Hristodulidis: Kafasına dayalı silahla pazarlık yapan tüccar

Aziz Şah – 50 senedir Kıbrıs Cumhuriyeti elitlerinin kafasına dayanan silahla sürdürülen müzakerelerin son akşam yemeğine geldik.

Klerides’e aittir bu tabir: Kafama silah dayalı müzakere etmeyi reddediyorum, demişti. Sonra da müzakere etti. Çünkü elitlerin tek bildikleri pazarlık yapmaktır. Mal alıp satmak…

***

“Kıbrıs Cumhuriyeti”ni de bir marka olarak, mal olarak, borsada bir kağıt parçası, jeo-stratejik bir değer olarak görürler…

Gazze’de devam eden soykırıma ve İsrail’in Lübnan’ı işgal girişimine “Kıbrıs’ın jeo-stratejik önemi arttı” diyerek sevinecek kıvama geldi Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği!

Filistin’e sözde insani yardım Kıbrıs üzerinden gidiyor diye seviniyorlar. İnsani yardımı alan insanlar bombalanıyor. Ama insani yardımın Kıbrıs üzerinden gitmesi “jeo-stratejik değer”ini artırıyor Kıbrıs’ın!

İsrail’in bombaladığı Lübnan’dan kaçan Avrupalıların Kıbrıs üzerinden tahliye edilmesine de seviniyorlar. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de bunun için teşekkür edince Kıbrıs’ın “marka değeri” arttı.

Bu çürümedir. Kıbrıs Cumhuriyeti elitlerinin çürümesi onlarca yıllık bir süreçtir:

-2010’da Hristofyas döneminde Netenyahu Kıbrıs’a gelen ilk İsrail başbakanı oldu. Netenyahu’dan sonra Hristofyas’ın misafiri olarak 1947-48’de Filistin işgali sırasında paramiliter Haganah çetelerinin başında etnik temizlikten sorumlu olan Şimon Peres geldi Kıbrıs’a. 1996’da Lübnan’da Qana Katliamı’nı gerçekleştiren Şimon Peres…

-Anastasiadis döneminde İsrail’le karşılıklı görüşmeler yoğunlaştı ve anlaşmalar imzalandı.

-Hristodulidis ise soykırım sırasında Netenyahu’yu kucaklayacak ve BM Genel Kurulu’nda İsrail’i savunacak kıvama geldi.

***

İlke ve tutarlılık ortadan kalktığında ahlaki söylevlerin hiçbir önemi kalmaz.

Kendi ülkesi işgal altında olan bir lider bütün işgallere karşı olmalıdır. Ukrayna’daki işgale karşıdır Hristodulidis ama Filistin ve Lübnan’daki işgale karşı değildir. Bu kadar tutarsızlık Kıbrıs’ı da patlatır!

BM Genel Kurulu’nda İsrail’i savunan konuşmasından sonra Hristodulidis çok sert eleştiriler aldı ama hiç umursamadı. Aksine el yükseltti, “7 Ekim”de bir daha savundu İsrail’i…

Kıbrıs’ta BM müzakereleri yeniden başlasın diye senelerdir yalvarıyor Hristodulidis.

New York’taki 3’lü görüşme hangi şartlarda olacak:

İsrail Lübnan’da BM askerlerini vuruyor ve BM Genel Sekreteri Guterres İsrail tarafında “istenmeyen adam” ilan edildi.

Netenyahu Hristodulidis’in ticari ortağı ve dostu olarak “BM sistemi”ne savaş ilan etti. Hristodulidis ise bütün varoluşunu “BM sistemi”ne dayandırıyor…

İlke ve tutarlılık ortadan kalktığında Cumhurbaşkanı değil tüccar olursunuz. Cumhuriyet’i “marka değeri” olarak pazarlayan bir tüccar…

***

Anastasiadis ile yediği ilk akşam yemeğinde Ersin Tatar “Müzakerelerden sorumlu TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’dur” demişti.

Hristodulidis ile yediği ilk akşam yemeğinde de “Müzakerelerden sorumlu TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dır” diyecek…

Dünyanın dört bir tarafına görevlendirilen Büyükelçilere Türkiye’nin politikaları konusunda brifing veren Hakan Fidan şöyle demişti 14. Büyükelçiler Konferansı’nda:

-“Milli davamız Kıbrıs’taki duruşumuz açıktır. Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili temel politikamızdır”…

BM Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan ise “Kıbrıs’ta BM parametreleri geçersizdir” dedi…

Netenyahu BM’ye savaş açtı, Erdoğan da BM’ye savaş açtı. İsrail BM Genel Sekreteri’ni “istenmeyen adam” ilan etti, Türkiye ise “BM parametreleri”ni çöpe attı…

Türkiye’nin “BM parametreleri”ni çöpe atmasına karşın, BM kendi “parametreleri”ne sahip çıkmadı.

***

Kıbrıs’ta yaşadığımızın tarihte örneği yoktur: Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarını işgal edip, işgal ettiği topraklar üzerinden pazarlık yapıyor. Kıbrıslıların topraklarıyla Kıbrıslılarla pazarlık yapıyor!

BM’nin Kıbrıs’ta yürüttüğü müzakereler BM Şartı’nın 2. maddesinin 4. fıkrasına aykırıdır. Yani, Kıbrıs’ın toprak bütünlüğüne ve siyasi bağımsızlığına karşı bir saldırıdır “müzakereler”…

Hristodulidis neden yalvarıyor “müzakereler”in yeniden başlaması için?

Çünkü pazarlık dışında siyaset bilmez elitler.

Kafasına silah dayalı akşam yemeği yeyen bir tüccardır Hristodulidis. Peki, neyi satılığa çıkardı?

Birleşmiş Milletler üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yıkılması için 50 senedir “müzakere” yürütür, buna da “akşam yemeği” der…

(15 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author