
Aziz Şah – CTP’li Devrim Barçın ve Ürün Solyalı’ya savaş suçu olarak Türkiye’nin işgal bölgesine taşıdığı nüfustan bir yerleşimci saldırdı.
Devrim’i göğsünden ittirip Ürün’e “Nedir sizden çektiğimiz adam mısınız lan siz” diye çıkıştı!
CTP’liler ağzını açıp konuşamadı 22 Ocak’ta olduğu gibi…
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Kıbrıslılar sokaktan çoktan çekildiler. Azınlığa dönüşerek çekildi Kıbrıslılar sokaktan. Son kez sokağa çıkması Kıbrıslıların 26 Ocak 2018’deydi. 22 Ocak’ta Türkiyeli yerleşimcilerin faşist terörüne karşı verilen son tepki…
Son şanstı “26 Ocak” momenti toparlanmak için. CTP liderliği ve sarı yağmurluklu sendika bürokrasisi görevini yaptı, Ankara adına boğdu o dinamizmi!
***
Yerleşimci sömürgeciler yerlileri yok ederek onların yerlerini alır. Türkiyeli yerleşimciler Kıbrıslıların yerlerini aldı.
Önce Rumca konuşan Kıbrıslıları, Ermenileri ve Maronitleri kovdular. 50 senedir de Türkçe konuşan Kıbrıslılar azınlığa dönüştürüldü…
Tufan Erhürman gibi New York’ta sırtınızı işgalciye dayayıp “Bizim terminolojimizde işgal yoktur” diyerek şımarıklık yapabilirsiniz. Sonra da Arasta’da üstünüze yerleşimci yürür, göğsünüze vurur, “Adam mısınız lan siz” der…
Bir memleketi 50 sene silah zoruyla zaptedip, insanları zorla evlerinden kovup topraklarını gasp ederek nüfus taşımak bütün kitaplarda işgal olarak tanımlanır.
Arkasını işgalciye dayayan Tufan’ın şımarıklığına kalmadı işgalin ne olduğuna karar vermek!
Türkiye yalnızca işgalci değildir, yerleşimci sömürgecidir.
Yerleşimci kolonizasyonu yerlilerin bertaraf edilmesi üzerine kuruludur. Kanlı, kansız, sürgünle, kovarak, yaşam alanını yok ederek, asimilasyon, entegrasyon ve fiili ilhak ile…
Yok etmenin binbir yöntemi var!
***
“Münferit olaydır” diyeceksiniz…
Başı yerleşimciler tarafından demir çubuklarla ve taşlarla parçalanan Tasos Isaak değilsiniz siz…
22 Ocak’ta taşlarla linç edilen Avrupa-Afrika gazetesi de değilsiniz…
Geçenlerde Girne’de trafik kontrolünde Türkiyeli bir yerleşimcinin “Bıdı bıdı yapma lan” diyerek yumruk attığı polis de değilsiniz…
Geçen sene Ercan Havaalanında “Burası da Türkiye Cumhuriyeti’dir” diyerek Ankaralı Ali’nin darp ettiği polisler de değilsiniz…
Türkiyeli yerleşimciler tarafından polislerin darp edilmesi rutine bağlandı.
Devrim Barçın ile Ürün Solyalı’nın ne ayrıcalığı var?
İşgal bir olay değildir, bir yapıdır. Şiddet münferit değil, sistematiktir. Her yerdedir şiddet. Müfredattadır, törenlerdedir, yağmalanan topraktadır, “Dikkat askeri bölge” tabelalarındadır, sömürgeci sermayededir, Ankara’nın dilindedir…
Devrim ile Ürün’ün ne ayrıcalığı var da sömürgeci şiddetten muaf olacaklar?
280.000 lira “milletvekili maaşı” almak mıdır ayrıcalıkları?
Sormak lazım: İşgalci neden bu kadar maaş verir? İşleviniz nedir? Ne işe yararsınız?
Söyleyim: Kıbrıslının iradesini susturursunuz New York’ta şımarıklık yapan Tufan gibi, Strazburg’ta UBP’li Oğuzhan Hasipoğlu ile CTP’li Armağan Candan gibi Türkiye’nin sözcülüğünü yaparsınız…
Ama Arasta’da Türkiyeli bir yerleşimciden dayak yersiniz. Ağzınızı açıp tek kelime edemezsiniz….
***
Özel Harp Dairesi’nin sopasından sonra yerleşimcilerin küfürlerine boyun eğen hiçleşmiş sömürge tebaası…
Ne dedi CTP’lilere saldıran yerleşimci?
-“Nedir sizden çektiğimiz adam mısınız lan siz”…
Bu adamın derdi ne de saldırdı? CTP Arasta’da sözde “barış etkinliği” yaparken tesadüf mü?
“Tüm renklerden özgürlüğe” etkinliği düzenlemiş CTP! Tam okul öncesi çocuklarına boyama kitabı boyatma etkinliğine verilecek isim…
-“Dünyadaki canlıların en büyük özlemlerinden biridir özgür olmak” sloganıyla “sokağa inmiş” CTP…
Arasta’yı BM gözetiminde Ara Bölge mi zannettiniz de çocukça “barış etkinliği” yapıyorsunuz?
Arasta yerleşimci kolonizasyonunun kesişim kümesidir.
Tasos Isaak’ın başını taşla ve demir çubuklarla parçalayan yerleşimcileri kucakladınız “çokkültürlülük” diye…
280.000 TL maaşı boşuna mı veriyor işgalci size? Vatanınız çalınırken susup oturasınız diye!
Özker Özgür “eli nasırlılar” demişti, Tufan “çokkültürlülük zenginliğimizdir”, Doğuş Derya da “Gelen emekçi giden emekçi”…
O “emekçi”nin yumruğu Devrim Barçın’ın göğsüne vurdu.
22 Ocak 2018’den sonra Kıbrıslı kendi kendine çekildi sokaktan. Tek bir miting yapılamadı. CTP senelerdir “sokağa ineceğiz” der, sokakta Kıbrıslı kalmadı…
Barışçılık mı oynayacaksınız? Arasta’da değil, Ara Bölge’de oynayın BM gözetiminde!
(9 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)