Aziz Şah – Ne “KKTC meclis başkanlığı” seçimiymiş öyle!
Hepinizi nasıl da gene hizaya çektiler…
Bravo UBP ile CTP’ye, tarihsel misyonlarını bir kere daha yerine getirdiler!
-“Sivil darbe”ymiş bu…
50 senedir işgal altında askeri bir rejimde “meclis başkanlığı seçimi”nde darbe olmuş!
2005 yılında KTBK komutanı Korgeneral Hasan Memişoğlu CTP’li Özkan Yorgancıoğlu, Fatma Ekenoğlu ve Eşref Vaiz’e şöyle dedi:
-“1974’ten beri bu ülkede ateşkes koşulları vardır. Türkiye Genelkurmayı’na bağlı bir Kolordu’nun sorumluluğundaki bölgede CTP hükümet ortağı olmuştur.
Bölgenin tüm sorumluluğu Kolordu komutanına aittir. O bölgede sizin de İŞ OLA bir Parlamentonuz vardır, Başbakanınız, Cumhurbaşkanınız vardır”…
Parlamento “İŞ OLA”dır, başbakan “İŞ OLA”dır, Cumhurbaşkanı da “İŞ OLA”dır…
Hangi “sivil darbe”den bahsedersiniz? Sivilce bile patlatamazsınız!
-“Hukuk devletini savunalım” diyenler mi istersiniz!
Hukuktan mı başlayalım, devletten mi savunmaya? Ama onun için önce bir devlete, sonra da hukuka ihtiyacınız var…
Kıbrıslı Rumların insan haklarının gasp edilmesini “KKTC hukukunda yasaldır” diye savunan bir Barolar Birliği’nin olduğu yerde hangi hukuktan bahsedersiniz?
-“Faşizme karşı omuz omuza” demeseydiniz keşke…
50 senedir işgalin bekçiliğini yapan UBP ile CTP’nin hangisi faşist, hangisi anti-faşist?
Kavramları bozuk para gibi harcamayın. Konuşacak kelimeniz kalmaz!
-Demokrasiye sahip mi çıkalım?
CTP Başkanı Ahmet Mithat Berberoğlu’na Denktaş karşısında adaylıktan çekilmesi için TC Elçiliği’nde silah çekildiğinde kuyruğunu kıstırıp oturdu CTP demokrasinin üstüne!
-Son kaleniz “meclis iç tüzüğü” mü?
Can Yücel geliyor aklıma: Bu işler tüzük değil, büzük meselesidir!
Senelerce “KKTC anayasasına göre” diyerek siyaset yapanların elinde “meclis iç tüzüğü” kaldı!
Önce uluslararası hukuktan vazgeçtiniz, gasp ettiğiniz topraklar ve savaş suçu yerleşimci nüfusu savunmak için.
Mehmet Ali Talat “Uluslararası hukuk Kuran-ı Kerim değildir” dedi…
Uluslararası hukuktan vazgeçince elinize “KKTC anayasası”nı verdiler, Geçici 10’uncu Madde’de “anayasa” elinizde patladı…
KKTC anayasasında 90. Madde’ye göre Türkiye ile imzalanan protokoller “KKTC anayasası”na aykırı olsa bile, yasa hükmünde sayılarak Anayasa Mahkemesi’ne götürülemez…
Savunacak “anayasa” da kalmayınca, “meclis iç tüzüğü”ne kadar düştünüz…
-22 Ocak 2018’de polislerin korumasında faşistlerin damında göbek attığı “meclis”in itibarından mı bahsediyorsunuz?
Velhasıl, CTP ve UBP gene yapacağını yaptı.
Altınızdan alınan memlekette bir kere daha aptalca sloganlar atarak ağzınızı poyraza açtınız!
Bir meclis başkanlığı seçimi ile hepinizi hizaya çektiler…
KKTC’yi kutsama sırasına girdiniz…
50 senelik işgalde takıla takıla “3 tane çift mühre” mi takıldınız?
Ziya Öztürkler istifa etsin, baştan seçim yapılsın…
-Hukuk herkese lazım!
KKTC’ye olan tüm inancınız bitmişken bir bardak su ile inancınız tazelendi…
Seçim yapalım ve herşey düzelsin. Çünkü demokrasi ve hukuk var…
Popülizminin kudretidir bu: Sizi çektikleri KKTC bataklığına koşarak gidiyorsunuz…
Ziya Öztürkler demokratik olarak seçilmemiş, üç oy şaibeliymiş, seçim geçersizmiş…
1974’ten bu yana Kıbrıs’ın işgal bölgesinde yapılan bütün seçimler anti-demokratiktir, on binlerce şaibeli oy var ve seçimler geçersizdir!
1973’te Berberoğlu’na TC Elçiliği’nde silah çekildi…
28 Haziran 1981’de muhalefet seçimi kazandı. TC Dışişleri Bakanı İlter Türkmen, Elçiliğin yazlık evi Villa Fırtına’da “hükümet kurmanıza müsademiz yoktur laaaan” dedi Özker Özgür’e!
15 Ağustos 2020’de Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın Beyaz Ev’inde Sömürge Valisi, Kolordu Komutanı ve MİT sorumlusu UBP’lileri hesaba çekti…
On binlerce taşıma yerleşimci her seçimde Kıbrıslılar adına oy verir, itirazınız yok…
1975’te gemiden iner inmez TC kimliği ile oy veren illegal yerleşimcileri hazmettiniz…
“3 tane çift mühre” karşı demokrasi ve hukuk mücadelesi mi veriyorsunuz?
Villa Fırtına’da yıkadılar, Beyaz Ev’de gömdüler sizi…
2020 “Cumhurbaşkanlığı seçimi”nde Mustafa Akıncı’nın tarihin çöplüğüne atılmasını “KKTC meclis başkanlığı seçimi” kadar önemsemediniz…
Bravo UBP ile CTP’ye!
KKTC’ciliğe kuyruk yaptılar gene hepinizi.
Şangır şungur maşrapa sesleri…
(13 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
