Atina ve Ankara’nın Kıbrıslılara verdiği ders

Aziz Şah – Kıbrıslılar açısından ibretlik bir dönemden geçiyoruz…

2023’te Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreterliği seçiminde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı Türkiye’yi desteklemişti Yunanistan…

2024’te ise Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) seçiminde Türkiye ve Yunanistan, Hakan Fidan’ın deyişi ile, “ortak bir paket” ile seçime girdiler…

AGİT Genel Sekreterliği için Türk Hariciyesi’nin karakutusu Feridun Sinirlioğlu ile AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Başkanlığı için Mania Telalian aday gösterildi.

Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte uluslararası bir kurumda “ortak paket” ile seçime girmesi Kıbrıslılar için birçok açıdan önemlidir…

Her zaman dediğim gibi: Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs diye bir sorunu yoktur. “Kıbrıs sorunu”nu 1974’te iki NATO ordusu halletti…

1964’te ABD’nin dayattığı “çifte enosis” hedefli Acheson Planı ile 1971’de Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları’nın Lizbon’da NATO zirvesinde aldıkları Kıbrıs’ın parçalanması kararı 1974’te sahnelendi…

“Kıbrıs sorunu” bir Türk-Yunan sorunu değildir. Türkiye ile Kıbrıslılar arasında bir işgal sorunudur. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal nizamını ve toprak bütünlüğünü sağlaması için işgalin sona ermesi gerekir…

Kıbrıslı Türk toplumu Türkiye’nin rehinesidir. Hakan Fidan’ın “A Haber”de açıkça söylediği gibi,

-“Kıbrıslı Türklerin siyasal bir entite olarak yok sayılması önemli değildir, Türkiye için yönetilebilir bir konudur”…

İzolasyonmuş, ambargoymuş, dünya yok sayıyormuş bizi…

-Mağduruz, hep mağduruz, çok mağduruz, mağduruz da mağduruz!

Hakan Fidan sizinle aynı fikirde değil:

-“Türkiye için yönetilebilir bir konudur” diyor!

Kıbrıslı Türkler Türkiye’nin rehinesiyken, Yunanistan da Kıbrıs’ı işgal eden Türkiye ile normal hayatına devam ediyor…

Daha ne yapsın Yunanistan, Kıbrıs’taki Türk işgalinin Atina’da planlandığını göstermek için!

Türkiye ve Yunanistan’ın beraber “seçim kampanyası” yapması Kıbrıslılar için öğreticidir. Tarih kitaplarının vermediği dersi verir…

Türkiye ve Yunanistan’ın birbirleriyle sorunu yok, Kıbrıs ve Kıbrıslılarla sorunu var.

Bu seçimlerin “ilerici” tarafı Helenizmi ayaklar altına almasıdır. Tabii ki, bir “Helenizm” varsa…

Geçen sene IMO, bu sene de AGİT seçimlerinden de gördüğümüz gibi “Helenizm” diye bir şey yoktur: Megali İdea’dan AGİT’te ortak seçim kampanyasına vardılar…

Yunanistan her fırsatta Kıbrıs’a karşı Türkiye’yi destekleyerek dillerinden düşürmedikleri “Helenizm”i ayaklar altına alıyor. Kıbrıs’taki Türk ve Yunan milliyetçilerinin bütün tarih tezini ayaklar altına aldı Erdoğan ve Miçotakis…

Olmayan “anavatan”lara inanmaktır Kıbrıs’ta Türk ve Yunan milliyetçiliği…

***

Kıbrıslılık, Kıbrısçılık, Kıbrıslılık bilinci ya da Kıbrıs milliyetçiliği tarihte ilk kez İngiliz sömürge valisinin raporunda geçer, sonra ABD Senatosu’nun raporunda…

Emperyalistler düşman olarak tanımlar Kıbrıslılığı!

23 Ekim 1936 tarihinde İngiliz sömürge valisi Richmond Palmer Londra’ya gönderdiği raporda şöyle diyordu:

“Adada gelecekte de bir siyasal rahatlığımızın olabilmesi için, yönetimi istisnalara da yer verecek bölgeler temeli üzerinde sürdürmeliyiz. Böylece, Kıbrıs milliyetçiliği kavramı -ki, Enosis aşınmış bir değer durumuna geldiğinde, bu yeni kavramın yükselişi kaçınılmaz olacaktır- mümkün olduğunca uzak bir geleceğe itilip, karanlıkta bırakılabilecektir”…

ABD Senatosu’nun Alt Komitesi’nin Türk işgalinden bir sene sonra hazırladığı rapora bakalım şimdi de:

-“Adanın işgal edilmiş kuzeyindeki Kıbrıslı Türkler, Türk saldırısı ve işgalinin kurbanları olmada güneydeki yurttaşlarına katılmış görünmektedir. Bu, -belki de çoğu kez farklı ama benzer nedenlerle- hem Rum hem de Türk toplumlarındaki ‘Kıbrıslılık’  duygusunun gittikçe artmasının nedenlerini de açıklamaktadır. Bunun ne kadar derinlerde olduğunu ve ne anlama geldiğini saptamak, son derece güçtür. Ama bir çeşit yeni milliyetçiliği temsil ettiği aşikardır.

Enosis ölmüştür. (…) Dış etkenler adayı bölmeye devam ettiği sürece birleştirici olan ‘Kıbrıslılık’ duygusu gelişemeyecek ve Kıbrıs’a barış gelmeyecektir. Bugün bu ana dış etken Türk ordusudur’’…

Yunanistan “Helenizm”i ayaklar altına alıyor, Türkiye Kıbrıslı Türkleri paspas yaptı ayaklarını siliyor.

AGİT seçiminden sonra NATO seçiminde de Türkiye ve Yunanistan’dan “ortak paket” bekliyoruz!

(22 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author