Aziz Şah – 2024’te Türkiye ve Yunanistan, 1930’da Atatürk ve Venizelos zamanından sonraki en güzel günlerini mi yaşıyor?
Aralarındaki büyük savaştan tam 8 sene sonra Atatürk ve Venizelos bir Türk-Yunan federasyonunu tartışacak kadar ileri gitmişti.
Abdi İpekçi “Bir Türk-Yunan Federasyonunu düşünecek kadar ileri görüşlü iki lider” der onlar için…
1930 tarihinde Atatürk ve Venizelos Ege’de bir birlik kurmak isterken, Türk ve Yunan devletlerinin NATO’ya üye olmasından sonra iki ülkenin yakası bir araya gelmedi.
Ege’de iki halkı kaynaştırmayı temel alarak serbest bir ticaret bölgesi yaratmak için girişilen 1930 anlaşması 10 Mart 1955 tarihli Pasaport ve Vizelerin Karşılıklı Kaldırılması Anlaşması’na kadar devam eder…
Atatürk ve Venizelos’un 1930’da attığı imza NATO’nun Özel Harp Dairesi’nin elemanlarının Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atmasıyla toz duman içinde kalır…
16 Mart 1964’te İsmet İnönü 1930 anlaşmasını fesheder.
17 Mart 1964’te Türkiyeli Rumlar “20 Dolar ve 20 kilo” ile kovulur…
NATO’nun birinci Genel Sekreteri Lord Ismay Kuzey Atlantik Paktı’nın amacı için şöyle demişti:
-“To keep the Russians out, the US in, and Germany down”…
NATO’nun amacı budur: Rusları dışarıda tutmak, Almanları baskı altına almak ve ABD’yi hakim kılmak!
Atlantik Paktı Ruslarla Avrupalıların kardeşleşmesini, Türkün Yunanlıyla birliğini istemez…
Türkiye ve Yunanistan ancak Rusya’ya karşı cephe ülkesi ve lojistik merkezi olabilir. Marshall Planı ile gelen konserve sütlerin “diyet”idir bu!
Emperyalizmin sütünü içen bekçiliğini yapar…
Atatürk-Venizelos’un 1930’daki “Ege Birliği” projesi 1964’te ABD’nin Kıbrıs’ı Türkiye ve Yunanistan arasında paylaştırması projesiyle sona erer.
***
Atatürk ve Venizelos’un dostluğu ile Erdoğan ve Miçotakis’in çıkarcılığının alakası yoktur.
Erdoğan ile Miçotakis’in “dostluğu”, 1974’te Ecevit ile Yunan Cuntası’nın başı Yuannides’in “dostluğu”dur: NATO’nun silah kardeşliği!
Erdoğan iktidarı “açılım” yaptığında iki nedenle yapar:
Açılımı kullanarak iç cepheyi tahkim eder ve muhalifleri tertipler. Buna paralel, ekonomik ve diplomatik olarak aldığı yenilgilere karşı suni zaferler yaratır.
20 yılda nice açılım gördük…
Kıbrıs, Suriye, Ermenistan, Roman, Alevi, Kürt, demokratikleşme, yargı, ordu, eğitim, Akdeniz ve Afrika ile en nihayetinde Abdullah Öcalan ve Yunanistan açılımları…
***
“Annan Planı” açılımıyla tek bir asker çekmeden Kıbrıs sorunu buzluğa kaldırıldı. Mehmet Ali Talat’ın deyişi ile “Türkiye’nin önünü açtık”…
Sonra Ermenistan açılımı yaptılar. Hedef Kafkaslara açılmaktı. Nabucco boru hattı Kafkas ve Ortadoğu gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacaktı. İnkar edilen Ermeni soykırımı ve Ermenistan-Azerbaycan arasındaki sorunlar boru hattına engel çıkardı…
Kafkas/Azerbaycan doğalgazı, Katar, Suudi Arabistan, Suriye gazları birleşip Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacaktı Nabucco boru hattı ile…
Kürt açılımı ilan edildi. Oradaki amaç ise Musul-Kerkük petrollerine açılmaktı…
Sonra Suriye açılımı yaptılar. Erdoğan-Esad aileleri birlikte tatile çıktı. Türkiye-Suriye ortak bakanlar kurulu yapıldı. Türkiye-Suriye-Lübnan-Ürdün serbest ticaret anlaşması imzalandı.
Erdoğan Esad’a Rusya’ya karşı Amerikan boru hattı Nabucco’yu önerdi. Ermenistan ve Kürt açılımıyla aynı hikâye: Kafkas ve Ortadoğu gazı Avrupa’ya akacaktı. Rusya’nın enerji ticareti ablukaya alınacaktı.
Esad, Rusya’ya karşı emperyalist kuşatmanın parçası olmayı reddetti…
“Suriye açılımı” ABD-Türkiye arasında “eğit-donat anlaşması”na dönüştü. Cihatçılar Türkiye’de eğitilerek Suriye’yi işgal etti…
Ermeni-Kürt-Suriye açılımları doğrudan Nabucco boru hattının örtüsüydü…
20 senedir yaptıkları açılımlardan geriye devasa bir enkaz kaldı. Yunanistan açılımının altından “Doğu Akdeniz doğalgaz boru hattı” projesi çıkar mı?
Erdoğan iktidarında bütün açılımlar doğalgaz boru hattına çıktı…
Sakın sevinmeyin, her açılım bu coğrafyada yeni bir enkaz yarattı!
Boruya gelecek bağlanmaz. Bir “balığın” çarpmasına bakar hattın dağılması…
Dedim ki, Atatürk ile Venizelos’un dostluğu değil Erdoğan ile Miçotakis’in çıkarcılığı…
Ecevit ile Yuannides’in “çifte enosis”idir onların üzerine bastıkları!
(21 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)