Aziz Şah – Temsilciler Meclisi Başkanı Annita Dimitriu, Letonya Parlamentosu’nda düzenlenen Kırım toplantısında esti gürledi.
Kıbrıs Haber Ajansı Dimitriu’nun konuşmasını “Uluslararası sınırların değiştirilmesini asla kabul etmeyeceğiz” başlığıyla verdi. Başlığı okuduğumda, “kesin gene başka bir ülkenin egemenliğini savunur” diye geçti içimden.
Annita hanım Rusya’ya karşı Ukrayna’yı savunuyor…
Kıbrıslıların egemenliğini böyle iştahlı savunmazlar!
***
Kıbrıs Cumhuriyeti elitinin ve “Kıbrıslı Türk solcular”ın ortak özelliğidir bu: Başka bir ülkeyi savundukları tutkuyla hiçbir zaman Kıbrıslıların egemenliğini savunmazlar.
Hristodulidis İsrail’in sürdürdüğü soykırımı “kendini savunma hakkı” diye savunur…
Dimitriu Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunurken Kıbrıs’ın toprak bütünlüğüne karşı çıkarak “iki bölgelilik” ister.
Dışişleri Bakanı Kombos ise ABD kökenli inşaat şirketi DND Homes işgal bölgesinde 30.000 konut inşa ederken, “Kıbrıs ABD’nin güvenilir stratejik bir ortağıdır” diye açıklama yapar…
***
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin etinden ve sütünden beslenen elitlerin kafalarının nasıl çalıştığını anlamak gerekir.
İşgal rejiminin propagandasında “Rum-Yunan ikilisi” diye ezbere söylenen bir kalıp vardır.
Yunanistan’da 1967’de gerçekleşen Albaylar Cuntası’ndan beridir “Rum-Yunan ikilisi” yoktur.
1967’den önce “ikili” miydiler, tarihi bir tartışmadır bu. 1964’te de Makarios ile Yunanistan karşı karşıya geldi Acheson Planı’nda…
ABD planına göre 1964’te Türkiye’ye Karpaz’da askeri üs verilecekti. Kıbrıs ise Yunanistan’a bağlanacaktı. Ankara ve Atina kabul etti bu planı, Makarios reddetti…
İşgal rejiminin “Rum-Yunan ikilisi” propagandası gerçeğin tersidir: Kıbrıs tarihi Kıbrıslılara karşı birlik olan “Türk-Yunan ikilisi”ne tanıklık eder.
***
Günümüzdeki Kıbrıs Cumhuriyeti elitleri son çeyrek asrın ürünüdür. Babaları Makarios değil, Klerides’tir.
Makarios’un bağlantısız dış politikasını tamamen reddederek İsrail-NATO hattını benimseyen “genç elitler”, 4 Kasım 1974 tarihinde Argo Galerisi’nde bir konuşma yaparak “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”u sahiplenen Glafkos Klerides’in döşediği taşlardan yürür…
***
Annita Dimitriu, Letonya Meclisi’nde Kırım meselesi hakkında konuştu…
Kırım meselesinin Kıbrıs meselesi ile hiçbir alakası yoktur. Sovyetler Birliği lideri Hruşçof 20’nci yüzyılın ortasında nüfusu Ruslardan oluşan Kırım’ı -Kiev’e yakınlığından dolayı- Ukrayna yönetimine verdi. Sovyetler’in dağılacağı, Ukraynalı faşistlerin Kırımlı Rusları yakmaya kalkacağı kimin aklına gelirdi?
2014’te Ukrayna’da faşist Maidan darbesi gerçekleştikten sonra, Ukraynalı faşistler Kırımlı Ruslara tehdit oluşturunca geri aldı Rusya Kırım’ı!
“Kırım meselesi” bambaşka bir tarihtir, Kıbrıs’la alakası yok…
Kırım, emperyalizm ile Rusya arasında hiçbir zaman çözülemeyecek bir meseledir. Üç tane ülke var Kırım’ı sürekli kaşıyan: ABD, Almanya ve Türkiye.
Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti “Kırım meselesi”nde Rusya’ya karşı Amerikancılıkta birleşti!..
BM Güvenlik Konseyi’nde Kıbrıs’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü 50 senedir savunan tek devlete düşmanlık eder Kıbrıs Cumhuriyeti elitleri…
Guterres’in raporuna göre, Rusya Kıbrıs’ın arkasını kollamaya devam ediyor.
BM’nin Ocak 2024 raporunda şöyle deniyor:
-“Rusya, barış görüşmelerini etkileyebilecek herhangi bir dış müdahale ya da çözüm veya zaman çizelgesi dayatma girişiminde bulunulmaması konusundaki kararlılığını sürdürmektedir”…
***
Annita Dimitriu, “bir egemen devletin uluslararası alanda tanınan sınırlarını askeri saldırganlıkla tek taraflı olarak değiştiremezsiniz” dedi.
50 senedir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprakları üzerinde “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” adı altında “sınır” pazarlığı yapılır. Annita hanım da ateşli bir “iki bölgeci”dir!
Perşembe günü Ledra Palace Oteli’nde “kapı pazarlığı” başladı. BM Barış Gücü UNFICYP Şefi Colin Stewart’ın katıldığı pazarlıkta Mia Milia’ya karşı Piroi ve Kokkina’da “kapı” açılması görüşüldü.
Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği kendi vatanının toprak bütünlüğünü savunamıyor ama Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden bahsediyor.
Müzakere masasına her oturduğunda Kıbrıslılar, egemenliklerinden ve insan haklarından bir parçayı daha kaybetti.
Türkiye, gasp ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarını geri vermeyi kabul etmediği için “BM müzakeresi” adı altında kapı pazarlığı yapılıyor.
Kapı pazarlığı “iki devletli çözüm”e giden yoldur…
(26 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
