Savaş suçlarına karşı nasıl mücadele edilir?

Aziz Şah – Kıbrıs Cumhuriyeti ilk kez Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne seçildi.

BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada merkezi Cenevre’de olan Konsey’e 3 yıllığına seçildi Cumhuriyet.

Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği uluslararası kurumlara girmeyi bir amaç haline getirdi, halbuki bu kurumlara üyelik amaç değil, Kıbrıs’taki işgale karşı mücadele etmek için birer araçtır.

***

Basiretsiz ve cesaretsiz liderliğe rağmen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin İnsan Hakları Konseyi’nde yer alması önemlidir. Hristodulidis değil üye olan, Kıbrıs Cumhuriyeti’dir!

BM Genel Kurulu’nun kararıyla İnsan Hakları Konseyi 2006’da kuruldu. “İnsan hakları” meselelerini görüşmek üzere yılda üç kez toplanır, karar tasarılarını görüşür ve kabul eder.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin BM İnsan Hakları Konseyi üyeliğinin abartılacak ya da küçümsenecek bir tarafı yoktur.

50 senedir işgal altında olan, insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçlarını yarım asırdır sistematik olarak yaşayan, yurttaşlarının üçte biri kendi yurdunda mülteci olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin BM İnsan Hakları Konseyi’nde yer alması tabii ki önemlidir.

Konsey savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar konusunda ihlalcilerin ve suçluların yakalanması, kanıt toplanması, resmi yargı süreçlerinin beslenmesi için 37 soruşturma komisyonuna yetki vermiştir. İşgal altındaki topraklarda bu tür soruşturmalar yürütmüştür.

Filistin, Darfur, Libya, Fildişi Sahili, Suriye, Kuzey Kore, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sri Lanka, Eritre, Irak, Güney Sudan, Burundi, Myanmar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Yemen, Venezuela, Etiyopya ve Ukrayna’da savaş suçlarını ve insanlığa karşı işlenmiş suçları araştıran Konsey’in Kıbrıs’tan haberi yoktu bugüne kadar!

Savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı mücadele uzun solukludur. Kıbrıs Cumhuriyeti Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Roma Statüsü’nün de imzacısıdır. Adım adım verilir bu mücadele…

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde dosyalanan toprak hırsızlığı davalarının kara para tam merkezindedir, 2006 tarihli 303A Ceza Yasası bu mantıkla yapıldı. Neden?

İşgal bölgesinde toprak gaspı üzerinden işlenen suçlar Uluslararası Ceza Hukuku’nda “sınıraşan suç-transnational crime” kategorisine girer. “İcrası, önlenmesi, doğrudan veya dolaylı etkileri birden fazla ülke ile ilgili suçlar” olarak tanımlanan sınıraşan suçlar 18 ayrı kategoridedir.

Neden tutuklananlar “yabancı”dır? “Sınıraşan suçlar” ile Kıbrıs’taki işgal suçları uluslararasılaşmaktadır. AB yurttaşı “yabancı”ları tutuklayarak Kıbrıs’taki savaş suçlarını gözlerine sokmaktır bu.

18 kategoriye ayrılan “sınıraşan suçlar”ın en önemlileri şu ikisidir: “Suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama” (money laundering) ve “para aklamak için yasal işlere dahil olma” (infiltration of legal business).

***

BM İnsan Hakları Konseyi terörizm, iklim değişikliği, ırkçılık ve ayrımcılık, LGBT hakları, işkence, yoksulluk, yaşlı ve engelli hakları, sağlık ve eğitim hakkı, göç, ifade özgürlüğü ve insan ticareti konularına yoğunlaşmıştır.

Kıbrıs’ta en görünmez insan hakları meselesi 50 senedir devam eden işgalden kaynaklı insan ticareti ve kaçakçılığıdır.

Türk işgalinden kaynaklı insan ticareti sorunu ile her gün yüz yüze olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler’de insan ticaretini mesele edinen Konsey’de yer alması tabii ki önemlidir.

Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, basın toplantısı düzenleyerek “Purnara Mülteci Kampı’ndaki kişilerin büyük bir çoğunluğu, kuzeye getirilen işçilerden oluşuyor” itirafında bulundu.

Kıbrıs’ın işgal bölgesine para karşılığı getirilen Afrikalılar ve Asyalılar insan ticaretinin mağdurlarıdır, onları getiren aracılar ise insan ticaretinin failleridir.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye tarafından işgal edilmiş topraklarında Ayios Amvrosios’ta inşaatlarda zorla çalıştırılan insan ticareti mağdurları yurttaş gazeteci Serdinç Maypa’ya sığındı. Omorfo’da CYPFRUVEX şirketinin insan ticareti için kullanıldığı ortaya çıktı. Hepsi kapanıp gitti. Kıbrıs’ın işgal bölgesinde bunları yargılayacak bir hukuki makam yoktur.

İşte, işgalden kaynaklı insan ticaretinin gündemine taşınacağı kurumların başında gelir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin seçildiği BM İnsan Hakları Konseyi.

İşgale ve yarım asırdır devam eden savaş suçlarına karşı mücadele etmek isteyene her yer mahkeme salonu!

(13 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author