Türkiye ve Yunanistan’ın statükosu: Onlar yer içer, faturayı Kıbrıslılar öder!

Aziz Şah – Türkiye ve Yunanistan ortak pusula ve ortak kampanya ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) dört önemli koltuğundan ikisine aday oldu.

AGİT Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye ve Yunanistan’ın kuruluşundan itibaren birlikte yer aldıkları uluslararası bir kurum.

1973’te AGİT’in temelleri atılırken aynı masada oturuyordu üç ülke…

1974’te Yunanistan darbe yaptı Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı, Türkiye de %37 toprağını işgal etti…

1975’te ise AGİT’in kurucu belgesi olan Helsinki Nihai Senedi’ni üç ülke beraber imzaladı.

1974’te Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs’ta ayaklar altına aldığı ne varsa Helsinki Nihai Senedi’nde madde madde yazar…

***

Helsinki Nihai Senedi tarihin ironisidir. Çünkü Kıbrıs’a karşı darbe ve işgal planlanırken hazırlandı…

10 tane ilkesi var bu Senedin. Her bir maddenin Kıbrıs’ta nasıl ihlal edildiğini açıklamama gerek bile yok:

“-Egemen eşitlik ve egemenliğe saygı,
-Kuvvet kullanmaktan veya kuvvet kullanma tehdidinden kaçınma,
-Sınırların ihlâl edilmezliği,
-Devletlerin toprak bütünlüğünün korunması,
-Anlaşmazlıkların barışçıl yollardan çözümü,
-İçişlerine karışmama,
-İnsan hakları ve temel özgürlüklere saygı,
-Halkların eşit haklardan ve kendi kaderlerini tayin hakkından yararlanması,
-Devletler arasında iş birliği,
-Uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerin iyi niyetle yerine getirilmesi”…

Bu senet hazırlanırken Yunanistan darbe yaptı, Türkiye Kıbrıs’ı işgal etti. Sonra da birlikte bu senedi imzaladılar…

***

Yunanistan ile Türkiye arasında diyalog, yakınlaşma, yumuşama diye bakmıyorum AGİT seçimine.

Yunanistan ile Türkiye ne zaman yakınlaşsa bedelini Kıbrıslılar ödedi…

Onlar yedi içti, faturayı Kıbrıslılar ödedi!

1964’te yakınlaştılar, Acheson Planı geldi…

1974’te yakınlaştılar, darbe ve istila oldu…

İşgalin 50’nci senesinde ortak seçim pusulasıyla AGİT’te seçime giriyorlar.

AGİT Genel Sekreterliği için aday gösterilen Feridun Sinirlioğlu Türk Dışişleri’nin karakutusudur. 1990’lardan itibaren dışpolitikanın yapıcılarındandır. İsrail ile arası iyidir, ABD’de sözü dinlenir, gizli diplomasinin aktörüdür…

Sözde federasyon görüşmelerinin sürdüğü sırada 2016’da defalarca şu açıklamayı yaptı:

-“(Müzakereler 2016 sonuna kadar sonuçlanmazsa) iki devlet arasında barış müzakereleri dışında hiçbir şeyi kabul etmeyiz”…

Tesadüf mü sandınız “iki devletli çözüm” politikasını?

AGİT Genel Sekreterliği için Yunanistan’ın iki devletçi Feridun Sinirlioğlu’nu desteklemesi başlı başına ayrı bir konu…

***

Kıbrıs Cumhuriyeti bu sene Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Forumu’na (Ocak-Nisan 2024) başkanlık etti. Türkiye ise Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımadığı gerekçesiyle toplantıya katılmadı…

Tam da bunun akabinde, Mayıs ayında Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları ortak bir mektup ile tek seçim listesi ile AGİT’in yönetimine aday olduklarını açıkladılar!

Çünkü Yunanistan’ın Kıbrıs diye bir sorunu yoktur Türkiye ile…

Sorun, Kıbrıslılar ile Türkiye arasında bir işgal sorunudur.

Sorun, Türkiye’nin Kıbrıs’ta ihlal ettiği Helsinki Nihai Senedi ilkeleridir!

2023’te Uluslararası Denizcilik Örgütü seçiminde, 2024’te de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı seçiminde Yunanistan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı Türkiye’yi destekledi.

Kıbrıs’ta işgalin 50’nci yılında Türkiye’ye uluslararası baskı, yaptırım ve ambargo uygulanması gerekirken Türkiye’nin kendisine verilen armağanlardan başı dönüyor…

Almanya Eurofighter savaş uçağı hediye ediyor, Yunanistan AGİT Genel Sekreterliği, Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği ise Türkiye-AB ilişkilerinin güçlendirilmesine yardımcı olmayı vadediyor…

***

Peki, nedir bu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı?

Bugüne kadar dahil olduğu hiçbir sorunu çözememiş uluslararası bir kurum. Çünkü kuruluş amacı sorun çözmek değil, statükoyu korumaktır. Belki de bu yüzden Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte AGİT’in iki üst düzey pozisyonu için ortak seçim kampanyası yapması manidardır…

AGİT’in temelleri soğuk savaş sırasında statükoyu korumak için ABD ile SSCB arasında müzakerelerle atıldı.

AGİT’in kurucu metni 1975 tarihli ülkelerin egemenliğine saygıyı temel alan “Helsinki Nihai Senedi”dir…

Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğine 1974’te saygı duydular mı ki 2024’te duysunlar!

AGİT yönetimine Türk ve Yunan adayların tek pusula ile aday olması Kıbrıslılara verilen bir derstir sadece. Onlar yer içer, faturayı Kıbrıslılar öder…

(24 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author