Hakan Fidan’ın sorusu: İŞGALİ “HANGİ TÜR FORMLA LEGALİZE EDECEĞİZ”?

Aziz Şah – Hakan Fidan “A Haber”e özel bir röportaj verdi 16 Kasım’da.

Satır aralarında iki önemli nokta var:

“Kıbrıslı Türklerin siyasal bir entite olarak yok sayılması önemli değildir, Türkiye için yönetilebilir bir konudur” dedi.

Çünkü önemli olan işgalin oldubittilerini “Hangi tür formla legalize edeceğiz?”.

***

Hakan Fidan şöyle diyor:

-“Adadaki gerçeklik iki toplumun birbirinden ayrı yaşaması… Bunların tekrar zoraki bir şekilde, bir formül altında birleştirilip güç paylaşımı içerisine sokulması arayışı, netice verecek bir arayış değil…

-Bu durumu hangi tür formla legalize edeceğiz?

-Kıbrıslı Türkler siyasal bir entite olarak yok sayılmaya devam ediliyor. HA, BU ÇOK MU ÖNEMLİ? Türkiye Cumhuriyeti varolduğu sürece, ordaki yavru vatana sahip çıkmaya devam ettiği sürece bu YÖNETİLEBİLİR BİR KONU”…

***

Türkiye’nin “çözümsüzlük çözümdür” siyasetini Hakan Fidan’dan daha iyi anlatacak kimse yok!

“Kıbrıs bölünmüş bir ülkedir” söylemini Türk işgalini örtmek için kullanıyor.

“Bölünmüş ülke” dediğiniz zaman Türk ordusunun silah zoruyla evlerinden kovup topraklarını gasp ettiği 200.000 insan buharlaşıyor. İnsanlar olmayınca sorun da ortadan kalkar…

Hangi sorunun çözülmesinden bahsediyor o zaman Hakan Fidan?

-İşgalin oldubittilerinin meşrulaştırılması!

***

Bugüne kadar hangi konularda uyarmışsak, Hakan Fidan da onların üzerinde duruyor…

Ne dedik bugüne kadar?

-Kıbrıs bölünmüş değildir, işgal altındadır. Yeniden birleştirilemez, ancak işgalden özgürleştirilir!

Bu nasıl bir “bölünme”dir ki, Cenevre’de 1974 Ağustos’unda başlayan müzakerelerden beridir bir ateş-kes hattı bile yoktur.

1974’te Türk ordusu NATO’nun belirlediği Lefke-Mağusa hattına kadar işgal etti ve durdu. Sınır olmaması işgalci için iyidir. Resmi bir sınır ya da ateş-kes hattı olsa onu ihlal edemezsiniz. Sınır olmayınca yeniden toprak işgali için saldırabilirsiniz…

2024’te Ekim ayının son haftasında Denya’da nasıl oldu da arazilerine ekim yapmaya giden çiftçiler karşılarında Türk askerini buldu?

2023 Ağustos’unda buldozer ile Pile-Arsos arasına daldı işgal güçleri “yol yapmak” için…

BM Barış Gücü askerleri yedi dayağı. BM Genel Sekreteri Türkiye’yi kınamadı bile…

“Sınır” olmaması işgalci için iyidir, yayılma imkanı sağlar. İşgalci eğer daha çok toprak işgal etmek istiyorsa “sınır” istemez…

Siyonist Ariel Şaron şöyle demişti:

-“Onlara söyledim: Yerleşim yerlerinizin etrafını tel örgüyle çevirmeyin. Tel örgü koyarsanız, genişlemenize de sınır koymuş olursunuz. Bize ait yerlerin değil, Filistinlilerin etrafına tel örgü örmeniz gerekiyor”…  

İşte bu yüzden Kıbrıs’ın işgal bölgesi ile özgür bölgesi arasında sınır yoktur. Kıbrıs bölünmüş değildir, işgal altındadır.

Türk ordusu, Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının %37’sini işgal etti. En başta Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği ve federalistlerin “yeniden birleşme” söylemi üzerinden yürüttüğü siyaset işgali meşrulaştırır.

Başka ne dedik bugüne kadar?

-Türkiye herhangi bir çözüm ve KKTC’nin tanınmasını istemez, işgal ettiği toprakları statüsüz olarak elinde tutmak ister!

Fidan’ın söylediği şudur: ‘Bir entite olarak KKTC’nin tanınmasına gerek yoktur çünkü Türkiye var’…

-Türkiye’nin amacı işgalin nüfus ve toprak üzerindeki oldubittilerini meşrulaştırmaktır, KKTC’ye uluslararası bir statü kazandırmak değildir.

Kelimesi kelimesine şöyle dedi Hakan Fidan:

-“Bu durumu hangi tür formla legalize edeceğiz?”…

Türkiye’yi rahatlatmak için 1974’ün oldubittileri legalize edilecek ama KKTC’nin tanınması gereksizdir, çünkü Türkiye için “yönetilebilir bir konu”dur.

***

İsrail ile Türkiye’nin müzakere stratejisi aynıdır: İsrail uzun bir süre “iki devletli çözüm”ü müzakere etti. Müzakere ederken de çözümün zeminini ortadan kaldırmak için yeni topraklar işgal ederek Türkiye’nin yaptığı gibi işgal ettiği topraklara yeni yerleşim birimleri inşa etti…

Gasp edilmiş topraklarda sürdürülen inşaat faaliyetleri, BM müzakereleri ve Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin yalvaran pozisyondaki teslimiyetçi siyaseti işgalin meşrulaştırılmasına hizmet eder.

Hakan Fidan ile Hristodulidis Budapeşte ve Bakü’de bir haftada iki defa buluştu. Nasıl bir ortak nokta buldular işgalin oldubittilerini “Hangi tür formla legalize etme” konusunda?

(20 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author