Aziz Şah – “27 Kasım 2024” coğrafyamızda yeni bir milattır artık…
Suriye’yle normalleşme hikâyesinin aldatmaca olduğu, hatta savaş hilesi olduğu ortaya çıktı.
Erdoğan barış bayrağı sallıyordu Esad’a, şimdi kapkara flamalarıyla IŞİD yürüyor Şam’a!
Ankara’nın Suriye ile normalleşmeden kastının Türkiye’nin işgal ettiği toprakları kabul ettirmek olduğunu şimdi ilan ettiler.
El Kaide ve IŞİD’in Suriye kolu olan Nusra-HTŞ terör örgütü Şam’a yürüyüşüne başladı…
Yenenler yenilenlerin dikişsiz ak gömleğinde siliyorlar kılıçlarının kanını bir kez daha. Tarihi ise CNN yazıyor…
Suriye yeni Afganistan olma yoluna girdi. Türkiye ise Suriye’nin Afganistanlaşması için 10 küsur senedir Pakistan rolü oynuyor.
Bin Ladin’in yerini ise Colani aldı…
1993’te The Independent’te Robert Fisk’in röportajıyla “anti-Sovyet bir barış kahramanı” olarak Bin Ladin cilalanmıştı…
2024’te CNN’de Colani “çoğulcu ve demokrat” profiliyle cilalandı…
Bin Ladin Sovyetleri yendi, Colani de Rusya ve İran’ı yeniyor…
Zelenski gibi yeşil gömlek giymiş Colani CNN’e konuşurken. Yeni NATO modası bu: Yeşil gömlekli “özgürlük savaşçıları”…
***
Türkiye ekranını izliyorum. İtiraf gibi tespitler yapıyorlar:
-“Daha önce neden saldırmadı ‘muhalifler’? İsrail, Lübnan’da Hizbullah’ı bitirdi, Suriye’de ‘muhalefet’in önü açıldı. Doğru zamanı beklediler… İsrail ile savaşan Hizbullah Suriye’ye yardıma gelemeyecek noktaya gelince saldırdılar”…
Zafer sarhoşluğuyla ne kadar içten ve samimi konuşuyor Türkiye’de yandaş medya. Gizlenmiyorlar ve gizlemiyorlar İsrail ile aynı safta olduklarını…
***
Mısır, Irak, Libya ve Suriye destekliyordu Filistin direnişini…
Önce Mısır düştü, sonra Irak, ardından Libya…
Irak düşerken İran’da da Şah düştü. İşte o zaman Filistin’e İran destek vermeye başladı…
İran ve Suriye kaldı Filistin’i destekleyen. Şimdi Suriye düşüyor…
***
27 Kasım’da “yeni” IŞİD, Şam’a yürüyüş başlatınca Irak, Şii direnişi yardım edemesin diye Suriye sınırını kapattı…
2 Aralık’ta ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere Esad’ın cihatçılarla birlikte “yeni bir anayasa” yapması için ortak açıklama yaptı.
4 Aralık’ta ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) açıklama yaparak, Irak-İran sınırında Şii milisleri “ABD ile Koalisyon güçleri için açık ve yakın bir tehdit oluşturduğu gerekçesiyle vurduk” dedi…
Aynı tarihte Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock:
-“Bölgede kilit oyuncu olarak Türkiye mevcut krizle başa çıkmada merkezi role sahiptir”…
6 Aralık’ta Erdoğan da tarihe geçecek açıklamasını yaptı:
-“Şu an itibarıyla İdlib, Hama, Humus ve hedef tabii Şam!.. Muhaliflerin bu yürüyüşü şu an itibarıyla devam ediyor. Temennimiz kazasız belasız bir şekilde Suriye’deki bu yürüyüş devam etsin…
Esed’e bir çağrımız olmuştu. ‘Gel Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ demiştik. Ne yazık ki bu işe olumlu bir cevap alamadık”…
***
Bunlar olurken Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’la görüşmekteydi.
-“Türkiye bizim için ‘partner of strategic importance’dır” dedi Kallas… Yani “stratejik öneme sahip ortak”…
Türkler seviniyor buna, üzülmeleri gerekirken…
Kallas Türkiye’ye “bizimle ve bizden değilsin” diyor…
-Stratejik önemin kadar ortağımızsın!
Afganistan’la komşu olan Türkiye’nin AB üyesi olması mümkün mü?
Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin Türkiye’ye kur yapma politikası da böylece çöktü…
-“AB-Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesi için anahtar biziz” diyen Hristodulidis kapının yerine duvar örüldüğünün farkında değil…
Şam’a yürüyen cihatçılar Türkiye’nin stratejik önemini artırdıkça AB ile arasındaki duvar da yükseliyor.
Daha önce de,
-“Fidan ile Türkiye’deki insan hakları ihlallerini konuştunuz mu?” diye soran gazeteciye şöyle cevap vermişti AB tarihinin önemli figürlerinden Josep Borell:
-“Görüşmemizde Türkiye’nin iç meselelerine girmedik”…
AB Afganistan’daki insan hakları ihlalleri ile de ilgilenmiyor Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ile de…
HTŞ, Suriye’yi Afganistanlaştırmak için Şam’a doğru yürürken Türkiye Pakistanlaşıyor…
İngiltere, ABD ve AB’nin Suriye ile sınırı yok ama Türkiye’nin var…
Bu yüzden Türkiye sadece “stratejik öneme sahip ortak” olarak kalacak…
(8 Aralık 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)