Aziz Şah – TC vatandaşları ile TC kanunlarına göre kurulmuş şirketlerin Kıbrıs’ın işgal bölgesine çökmesini kolaylaştıran protokol yürürlüğe girdi.
KKTC anayasasındaki 90. Madde’ye göre Türkiye ile imzalanan protokoller “KKTC anayasası”na aykırı olsa bile, yasa hükmünde sayılarak Anayasa Mahkemesi’ne götürülemez. İşgal rejiminin “anayasa”sını yazanlar herşeyi düşündüler.
11 Ocak 2024’te imzalanan protokol 7 Aralık 2024’te TC Resmi Gazetesi’nde yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Protokolün adı herşeyi açıklıyor: “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları ile Türkiye Cumhuriyeti İlgili Kanunlarına Göre Kurulmuş Şirketlerin Yapacağı Sanayi Yatırımlarının Kolaylaştırılması Hakkında Anlaşma”…
Şöyle der anlaşmada: “Bu Anlaşmanın amacı, KKTC’de, TC’nin desteği ile tamamlanan Organize Sanayi Bölgelerinde, TC vatandaşları ile TC ilgili kanunlarına göre kurulmuş şirketlerin yapacağı sanayi yatırımlarının kolaylaştırılması, teşvik edilmesi, yatırımlara ilişkin izin ve benzeri bürokratik işlemlerin azaltılması, geliştirilmesi ve KKTC’li yatırımcılarla aynı statüde kabul edilerek aynı kurallara tabi olmasının sağlanmasıdır”…
Formaliteden KKTC vatandaşlığına da gerek yok artık.
Türkiye’nin Kıbrıs’ın işgal bölgesinde neden yeni sanayi bölgeleri kurduğunu anladınız mı? Küçük ölçekli Türk sanayicisi için Kıbrıs’ın işgal bölgesini hazırlıyor Ankara. Bu anlaşma ile 20 Milyon Euro olan yatırım şartı 3 Milyon Euro’ya düşürüldü.
Gelecek olan yerleşimci sanayiciler Yeşil Hat Tüzüğü ile AB’ye de satış yapacaklar değil mi? Buradaki plan Gümrük Birliği üzerinden AB pazarına açılamayan küçük çaplı Türk sanayicisini Kıbrıs’ın işgal bölgesi üzerinden AB pazarına sokmak mı?
Olgun Amcaoğlu imzaladı bu protokolü. Hep sormuşumdur “protokolleri imzalayanlar okudu mu?” diye…
Okusalar da okumasalar da seve seve imzalarlar. Onlar imzalamazsa bir imzalayacak bulunur.
***
Bu vaka Fuat Veziroğlu’nun hikâyesini hatırlattı gene. Yerli Kıbrıslıları yok etmek için kurulan KKTC’nin ilk “Sanayi ve Ticaret Bakanı”…
Fuat Veziroğlu anlatıyor:
-“1984 yılının Ekim veya Kasım ayında her yıl olduğu gibi Türkiye ile bir ticaret protokolü yapılması lazım… Anımsadığım kadarıyla Salih Coşar ve Mehmet Bayram da benimle Ankara’ya geldiler. Üçüncü bir bakan daha vardı, ismini hatırlamıyorum.
O zaman Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Bakan ve Devlet Bakanı Emekli Hava Generali Abdullah Tenekeci idi. Özal da Başbakan…
Ben Abdullah Tenekeci’nin karşısında oturuyorum. Benimle beraber bakan arkadaşlarımın yanı sıra müsteşarlar Ünal Akifler, Yücel Zeka ve Ahmet Baysal ile Orhan Aydeniz var.
Abdullah Tenekeci “Biz iki kardeş devletiz” gibilerden bir giriş yaptı. “Uzun uzun bu işleri tartışacağımıza biz bir metin hazırladık. Bunu okuyalım ve imzalayıp gidelim” dedi…
***
Okumadan imzalaması için Veziroğlu’nun önüne protokolü koydular!
Veziroğlu’nun okuyacağı tuttu:
-Bir maddeye geldi “İki devletten birinde büyük bir yatırım varsa aynı yatırımı diğeri de yapıp birbirine engel olmaz” diye…
Ben “Bu madde olmaz. Sizde Coca Cola varsa bizde Ramiz Manyera’nın Bel Kolası’nı kapatacak mıyız? İşletmek isterse engel mi olacağız? Böyle şey olmaz Abdullah Bey. Zayıf olanı koruyucu tedbirler alınır güçlüye karşı” dedim…
Ben Abdullah Tenekeci’ye göre mızıkçılık yaptıkça Salih Coşar’a hitaben, “Yahu Salih Bey bakın halledin bu meseleyi” der. Salih Bey eğilir benim kulağıma bir şeyler söyler. Ben “Olmaz” derim.
***
Veziroğlu imzalamadan kalkar ama diğerleri kalır:
-“Benim gıyabımda protokolü düzenlemişler. Ve KKTC namına diğer bakan arkadaşlar imza attılar. Benim ismimi de yazdılar. Benim ismimim üzerinde imza yok, boş bıraktılar. Benim gıyabımda diğer bakan arkadaşlar Tenekeci ile birlikte bu işi bitirdiler”…
Sonra da imzalaması için Fuat Veziroğlu’na gönderdiler protokolü.
-“Ben bu kağıdı imzalamam” dedim ve iade ettim.
Sonucunda bakanlıktan istifa etti Veziroğlu.
“KKTC” Kıbrıs’ın işgal bölgesinde yerlileri yok etmek için Türkiye’nin oluşturduğu bir soykırım mekanizmasıdır. Yerlileri bertaraf ederek onların yerini gasp eden yerleşimci kolonizasyonu, kansız bir soykırım…
(17 Aralık 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)