Dışişleri Bakanı: AB’nin savunma politikası üye devletlerin çıkarlarıyla uyumlu olmalı

Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Avrupa Birliği’nin (AB) savunma girişimlerinin tüm üye devletlerin çıkarlarıyla uyumlu olması ve AB’nin stratejik çıkarlarına aykırı hareket eden, güvenilmez ülkelere Avrupa fonlarının sağlanmaması gerektiğini belirtti.

Bakan Kombos, Larnaka’da bugün başlayan ve Kıbrıs Güvenlik ve Savunma Akademisi (CSDA) ile Avusturya Ulusal Güvenlik Akademisi tarafından Avrupa Güvenlik ve Savunma Koleji himayesinde düzenlenen 20. Yüksek Düzeyli Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası Seminerinin ikinci oturumunda konuştu.

Bakan Kombos, 2023 Mart ayından itibaren Sudan, İsrail ve Lübnan’daki üçüncü ülke vatandaşlarının tahliyesi için diğer bölgesel ve uluslararası ortaklarla iş birliği içinde üç tahliye operasyonu düzenlemek zorunda kaldıklarını belirtti. Gazze’deki vahim durumun farklı bir tür tepki gerektirdiğini ifade eden Kombos, Kıbrıs’ın Gazze’ye ulaşan insani yardımı kolaylaştırmak için uluslararası topluma daha önce var olmayan bir seçenek sunarak aktif bir rol oynadığını söyledi.

Kombos, ABD, Birleşik Krallık, BAE, Katar ve diğer ülkelerin dâhil olduğu uluslararası bir koalisyonun deniz koridorunu desteklediğini ve bu girişimin amacının mevcut güzergâhları tamamlamak olduğunu, çünkü ihtiyaçların ve vahim durumun Gazze’ye gidecek her şeyin hızlı bir şekilde ulaştırılmasını gerektirdiğini belirtti.

Bakan, bu eylemin sinerji, pratik diplomatik iş birliği ve Kıbrıs’ın dünyanın bu çalkantılı bölgesinde yapıcı bir insani aktör olarak rol oynadığını gösteren bir örnek olduğunu vurguladı.

Ancak Bakan, bu sonuçların ve girişimlerin arkasında zorluklar ve yoğun çalışma olduğunu belirterek, Kıbrıs’ın hazırlık durumunun sürekli operasyonel olarak güncellenmesi, erken uyarı, bilgi paylaşımı, kurumlar ve kuruluşlar arasında sinerji ve krizlere müdahale için gerçek zamanlı karar alma süreçlerine değindi.

Kombos, bugüne kadar Gazze’ye 20 bin tondan fazla insanî yardım gönderdiklerini ve binlerce üçüncü ülke vatandaşının Kıbrıs üzerinden tehlikeli bölgelerden tahliye edildiğini, son olarak Lübnan’la ilgili olarak 4 binden fazla üçüncü ülke vatandaşının tahliye edildiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanı, konuşmasında AB’nin Savunma Birliği oluşturma hedefiyle yatırımları ve ortak tedariki artırma çabalarına değindi. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü yasadışı savaşın, Avrupa Savunma Teknoloji ve Sanayi Tabanının (EDTIB) parçalanmış doğasını ortaya çıkardığını ve iş birliği, ölçek ekonomileri, ortak tedarik, birlikte çalışabilirlik ve ortak operasyonel yeteneklerin geliştirilmesi ihtiyacını vurguladığını belirtti.

Bu bağlamda, Kıbrıs’ın Avrupa Komisyonu’nun yeni düzenleyici çerçevenin temelini oluşturacak Avrupa Savunma Sanayi Stratejisi (EDIS) ve Avrupa Savunma Sanayi Programı (EDIP) oluşturma girişimlerini memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Avrupa sanayi tabanının, AB üye devletlerine hızlı ve ölçeklenebilir bir şekilde savunma ürünleri sağlayabilmesi gerektiğini belirtti.

Kombos, küçük ve orta ölçekli işletmeler için teşvikler sağlanması ve fırsatlar yaratılmasının yanı sıra üçüncü taraf tedarikçilere olan bağımlılığın azaltılmasının önemine değindi. AB’nin stratejik özerkliğinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Kombos, bu doğrultuda savunma sanayinin kamu ve özel finansmana erişiminin iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca, Avrupa Yatırım Bankasının özellikle çift kullanımlı ürünlerin gözden geçirilmiş tanımından sonra kredi politikasının doğru yönde atılmış önemli bir adım olduğunu ifade etti. Üçüncü ülkelerle iş birliği konusunda AB’nin değerlerini ve çıkarlarını desteklemesi gerektiğini belirtti.

Bu bağlamda, Kıbrıs’ın tutumunun kesinlikle net olduğunu, AB’nin savunma girişimlerinin tüm üye devletlerin savunma çıkarlarıyla tam olarak uyumlu olması ve AB’nin stratejik çıkarlarına aykırı hareket eden, güvenilmez ve sadece fırsatçı olan ülkelere Avrupa fonlarının sağlanmaması gerektiğini vurguladı.

Dışişleri Bakanı, Kıbrıs Güvenlik ve Savunma Akademisi ile Avusturya Ulusal Savunma Akademisini seminerin düzenlenmesinden dolayı tebrik etti ve bu önemli çabanın devamının Kıbrıs Cumhuriyeti için bir öncelik olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtti.

Avusturya Büyükelçisi Dr. Susanne Bachfischer ise yaptığı konuşmada, bu derslerin Kıbrıs Güvenlik ve Savunma Akademisi ile Viyana’daki Avusturya Ulusal Savunma Akademisi arasında giderek yakınlaşan iş birliğinin sadece bir parçası olduğunu ve ülkelerimizin giderek karmaşıklaşan ve belirsizleşen küresel güvenlik ortamında stratejik özerkliğimizi güçlendirmeye önemli bir katkı sağladığını belirtti.

Savaş, iklim değişikliği ve gelecekteki etkileri bilinmeyen teknolojik gelişmelerin neden olduğu küresel belirsizlik zamanlarında yaşadığımızı belirten Bachfischer, özgürlüğümüze ve yaşam tarzımıza giderek daha fazla saldırıldığını, bunun ister kendi kaderini tayin hakkı ister ifade özgürlüğü, ister barış ve güvenlik içinde yaşama temel özgürlüğü olsun, bir toplumun ancak korkudan uzak olduğunda olumlu bir şekilde gelişebileceğini kaydetti.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı devam eden sebepsiz saldırganlık savaşı, Orta Doğu’da ve ötesinde artan istikrarsızlık ve on yıllardır bizimle birlikte olan ortaklara güvenip güvenemeyeceğimiz konusundaki belirsizlikle karakterize edilen zamanlarda kayıtsız kalamayacağımızı belirten Büyükelçi Bachfischer, aksine temel demokratik değerlerimizi aktif olarak savunmamız gerektiğini vurguladı.

Avusturya Büyükelçisi, ortaklarımızla birlikte sürekli gelişen kapsamlı jeopolitik gerilimlerle ve çoklu kriz yönetimi zorluklarıyla hızlı ve etkili bir şekilde başa çıkabilecek duruma gelmemiz gerektiğini belirterek, Avusturya Büyükelçisi olarak Kıbrıs ve Avusturya’nın Avrupa Güvenlik ve Savunma Koleji’ne (ESDC) ana katkıda bulunan ülkeler olmasından ve ESDC kataloğundaki derslerin %50’sinden fazlasını sunmasından gurur duyduğunu ifade etti.

Avusturya ve Kıbrıs arasındaki ikili iş birliğine değinen Büyükelçi Bachfischer, Mayıs 2025’in sonunda Avusturya ve Kıbrıs Savunma Akademilerinin Larnaka’da üçüncü kez ortaklaşa bir oryantasyon kursu düzenleyeceklerini ve bu kursun Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya odaklanmasının planlandığını ve bu bölgelerden katılımcıların olacağını belirtti.

Büyükelçi Bachfischer, belirsiz zamanlarda yaşadığımızı ve küresel gerilimlerin arttığını belirterek, bunun bizi yıldırmaması gerektiğini, liberal değerlerimizin ve demokratik ilkelerimizin uluslararası hukuk, diyalog ve iş birliğine dayalı olarak barış ve refahı sağlamanın tek yapıcı gücü olduğunu kanıtladığını sözlerine ekledi.

29 Kasım Cuma günü sona erecek seminere AB üyesi 21 ülkeden (Kıbrıs, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan, İrlanda, İtalya, Litvanya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç ve İrlanda) yaklaşık 80 kişi katılıyor.

Seminere, üye devletlerden ve Avrupa kurumlarından üst düzey askeri yetkililer, diplomatlar ve yetkililerin yanı sıra Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası misyon ve operasyonlarının temsilcileri de katılıyor. (KHA)

About the author