Turan Güneş’in “oldubitti”si

Aziz Şah – Açılışına Tabipler Birliği çağrılmadı, açıldıktan sonra Hemşireler ve Ebeler Sendikası çalışmayı reddetti “Acil Durum Hastanesi”nde…

Açılış töreni işgalin sahnelenmesiydi.

Ersin Tatar “Cumhurbaşkanım Erdoğan’ın talimatlarıyla yapıldı” dedi. Sonra da Kıbrıslı mimar ve mühendis odalarını şikayet etti…

Rizeli müteahhit Emrullah Turanlı “nasıl olduysa hastane yapılıverdi” dedi.

Erdoğan’a teşekkür ederek şöyle dedi Turanlı:

-“Efendim… Uğurlu ellerinizle nasıl olduysa bu hastane açılacak… Yapamayacağınız şey yoktur”…

Nasıl olduysa yapıldı, oldubiti…

İşgal harekâtının CHP’li Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in “Hele biz Ada’nın yarısını alalım, oldubittiyi yapalım. 20 yılda sökemezler bizi oradan. Ondan sonrası da Allah kerim” dediği yerdeyiz.

Turan Güneş “Hele oldubittiyi yapalım” dedi…

Emrullah Turanlı “Nasıl olduysa oldu” dedi…

***

Tarihi yapanlar binaları yapar, binalar tarihi şekillendirir. Bina dört duvar değildir, ideolojidir.

Acil Durum Hastanesi’nin tek bir özelliği vardır: Türkiye’de son dönem modası olan Osmanlı-Selçuklu mimarisinin kopyala yapıştır bir örneğidir.

Acil Durum Hastanesi’nin binası Kermiya’ya yapılan devasa Külliye’nin minyatürüdür. Modeller aynıdır, boyut farklı…

Hastane ve külliye aynı model olabilir mi?

Yaptığı her binayı toprağa vurulan bir fetih mührü olarak gören bir akıl var karşımızda.

Acil Durum Hastanesi’ni açmaya geldiğinde, Silihtar’ın “gecekondu”ya benzediğini söyleyip Külliye’yi haber verdi Erdoğan!

***

Çok değil, dört sene önce “Acil Durum Hastanesi” açılırken yaşanan tartışmalara dönüp bakarsanız, küvezdeki bebeklerin mamasına alkol karışmasının tesadüf olmadığını anlarsınız…

-“Duvarlar hizmet vermez, hasta bakamaz” diyordu tabipler.

Bugün söylediklerini dört senedir söylüyor Tabipler Birliği, TIP-İŞ ve Hemşireler Sendikası. Dört senede herşey daha kötüye gitti çünkü karşılarında kendilerini “muhatap” alan bir “devlet” yok.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde “Öğrenci Koordinasyon Komitesi” Eğitim Bakanı ile oturup toplantı yaparak kararlar alıyor. Eğitimde karar alma sürecine öğrencileri de katıyorlar. Çünkü Cumhuriyet çocuğu böyle olunur…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin işgali altındaki bölgesinde ise Mimar ve Mühendis Odaları ile Tabipler Birliği’nin her türlü itirazlarına rağmen Türkiye bir “bina” yapıyor, adı “hastane” oluyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde orta okul öğrencilerinin Devlet’in karşısında iradesi var: Orta okul öğrencileri ile cep telefonu, klimalar ve üniforma konusunu görüştü eğitim bakanı!

İşgal bölgesinde Kıbrıslı Türk tabiplerin iradesi yok: Kendi çalışacakları hastane hakkındaki fikirleri dinlenmedi ve açılışına çağrılmadılar…

***

TIP-İŞ Başkanı Özlem Gürkut dört senenin sonunda diyor ki: Acil Durum Hastanesi yasal değil, Sağlık Bakanlığı’nın teşkilat şemasında yer almıyor, Başhekimi de yok!

Turan Güneş’in sözü kuraldır: “Hele biz bir oldubittiyi yapalım, ondan sonrası Allah kerim!”

4 sene önce de Tabipler Birliği Başkanı’ydı Özlem Gürkut. Acil Durum Hastanesi açılmadan önce şöyle demişti:

-“Gördük ki sağlık çalışanlarına eğitimin ve çalışma organizasyonunun yapılması çok önemlidir”…

Gördük, evet…

Herşey göz göre göre oldu…

Dört sene önce Tabipler Birliği’nin, TIP-İŞ’in ve Hemşireler Sendikası’nın yaptığı uyarılar ile bugün söyledikleri tamamen aynıdır.

Siz gene de bazı günler 14, bazı günler 17 saat çalışan hemşireleri linç ederek tatmin oluyorsanız, olun.

Herşey göz göre göre oldu, daha beteri de olacak…

Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti’nde orta okul öğrencilerine Eğitim Bakanı tarafından fikirleri sorulurken, Kıbrıslı Türk tabipleri kendi çalışacakları hastanenin kuruluşundan dışlanır.

***

Bir zamanlar “yeni hastane” yapılacağı açıklanan araziye Denktaş’ın anıt mezarı yapıldı…

Cumhuriyetler “insan ihtiyacı”na göre, sömürge rejimleri ise ideolojik ihtiyaçlara göre şekillenir.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin meclis binası çok basittir. Yeni meclis binası gündeme geldiğinde bütçeyi çıkardılar. İki proje vardı masada: “Yeni Kıbrıslı” Arkeoloji Müzesi ve yeni Meclis binası. Bütçe tek bir tanesine yettiği için “Yeni Kıbrıslı” Arkeoloji Müzesi’ni yapmaya karar verdiler.

Meclis’in karşısındaki araziye devasa bir arkeoloji müzesi inşa edilir, adı da “Yeni Kıbrıslı”…

Kıssadan hisse!

(31 Ekim 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author