BM parametreleri çöp olurken!

1947’den beridir 77 senedir devam eden Filistin işgalinin -yeniden- tüm bölgeye yayıldığı günlerde olmayacak tek bir şey varsa “Kıbrıs’ta çözüm ve barış”tır.

New York’ta Guterres, Hristodulidis ve Tatar balık yerken İsrail Lübnan’da BM Barış Gücü askerlerini vuruyordu…

Türkiye ve İsrail aynı şeyi yapar: Birleşmiş Milletler’in rolünü ortadan kaldırır!

Lübnan’da İsrail’in BM Barış Gücü’ne saldırması ile Kıbrıs’ta Pile’de Türk işgal güçlerinin BM Barış Gücü askerlerine dayak atması karşılaştırılabilir.

Buldozerin önüne BM Barış Gücü askeri aracını katıp sürüklemek ile İsrail’in BM Barış Gücü karargahını vurması aynı şeydir. BM’yi hedef gözeterek vurmak siyasidir!

Toprak gaspına dayalı ilhakçı işgal stratejisi “alıştırma ve normalleştirme” siyasetidir.

Turan Güneş’in deyimi ile “hele bir oldubittiyi yapalım, Kıbrıs’ın yarısını alalım”…

BM Genel Kurulu’nda Tayyip Erdoğan,

-Kıbrıs’ta BM parametreleri öldü, dedi.

-İki bölgeli federasyon öldü, dedi.

-Kıbrıs’ta ‘egemen eşit’ iki ayrı devlet var, dedi.

İnönü’den Erdoğan’a Türkiye’nin Kıbrıs politikasıdır bu.

İnönü TBMM kürsüsünde “taksim sözünün yerine federasyon diyerek başladık” dedi 1964’te.

Erdoğan ise BM kürsüsünde “federasyon öldü, iki devletlilik var” dedi 2024’te.

1964’te İnönü’nün federasyon dayatması 13 sene sonra “BM parametresi” olarak kabul edildi…

2024’te Erdoğan’ın iki devletlilik dayatması kaç sene sonra “BM parametresi” olarak kabul edilecek?

***

1964’teki federasyon dayatması ile 2024’teki iki devlet dayatması arasındaki fark toprak oranıdır:

Mart 1965’te BM Genel Sekreteri’ne arabulucu Galo Plaza’nın sunduğu raporunda Kıbrıs Cumhuriyeti toprağının 750 mil karesi yani %20’si “Türk bölgesi” olarak kabul edilmişti Ankara tarafından.

1965’teki %20, 1974’te %37 oldu…

1992’de ABD Dışişleri Bakanı James Baker TC Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’e şöyle der: %27.5 oranındaki toprağın Türk kesimine bırakılması “hak ettiğinden fazladır” (more than fair)…

***

Bu yüzden Türk işgali, yabancı inşaat ve emlak şirketlerini ve alıcıları kullanır: Toprak hırsızlığını normalleştirme ve alıştırma stratejisidir.

ABD merkezli DND şirketi 30.000 konut yaparken Kıbrıs’ın işgal bölgesinde “more than fair” der mi ABD Dışişleri Bakanı?

Toprak hırsızlığına dayalı işgal, normalleştirme ve alıştırma stratejisi güder.

Birleşmiş Milletler “Golan Tepeleri Suriye toprağıdır” der. İsrail “Golan Tepeleri benimdir” der.

Golan’a İsrail’in kurduğu ilk yasadışı yerleşim biriminin adı AFİK’tir.

Trikomo’da gasp edilmiş topraklara yasadışı yerleşim birimi kuran Simon Aykut’un şirketinin adı da AFİK’tir.

Ha Golan ha Trikomo…

***

Türk ve İsrail işgalinin ortak özelliği alıştırma ve normalleştirme stratejisidir.

İşte bu yüzden Türkiye ve İsrail her fırsatta Birleşmiş Milletler’e saldırır:

BM emperyalist olmayan uluslar ve devletler için egemenlik tescilidir.

Türkiye’nin Hatay’ı ilhak etmesi ya da Filistin’de İsrail devletinin kurulması ile tamamen farklı koşullar var Kıbrıs Cumhuriyeti’nde.

Türkiye Hatay’ı ilhak ettiğinde Fransız kolonisiydi, Filistin’de İsrail devleti kurulduğunda İngiliz kolonisiydi.

Türkiye ise BM’nin egemen eşit üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal etti.

1974’te Türkiye’nin çaldığı %37 toprağın “BM parametresi” olması mümkün değildir. İşte bu yüzden Birleşmiş Milletler “ara formül” arıyor.

***

BM Genel Sekreteri Guterres’in Kişisel Temsilcisi Maria Holguin Kıbrıs’ı terk ederken şöyle dedi:

-“Geçmişte beklentileri karşılamayan ve daha büyük anlaşmazlıklara ve hayal kırıklıklarına yol açan çözümlerden uzaklaşmak önemlidir. Şimdi farklı düşünmemiz gerekiyor”…

17 Ekim 2024’te Genel Sekreter Sözcüsü şöyle dedi:

-“Holguin’in yaptığı çabalara ve görüşmelere rağmen ortak bir zemin bulunamamış”…

Zemin Birleşmiş Milletler’e göre “BM parametreleri” değil miydi?

Erdoğan “BM parametreleri”ni çöpe attı. Guterres yeni parametre arıyor…

Alın size yeni parametre: New York’taki yemekten yeni kapı açılması çıktı.

BM’nin aklına uyup Kıbrıs Cumhuriyeti’ni mi feshedeceğiz?

Kıbrıslıların tek bir parametresi vardır: Kıbrıs Cumhuriyeti.

“BM parametreleri” ve planları çöp olur, geride bir tek Kıbrıs Cumhuriyeti kalır!

(22 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author