatırımlarının daha fazla çekilmesi gibi ek anlaşmaların sonuçlandırılması için çaba gösterildiğini anlattı.
Özellikle Amerikan yatırımlarını çekmenin önemine işaret eden; Kıbrıs’ın sağlam mali politikalarının, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından sürekli olarak yapılan yükseltmelerin ve yolsuzluğa karşı sıfır toleransın Amerikan şirketlerinde güçlü bir ilgi yarattığını ifade eden Cumhurbaşkanı, New York’ta Chevron Başkan Yardımcılarından biriyle yaptığı önemli toplantının yanı sıra enerji, nakliye, turizm, hizmetler ve alt yapı alanlarındaki yatırım fırsatlarına ilgi gösteren ABD’li girişimcilerle bir iş yemeğine katılma fırsatı bulduğunu söyledi; gelecek yıl nisan ayında, yatırımları Kıbrıs’a çekmek ve nakliye sektörüyle ilgili bir yatırım forumuna katılmak için ABD’ye gideceğini bildirdi.
Kıbrıs’ın Gazze’deki insani rolü yaygın olarak kabul edildi
Kıbrıs’tan Gazze’ye denizden uzanan insani yardım koridoruyla ilgili olarak Nikos Christodoulides, Kıbrıs’ın hem BM Genel Sekreteri’nden hem de birçok yabancı liderden Gazze’ye insani yardım ulaştırmadaki önemli rolü nedeniyle Kıbrıs’ın aldığı takdirle gurur duyduğunu belirtti.
“BM Genel Sekreteri son toplantımızda, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu girişimle Orta Doğu’daki belirleyici rolünü vurgulayarak görüşmemize başladı” diyen Cumhurbaşkanı, Kıbrıs’ın insani yardım çabaları sayesinde olumlu şekilde uluslararası arenanın ilgi odağı olduğunu, bölgedeki istikrar sağlayıcı rolünün yaygın olarak kabul edildiğini vurguladı.
Nikos Christodoulides, Kıbrıs’ın Orta Doğu’ya coğrafi yakınlığının önemli olduğunu, ancak bu girişimin başarısının büyük ölçüde ülkenin tüm bölge devletleriyle güçlü diplomatik ilişkilerinin yanı sıra kapsamlı hazırlığı ve yüksek kaliteli alt yapısından kaynaklandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı, “Kıbrıs, sorunun bir parçası değil çözümün bir parçası olduğunu ve önemli stratejik öneme sahip bir bölgede barış ve güvenliğin teşvik edilmesine kararlı bir şekilde katkıda bulunabileceğini kanıtladı. Kuşkusuz bu gelişme Kıbrıs sorununu çözme çabalarımızı da etkiliyor, çünkü ülkemizin rolünü ortaya koyuyor. Bu rol Kıbrıs sorununa olası bir çözüm yoluyla yalnızca güvence altına alınmamalı, aynı zamanda daha da güçlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanıt
Christodoulides Kıbrıs Haber Ajansına Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgalinin 50’inci yıl dönümünde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında uluslararası hukukla ilgili sözlerine dikkat çekti; Türkiye’nin son elli yıldır Kıbrıs’ta devam eden ihlallerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı şöyle dedi:
“Açıkça söylemeliyim ki bir saldırgan, uluslararası hukuku ihlal eden biri yasallığı savunamaz veya başkalarını suçlayamaz. Ahlakın sesi seçici tarihsel amneziden mustarip olamaz veya uluslararası hukukun ihlallerine karşı seçici bir duyarlılığa sahip olamaz. Uluslararası hukuk à la carte (uygulanmaz) değildir. Uluslararası hukukun yorumu, ihlal edenin kim olduğuna göre değişmez. Her durumda, her ülkede eşit olarak uygulanmalıdır. Bu, 50 yıldır bir Avrupa Birliği (AB) üyesi devletinin önemli bir bölümünü yasa dışı olarak işgal eden Türkiye tarafından da uygulanmalıdır.” (KHA)