Aziz Şah – İngiliz Daily Telgraph gazetesi El Kaide ve IŞİD bağlantılı olan, BM’nin terör örgütleri listesindeki HTŞ için harika bir başlık atmış:
-“Suriye’nin çeşitlilik dostu (çokkültürcü) cihatçıları nasıl bir devlet kurmayı planlıyor?”…
İnsan aklını kaçırır…
23 sene önceye döndük. O zamanlar “devrimci” diyorlardı cihatçılara, şimdi “çeşitlilik dostu” diyorlar…
Bütün dünyanın gözü önünde kesilen kafalar, kafeslerde yakılan insanlar ve köle pazarlarında satılan kadınlar hiç olmamış gibi…
***
27 Kasım’da Hizbullah ile İsrail arasında sağlanan “ateşkes”ten sonra yaptığı konuşmada Netenyahu,
-“Esad ateşle oynuyor” demişti.
NATO devşirmesi Özgür Suriye Ordusu ile El Kaide-IŞİD geleneğinin son örgütü olan HTŞ Doğu Akdeniz savaşında yeniden cephe açtı. Eski cephe tahkim edildi…
Ukrayna’daki savaş NATO ile Rusya arasındadır…
Suriye’deki savaş ise İran ve Rusya ile NATO arasında…
Suriye ve Ukrayna iki tampon bölgedir. Tampon tamamen parçalanırsa önce sıra İran’a gelir, sonra Rusya’ya…
NATO’nun Rusya’ya karşı yürüttüğü Ukrayna ve Suriye savaşı iç içe geçti.
New York Times’ın yazdığına göre, Ukrayna Rusya’ya karşı yürüttüğü operasyonları, Suriye’deki silahlı gruplarla koordine ediyor. Gazete Ukrayna’nın cihatçılara destek sunduğunu yazdı. ABD merkezli bir insani yardım kuruluşu olan “Suriye Acil Durum Görev Gücü”nün İcra Direktörü Muaz Mustafa, Suriye ve Ukrayna’daki silahlı gruplar arasında Rus istihbaratına karşı koyma ve tıbbi yardım sağlama gibi konularda bir işbirliği olduğunu belirtti.
Mustafa’ya göre Ukrayna’ya yardım etme arzusu, Suriye’deki silahlı grupları saldırıya geçmeye iten bir diğer önemli faktör-müş! Cihatçılar “enternasyonal dayanışma” gösteriyor Ukrayna ile…
Bunun yanı sıra Mustafa, Suriye’de Rus birlikleriyle zaman zaman karşı karşıya gelen Türk ve Amerikan askerlerinin varlığına da dikkat çekti.
Ukrayna’da batağa saplanan Rusya’ya karşı Suriye’de yeni bir cephe açtılar.
Suriye’de yeniden başlayan savaşın İsrail açısından anlamı ise Gazze-Lübnan-Suriye boyunca bütün cephe hattının birleşmesidir. Böylece Allah bile Filistinlilere yardım edemez…
İsrail’in Lübnan’ı işgal girişimi başarısız oldu ancak Suriye savunmasının omurgası olan Hizbullah’ın Lübnan’a çekilmesi ile Rusya’nın bataklığa dönüşen Ukrayna’ya saplanması Suriye’de bütün alanı boşalttı…
İdlib ise senelerdir onbinlerce cihatçının köşeye sıkıştığı zaman ayarlı bir bombaydı…
İdlib’i “KKTC” gibi görebilirsiniz. Dar bir alana nüfus boca ederek beklerseniz sonunda patlar!
Rusya’nın Ukrayna’ya çekilmesi, Hizbullah’ın yokluğu, Trump’ın seçilmesi ve Erdoğan’ın Esad’dan alacaklarını müzakere masasında alamaması bombayı patlattı…
Rusya kendi Holywood’undaki yani film sektöründeki tankları ve zırhlı araçları bile Ukrayna’ya gönderdi. Film çekecek zırhlı araç yok Moskova’da!
Cepheye de Kuzey Kore askerlerini sürdüler, savaşacak Rus yok!
Emperyalistler gibi terör örgütlerini vekil olarak kullanmıyor, kendisi savaşıyor Rusya.
Hizbullah ise ne kadar İsrail ile ateşkes anlaşması yapsa da Suriye’ye geri dönemez. İsrail, Hizbullah’ı meşgul tutmak için Lübnan’ı vurmaya devam ediyor. “Ateşkes”te şimdiye kadar 9 kişi öldü 3 kişi yaralandı…
Hizbullah Lübnan’ı iki kez İsrail işgalinden kurtardı. Üçüncü işgal girişiminde de ateşkese zorladı. Hasan Nasrallah ise İsrail’e karşı savaş kazanmış tek liderdi!
Nasrallah İsrail tarafından öldürüldüğünde İdlib’deki cihatçılar tatlı dağıtarak kutlama yaptılar…
Çünkü Hizbullah Suriye’de IŞİD’i bozguna uğratan direnişin koçbaşıydı. Bugün Halep’e saldıran HTŞ ise IŞİD’in devamıdır.
HTŞ’nin açılımı Heyet Tahrir el Şam yani Şam Kurtuluş Heyeti demek. HTŞ’nin atası IŞİD’in açılımı da Irak ve Şam İslam Devleti idi. Buradaki “Şam” Levant demek, yani Doğu Akdeniz. Bunlar emperyalizmin Doğu Akdeniz taşeronlarıdır, Filistin’e gidebilecek tüm yardımı kestiler…
2011’de Suriye Arap Cumhuriyeti’ne karşı cihatçı ayaklanma başlayınca IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi, Temmuz-Ağustos 2011’de IŞİD’in Suriye kolu olan Nusra Cephesi’ni kurmak üzere Ebu Muhammed el Colani’yi (Cevlani) Suriye’ye gönderdi.
IŞİD bugün HTŞ oldu, lideri da aynı…
Türkiye’nin Suriye politikası da aynı…
(5 Aralık 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)