Aziz Şah – Budapeşte’de Türk-Yunan-Kıbrıs liderleri, Atina’da Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları ve Bakü’de Kıbrıs Cumhurbaşkanı ile Türk Dışişleri Bakanı buluştu.
En önemli görüşme Atina’daydı, çünkü somut pozisyonlar ortaya kondu. Diğer iki görüşme Hristodulidis’in Türkiye’ye AB üyeliğinin yolunda kolaylaştırıcılık vadetmesiydi…
Buna keçiler bile güler!
***
1955’ten önce Türkiye ile Yunanistan’ın Kıbrıs diye bir meselesi yoktu.
1974’ten sonra da Türkiye ile Yunanistan’ın Kıbrıs diye bir meselesi yoktur.
Kıbrıs’ı vatan bilmeyen Kıbrıslıların anavatan çığırtkanlıkları ile “Kıbrıs meselesi”ne sahip oldu Türkiye ve Yunanistan!
Britanya’nın da kışkırtmasıyla 1955 Londra Konferansı’yla zoraki olarak “Kıbrıs sorunu”nu kucaklarında buldular. 1974’te iki NATO ordusu “Kıbrıs sorunu”nu halletti, Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs diye bir sorunu yoktur artık…
BM müzakerelerinin rolü budur: Aklımızla oynamak!
Masada her oturanı dert sahibi mi zannedersiniz?
Cenevre’de Ağustos 1974’te başlayan BM müzakerelerinin Kıbrıs sorununu manipüle etmekten başka bir işlevi yoktur.
Birkaç senedir Türkiye ve Yunanistan’ın devam eden ve gelişen iyi ilişkilerini “Kıbrıs sorunu”na tahvil etme çabası boşunadır. Çünkü Yunanistan ve Türkiye’nin böyle bir sorunu yok…
Kıbrıslıların platonik ahmaklığıdır Yunanistan ve Türkiye’den medet ummak!
Hristodulidis’in Budapeşte’deki acınası hamlesi buydu: İyi giden Türk-Yunan ilişkilerine kendisini iliştirmeye çalıştı…
Ertesi gün Atina’da Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları cevabını verdi:
Hakan Fidan “Kıbrıs’ta yeniden birleşme sayfası kapandı” derken, Yorgos Gerapetritis “Farklılıklarımıza rağmen, bunların yaşayabilir, adil ve uygulanabilir bir çözüm için verimli bir diyaloğun yeniden başlaması için gerekli koşulları yaratacağını umuyoruz” dedi…
Bu kadar! Çünkü Türkiye-Yunanistan arasındaki diyaloğun parçası değildir Kıbrıs…
İşte bu yüzden, Bakü’de BM İklim Konferansı’nda Hakan Fidan ile görüşen Hristodulidis Türkiye ile Kıbrıs arasında doğrudan diyalog önerdi. Çünkü Türk-Yunan diyaloğunda Kıbrıs yoktur…
Çünkü 50 senedir sorun Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarındaki işgalidir!
***
Türkiye ve Yunanistan’ın şimdilerde birlikte ne yaptıklarından haberiniz var mı?
Atina ve Ankara Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndaki (AGİT) üst düzey iki pozisyon için omuz omuza kampanya yürütüyor. Yunanistan Türk adayı için, Türkiye Yunan adayı için çalışıyor.
Yunanistan AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Başkanlığı için Mania Telalian’ı aday gösterdi…
Türkiye ise AGİT Genel Sekreterliği için Türk Dışişleri’nin şahinlerinden Feridun Sinirlioğlu’nu…
Atina ve Ankara’nın AGİT için yürüttüğü ortak seçim kampanyası geçtiğimiz Mayıs ayında iki dışişleri bakanı, Gerapetritis ve Fidan’ın gönderdiği ortak mektupla başladı.
Birlikte seçim kampanyası yürüten Türkiye ve Yunanistan’ın Washington Büyükelçileri ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı James O’Brien ile görüşüp ortak destek istediler.
Yaşasın Türk-Yunan diplomatlarının kardeşliği!
Ankara ve Atina’nın ortak seçim kampanyası 4-6 Aralık’taki AGİT Bakanlar Toplantısı öncesinde çeşitli başkentlerde devam ediyor…
Yunanistan’ın AGİT Genel Sekreterliği için desteklediği Feridun Sinirlioğlu Türk Dışişleri’nin şahinlerindendir.
Kıbrıs Cumhuriyeti diplomatlarının iyi tanıdığı ve yakın zamanda karşı karşıya geldiği Feridun Sinirlioğlu’nun AGİT Genel Sekreteri olması için Yunanistan lobi faaliyeti yürütüyor…
19 Mayıs 2022’de BM Genel Sekreteri’ne tarihsel verileri çarpıtan bir mektup gönderdi Sinirlioğlu. Kıbrıs’ın BM Daimi Temsilcisi Andreas Hacihrisantu ise kayda değer bir cevap verdi…
-“Kıbrıs ‘etnik kökene bakılmaksızın tek bir halk, Kıbrıs halkı ile’ üniter bir devlet olarak kurulmuştur” dedi BM Genel Sekreteri’ne mektubunda Hacihrisantu.
Kıbrıs Cumhuriyeti “iki halk” arasında “ortaklık” temelinde kurulmadı. Bu yüzden bölünemedi!
Kıbrıs Cumhuriyeti bölgeler ve ortaklık temelinde değil, tek bir idari merkez temelinde kuruldu. İşte bu yüzden 50 senedir “iki devlet” yasallaştırılamadı…
Yunanistan’ın desteklediği Feridun Sinirlioğlu Türkiye’nin taksim politikasının şahin bir yürütücüsüdür.
Sözde “federal çözüm”ün müzakere edildiği Crans Montana’dan önce 2016 Ekim’inde şöyle dedi: “Sadece ve sadece Ada’daki iki devlet arasında bir barış anlaşması müzakere edilebilir”…
AGİT Genel Sekreterliği gibi önemli bir mevkide iki devletçi bir şahini destekliyor Atina…
(18 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
