“Beyaz Ev” davası: Özgürlük sahtekârlıkla değil, hakikatle kazanılır

Aziz Şah – İki seneyi aşkın bir süredir askıda giyotin gibi bekliyordu Ali Kişmir’e açılan 10 yıla kadar hapislik öngören Ağır Cezalık yazı davası.

Başsavcılık istese bu dava hiçbir zaman mahkeme huzuruna gelmezdi…

Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel’in bilgisine başvuralım:

-“KKTC Anayasası ceza davalarında son sözü söyleme yetkisini Başsavcıya vermiştir”…

GKK Komutanı, KTBK Komutanı ve TC Elçisi’nden oluşan Üst Koordinasyon Kurulu tarafından yönetilir işgal bölgesi. Bu toplantıların en önemli konuğu Başsavcı’dır.

Ceza davalarında “son sözü” söyleme yetkisi olan Başsavcı’nın iki General ile TC Elçisi’nin toplantısında ne işi vardır?

22 Ocak 2018’den sonra “Adı Barış Pınarı olsa da akan su değil kandır” ve “Hatay olmak istemiyoruz” dediği için Akıncı’ya ölüm tehditleri ve hakaretler yağdı…

2019 Ekim’inde “Cumhurbaşkanlığı” tarafından hazırlanan bir dosya Başsavcılığa ve Polis Genel Müdürü Manavoğlu’na sunuldu.

“Cumhurbaşkanlığı”nın ölüm tehditleri ve hakaretlerle ilgili şikayet dosyasını işleme koymayan Başsavcılık, Ali Kişmir’in 2020 seçimine yapılan müdahale ile ilgili yazısını mahkemeye taşıdı…

Şimdilik dava Alt Mahkeme’de, yukarıya çıkıp çıkmayacağını görüşecekler. Ağır Ceza’ya çıkarsa Ali Kişmir tutuklu yargılanacak…

22 Ocak linçi sırasında hayatımızı kurtaran Kıbrıslı Türk toplumunun son polis komutanı Ali Savaş Altan Ağır Ceza’da tutuklu yargılanırken, canımızı yedik, yazılar yazdık tutuklu yargılanmasına karşı. Muhalefetsiz toplumdan ses çıkmadı…

Yarın Ali Kişmir’in davası Ağır Ceza’ya taşınırsa, tutuklu yargılandığında karşı mı çıkacaksınız?

Tarihimiz ikiyüzlülük ve yüzsüzlük tarihidir…

Ali Kişmir için mahkeme avlusunu doldurdu CTP’li “milletvekilleri”. Çok mu umurunuzdadır özgürlük?

2007’de “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçunu Ceza Yasası kapsamına sokan CTP’dir.

Kamu yararına bir ses kaydı ya da video yayınlayan gazeteciliğe 6 yıla kadar hapislik öngören Özel Hayatın Gizliliği Yasası’nı yapan da CTP’dir. Doğuş Derya şöyle demişti:

-“Hiç mütevazı olmayacağım bu yasayı CTP milletvekilleri yapmıştır. Bu bizim tarihsel misyonumuzdur”…

Kimlik dairesinde bir memurun “Ankara’nın talimatı var, 50.000 kişi vatandaş yapılacak” dediği ses kaydını yayınlayan Yeni Bakış gazetesi çalışanlarına CTP’nin yaptığı bu yasadan dava açılmıştı. Bu dava üzerine Tufan Erhürman mecliste şöyle demişti:

-“6 yıla kadar hapisle cezalandırılacak kişi gazeteci değil ona kaydı ulaştıran kişidir. İfşa edilmiş bilgiyi yayınlayan gazeteciye hafif suç kapsamında 2 yıla kadar hapis ve para cezası verilmesini öngördük… Gazeteci kamu yararına bir şey görüp servis ederse bu suçtur ama en asgari (2 yıl) ceza verilecektir”…

Bir de Bilişim Suçları Yasası var CTP’nin eseri olan…

Çok mu umurunuzdadır özgürlük?

Tarihimiz yüzsüzlük tarihidir…

Tufan Erhürman diyor ki, Ali Kişmir’in yagılanmasına neden olan Ceza Yasası ve Askeri Suçlar Yasası’ndaki ilgili maddelerde değişiklik yapılması için 29 Ağustos 2023’de Meclis’e öneri sunmuşlar…

Aynısını Vicdani Retçiler yargılandığında da yapar CTP. Ne zaman biri hapse girecek olsa “biz yasa yaptık ama Upepe duyarsızdır” der…

Halil Karapaşaoğlu yargılanırken Vicdani Ret Yasası gündeme geldiğinde, “GKK’ya sormamız lazım” demişti Tufan Erhürman…

Bendeniz her gün “mezar taşı” yazarım, o yüzden hatırlarım tüm bunları…

Ali Kişmir’in yargılanmasına neden olan yazı, 2020 Ekim’inde Ankara’nın seçime müdahalesine karşı haklı bir isyandır. Peki siz o isyana katıldınız mı?

BRT’de seçimden önceki son toplu programda Akıncı’nın “Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetene bağlı derin ilişkiler içerisindeki makamlarca özel kalem müdürüm aracılığıyla bana, aday olmazsam, benim için, ailem için, yakınlarım için iyi olacağı iletildi” sözü üzerine yanında oturanlar sessizliğe gömüldü…

2020 seçiminde yaşananlar “Müdahalenin İstihbarat Tablosu” adıyla raporlaştırıldı. O rapora Tufan Erhürman önce ifade verdi, daha sonra da ifadesinin yayınlanmasını kabul etmedi.

Ankara’nın müdahalesinin anlatıldığı raporda ifadesinin yer almasını neden istemedi Bay Tufan?

Tarihimiz yüzsüzlük tarihidir.

Politikada zamanlama herşeydir, zamanında söylenmeyen sözün hiçbir hükmü yoktur!

(28 Kasım 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author