Aziz Şah – Erdoğan’ın ikinci kez BM kürsüsünden “KKTC’yi tanıyın” çağrısı üzerine, Fileleftheros Genel Yayın Yönetmeni Aristos Mihailidis,
-“İki devletli bir çözümde Kıbrıslı Türkler kendilerine ne olacağını biliyorlar mı?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazısını şöyle bitiriyor:
-“Bütünleşmiş bir Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği’nin yardımıyla bir toplum olarak kimliklerini ve özerkliklerini koruma olasılığı sonsuza dek ortadan kalkacaktır.
Kıbrıslı Türklerin iki devletli bir çözümle kaybedecekleri çok daha fazla şey var. Ancak, eğer anlamıyorlarsa bunu açıkça tartışalım, belki bir şeyler anlarlar”…
***
Geçen gün İbrahim Aziz’in Kıbrıslı Türk solunun tarihi üzerine yazdığı son kitabın tanıtımı vardı özgür bölgedeki Gazeteciler Evi’nde. Kardeşim Oz Karahan ile gittik…
İzleyiciler arasında üst düzey bir AKEL yetkilisi vardı. Kendisine CTP ile AKEL arasında New York’ta gerçekleşen “işgal” atışmasını ve Tufan Erhürman’ın POGO Genel Sekreteri Skevi Koukouma’ya yaptığı terbiyesizliği hatırlattıktan sonra “CTP yeni bir ayrılıkçı siyaset inşa ediyor, AKEL ile ilişkileri de dahildir buna” diyerek sordum:
-Müzakerelerden sonra “statükoya dönülmeyecek” derken ne istiyor CTP?
AKEL’in üst düzey yetkilisi şöyle cevapladı:
-CTP “sonuç odaklı müzakere” diyor, hepimiz sonuç istiyoruz… KKTC’nin tanınması ya da doğrudan uçuş talep etmiyor.
Tekrar sordum:
-CTP ne istiyor “statükoya dönülmeyecek” derken? CTP bir basın toplantısı düzenledi. Orda sormadılar “statükoya dönülmeyecek” derken ne istediklerini…
Oz Karahan girdi araya:
-“Soru bu kadar basit, ‘statükoya dönülmeyecek’ derken ne istiyorlar?”
AKEL yetkilisi en sonunda “CTP ne istiyor bilmiyorum” dedi.
***
CTP’nin Mustafa Akıncı’ya Crans Montana’da müzakereci olarak verdiği Özdil Nami 27 Eylül 2024’te Kıbrıs Postası’na şöyle konuştu:
-“Kıbrıs’ta çözüm lazım: Ya federal ya iki devletli… Her şeyi konuştuk zaten masada. Konuşulacak bir şey yok. Detaylandırmak lazım”…
CTP ayrılıkçılığını bugüne kadar “iki bölgeli federasyon” maskesi ile perdeledi. 50 yıllık bir ezberi değiştirmek ve bunu partililere anlatmak kolay değildir. Özdil Nami ise işadamıdır, acelesi var: İki devletli çözümü ağzına aldı. Cin şişeden çıktı…
“Ya federal ya iki devlet” derken, ‘BM kararları dışında çözüm mümkün değildir’ demiyor Crans Montana’nın müzakerecisi Özdil Nami!
***
Döneyim Aristos Mihalidis’in yazısına:
-“İki devletli bir çözümde Kıbrıslı Türkler kendilerine ne olacağını biliyorlar mı?”
Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinden bir kişi ilk defa çıkıp söyledi “iki devletli çözüm”den sonra ilk olacak şeyi:
Dışişleri Bakanı Kombos “Kıbrıslı Türkler Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığını, dolayısıyla AB vatandaşlığını kaybedecek” dedi.
Aristos Mihailidis çok net yazdı:
-“Müzakere edeceğimiz tek şey toprak meselesi olacak. Kıbrıslı Rumlara ne kadar toprak iade edileceği”…
Mart 1965’te arabulucu Galo Plaza BM Genel Sekreteri’ne sunduğu raporunda şöyle der:
-“Türkiye hükümetinin iki toplumlu federal bir yönetim altında coğrafi ayrılığı öngören önerisi Cumhuriyet toprağının %20’si kadardır”…
1974’teki toprak hırsızlığından önceki Türk tezi %20 olarak görünüyor Mart 1965’teki BM raporunda.
Kudret Özersay-Ayla Gürel’in araştırmasına göre: Türk kaynaklarına göre %26,7 tapulu malı vardı Kıbrıslı Türklerin, Rum kaynaklarına göreyse %16,8.
Rum kaynaklarının rakamı %20’lik Türk tezine daha yakın…
Kıbrıslı Türklerin 1974’ten sonra sattığı toprakları da hesaptan düşünce rakam netleşir: Mercedes sayısı arttıkça toprak yüzdeliği düştü “Kıbrıs Türkü”nün!
İki devletli çözüm mü istiyorsunuz: Silah zoruyla gasp edilen %37 toprağı %20’ye düşmeye hazır mı gasp rejimi?
-Çalıntı toprağı verince KKTC tanınacak, ertesi gün de Türkiye’ye bağlanacak!
-Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti yani AB yurttaşlığı sona erecek!
-AB’nin her sene verdiği yaklaşık 40-50 milyon Euro fon kesilecek.
-“Yeşil Hat” sınıra dönüşecek, “Yeşil Hat Tüzüğü” ortadan kalkacak.
-Vize alabilirseniz Leymosun’a gidersiniz…
(12 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
