
Aziz Şah – Herşey silah zoruyla gasp edilen iki dönüm bir evlek araziyi geri vermemek için mi?
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yurttaşı olarak sahip olduğunuz insan haklarından daha mı tatlıdır gasp edilmiş topraklar?
Gasp edilmiş toprağa karşı kendi insan haklarınızdan kendiniz feragat ettiniz…
Toprağın parasını size eninde sonunda ödetecekler ama siz feragat ettiğiniz insan haklarınızın “tazminatı”nı alamayacaksınız!
Güneyde bıraktığınız topraklarınız için işgal rejimi size “feragatname” imzalattı. Uluslararası hukukta hiçbir geçerliliği olmayan bir kağıt parçası. Sadece Kıbrıs’ın işgal bölgesinde geçerlidir bu “feragatname”…
Sizi geçtim, çocuklarınızın ve torunlarınızın insan haklarından feragat ettiniz…
Türkiye yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarını işgal etmedi. Sizin Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki insan haklarınızı gasp etti…
Sizin olmayan iki dönüm bir evlek gasp edilmiş Rum mallarını elinizde tutmak için sizin olan temel insan haklarından feragat ettiniz.
***
Acil Durum Hastanesi’nde bebeklerin mamalarına su yerine alkol karışmış…
Hastaneden “tamamdır” denilerek taburcu edilen 10 yaşındaki Atlas Rüstemoğlu birkaç saat sonra öldü, acilin kapısında beklerken 8 yaşındaki Meryem Ceren öldü, 2 yaşındaki Kadir Erkin de öldü. Şimdi de mamalarına alkol karışan bebekler…
Asya bebek için işgal rejiminin “Sağlık Bakanlığı”nın kapısında polisten dayak yediğimiz günden beridir işgal bölgesinde insan hakları aranamayacağını kabullendim.
Çünkü hak aramak için “devlet” lazım!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki ihlallerden sorumlu olarak Türkiye’yi görse de, Türkiye vatandaşı olmayanlardan kendisini sorumlu saymaz…
Kıbrıslı Türk toplumunun Kıbrıs’ın işgal bölgesinde kapısına gideceği bir devlet otoritesi yoktur.
Hak istemek için ve hesap sormak için önce “devlet” sahibi olmak gerek!
***
Dereyatağına kaçak yapılmış olan Acil Durum Hastanesi’nde bebeklerin mamalarına alkol karışmış…
Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’nin itirazlarına rağmen doldurulmuş dereyatağına yapıldı bu hastane…
Açılış töreninde Ersin Tatar Kıbrıslı mimar ve mühendisleri Ankara’ya şikayet etti, hastanenin açılışına Tabipler Birliği davet edilmedi!
Ankara tarafından Kıbrıslı Türklere “borç” verilerek Türkiyeli müteahhide kaçak yaptırıldı Acil Durum Hastanesi.
Temelinden havalandırmasına ve elektrik sistemine kadar itiraz etti mühendis odaları.
Acil Durum Hastanesi’ni bahane edip TC Devleti’nin Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki projelerinde vize-denetim sürecini kaldırdılar.
Kaçak yapılmış hastanede bebek mamalarına alkol karışmış…
Mühendislere ve tabiplere “provokatör” diyerek açılan bir “hastane”nin kapısında mamasına alkol karışmış bebeklerin aileleri “provokatör” oldu.
Sizin “sistemsizlik” dediğiniz sömürgeci sistemin ta kendisidir!
***
23 Ekim 2005’te Kıbrıs Gazetesi’nde yazdığı yazıda Tufan Erhürman “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne neden dönülemeyeceği”ni şöyle açıklar:
-“KKTC Devleti’nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte ortadan kalkması, tüm bakanlıkların ve devlet kurumlarının kapatılması, buralarda kamu görevlisi olarak çalışmakta olan herkesin işsiz kalması demektir. Bir an için bu kişilere Kıbrıs Cumhuriyeti’nde iş verileceği gibi tatlı bir hayal kurulsa bile, bunun ‘fesih’ten ne kadar süre sonra gerçekleşeceğinin belirsizliği bir yana, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki bakanlık sayısıyla KKTC’deki bakanlık sayısı ve Kıbrıs Cumhuriyeti kamu hizmetlerindeki oranıyla bugünkü memur sayısı karşılaştırıldığında, insanların nasıl bir işsizlik problemiyle karşı karşıya kalacakları tahayyül bile edilemez”…
Tufan Erhürman’a göre “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş”ün önündeki en büyük engel “memurlar”dır!
50 senede işgal rejiminin yarattığı yağ tabakasını beslemek için bu düzen devam edecek…
İnsan hakları değil meselemiz, bu topraklarda varolmak değil…
Bütün meselemiz:
-İşgal rejiminin yarattığı bu kadar memuru ne yapacağız?
***
Kaldırın işgal rejimini Makarios Çocuk Hastanesi’nin morguna…
Gasp edilmiş toprakları iade edin, insan haklarımızı geri alalım!
Kıbrıslı Rum mülteciler kovuldukları evlerine dönsünler…
Birleşmiş Milletler gözetiminde müzakere mi istiyorsunuz?
Kıbrıs halkının her bir ferdinin insan haklarına kavuşması sadece ve sadece Türk işgalinin sona ermesi ile mümkündür!
(29 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)