Türkiye gasp ettiği toprakların pazarlığını Yunanistan’la mı yapıyor?

Aziz Şah – Erdoğan, Miçotakis ve Hristodulidis Perşembe günü Budapeşte’deki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde rasgele karştılar.

-“Tarihi buluşma” ve “Erdoğan ilk kez Rum liderle görüştü” gibi yorumlar yapıldı.

Hangi “Rum lider”?

Türkiye’nin sözde Kıbrıs politikasını değiştirdikten sonraki “ilk buluşma” olduğunu mu söylüyorsunuz?

Ankara “federasyon defteri kapandı” dedikten sonra 2022 Haziran’ında Anastasiadis ile Erdoğan İspanya’da NATO-AB Zirvesi’nde görüşmüştü, heyette Hristodulidis de vardı. Sevgiyle bakıyordu Mevlüt Çavuşoğlu’na!

Günlerce tartışılmıştı, “Kıbrıs sorunu borsası”nda “umut hisse senedi” yine tavan yapmıştı.

Anastasiadis, “Erdoğan’a Paris’te buluşma teklif ettim, Kıbrıs’ın kuzeyine gelmemi istedi, ben de ‘imkânsız’ yanıtını verdim” demişti…

Kıbrıs’ta hiçbir şey ilk kez olmuyor ve tarihi değildir. Hafızasız topluma hafızasız gazeteciler masallar anlatarak çaresizliği “umut etmek” diye pazarlıyorlar. Bu umut etmek değidir, umudun pezevenkliğini yapmaktır.

Kendi siyasal programınızla ve kollarınızla vatanın kurtuluşu için mücadele ederseniz umut edebilirsiniz.

Erdoğan ile Hristodulidis bir koridorda karşılaştı diye umut ediyorsak, umudu genelevden kurtarmak gerek önce!

***

Perşembe günü Yunan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis, “Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi Kıbrıs sorunu için olumlu koşullar yarattı” dedi. Aynı gün Hakan Fidan da, “Kıbrıs adasının ‘yeniden birleşmesi’ sayfasının kapandığı artık anlaşılmalıdır” dedi…

-Ben ne söylerim tamburam ne çalar?

Cuma günü Atina’da Gerapetritis “İki bölgeli, iki toplumlu federasyon çerçevesinde bir çözüme yönelik tutumumuzda kararlıyız” dedi.

Bir metre yanındaki Fidan ise “Federasyon modelinin adada geçerli olmadığı kanıtlanmıştır” dedi.

Başka ne dedi Yunan Dışişleri Bakanı?

-“Farklılıklarımıza rağmen, adil ve yaşayabilir bir çözüm için görüşmelerin yeniden başlamasının yolunun açılacağına inanıyoruz”…

Gerapetritis “iki bölgeli federasyon”, Fidan ise “iki devletli çözüm” diyor. Sonra da Gerapetritis “halledeceyik” diyor…

TC Başbakanı İsmet İnönü 8 Eylül 1964’te TBMM’de açıkladı:

-“Muahede (anlaşma) hükmü dahilinde bulunmak için resmi ağızdan taksim sözü ile değil, federasyon şekli ile münakaşaya başladık”…

Federasyon söylemi Kıbrıs’ı bölmek için bir müzakere taktiğiydi. Şimdi ikinci aşamaya geçildi, taksimin yasallaştırılmasına…

Toprakların alelacele yağmalanmasının nedeni nedir?

Yağmanın öncelikli amacı toprağın statüsünü değiştirerek Kıbrıs’ta herhangi bir çözümün zeminini yok etmektir.

Bakın, Hristodulidis’e müzakere masasını koklattılar, tutuklamalar durdu!

“Müzakere”nin kokusu bile zehirler insanı…

***

“İki devletli çözüm” diyen Hakan Fidan ile “iki bölgeli federasyon” diyen Yorgos Gerapetritis kendi arasında anlaşmış…

Fidan-Gerapetritis ikilisinin hali 1964-1967 döneminde Kıbrıslıların olmadığı masada, Türkiye ve Yunanistan’ın kendi arasında “Kıbrıs sorunu”nu görüştüğü müzakereleri hatırlatıyor.

1964’te Acheson Planı’nda Türkiye Karpaz’da kendisine verilecek üs karşılığında Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını kabul etti.

ABD planı temelinde Türkiye ve Yunanistan anlaştı, Makarios reddetti!

Sam Amca çok kızdı buna. Başkan Johnson’un Özel Temsilcisi Acheson, Nihat Erim ile Turgut Sunalp’a şöyle dedi:

-“Özel olarak dostça söylüyorum, fazla kan dökmeden size ayrılan bölgeyi gidip askeri kuvvetle işgal edebilir misiniz? Eğer bunu yapabilecekseniz, gidip alın. Amerikan 6. Filosu karşınıza çıkmaz. Tersine sizi korur”…

1967’ye kadar Kıbrıslıların olmadığı masada Yunanistan ve Türkiye kendi arasında “müzakere” eder.

Demirel hükümetinin Yunan cuntası ile sürdürdüğü müzakere kilitlenir…

En sonunda dönüp dolaşıp kürkçü dükkânı Kıbrıs Cumhuriyeti’ne gelirler:

Türk Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil,

-“Kıbrıs’ta devletin bağımsızlığının korunması üzerine ittifak edildi, devletin ÜNİTER vasfı üzerinde mutabakata varıldı” der.

***

“Kıbrıs sorunu” Türkiye ile Yunanistan arasında çözülecek bir konu değildir…

1967’de Yunan Cuntası ile Demirel hükümetinin Kıbrıs’a deligömleği biçtiği gibi, 2024’te Miçotakis ve Erdoğan bize gömlek biçiyor:

-Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarını işgal etti, pazarlığını Yunanistan’la mı yapıyor? Hristodulidis de Türk-Yunan görüşmelerinden medet mi umuyor?

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kaderi Kıbrıslıların kaderidir. Türkiye ve Yunanistan “garantör” kisvesi ile deligömleği biçemez!

(10 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author