Aziz Şah – Kıbrıs’ın işgal bölgesinde toprak gaspı ile gasp edilen topraklar üzerinden kara para aklanması birbirine öyle bir karıştı ki…
Artık topraktan çok kara para konuşulacak gibi duruyor!
2024’e avukat Akan Kürşat’ın İtalya’da tutuklanması ile yeni bir gündemle girdik. AB ve İsrail vatandaşı 4 kişi hapisanede yargılanmayı bekliyor, bir tanesi de dışarıda.
2025 yılı da Kıbrıs’a bir sürpriz yapacak gibi duruyor…
Larnaka Mahkemesi’nde yargılanan bir Bulgar vatandaşı Kıbrıs’ın işgal bölgesinde gasp edilmiş mallar üzerinden kara paranın nasıl aklandığına dair itirafçı olmak için başvuruda bulundu.
Kıbrıs’ta işlenen savaş suçları dünyanın umurunda değildir. Ne nüfus taşınması ne de toprak yağması…
Ama “kara para” yok mu “kara para”… Savaş suçları için kurmadıkları mahkemeyi onun için kurarlar!
Kara para için ülkeleri “gri” ve “kara” listeye koyarlar. Yaptırım uygularlar. Çünkü kara para aklamak tek başına anılan bir suç değildir. “Terörün finansmanı”yla anılır…
Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gibi, AB’nin Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi (OLAF) gibi, ya da Avrupa Komisyonu’nun Kara Para Aklama ve Terörle Mücadele (AML/CFT) örgütü gibi birçok yapı sırf “kara para” ile ilgilenir.
Bir ülkenin ve halkın savaşta yaşadığı acılardan ve ıstıraptan daha önemlidir “dünya kamuoyu” için kara para sorunu. Çünkü mali politikaları, devletlerin bütçesini, yolsuzluk, dolandırıcılık, hukuk ve bankacılık sistemini etkiler.
2025’e yeni bir gündem yaratacak yeni bir dava ile giriyoruz…
Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki topraklar betona boğuldukça “gerçek” de inatla betonu çatlatıyor.
Kör ve sağır olarak tren raylarının üzerinde oturuyorsunuz. Keyfinize diyecek yok. Üzerinize doğru bir tren geliyor…
Siz varlığından haberdar olmayınca tren yok mu oluyor?
İşte o tren Gürcistan’da Tiflis Mahkemesi’nde yargılanıp mahkum edilen bir Bulgar vatandaşıdır.
Kıbrıs’ta yaşayan bir Bulgar vatandaşını gıyaben yargılayıp müebbet hapse mahkum ettiler uyuşturucu ticareti, suç örgütü üyeliği ve kara para aklamadan.
Gürcistan’da önce yargılayıp mahkum ettiler, sonra da INTERPOL aracılığıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nden istediler…
Alphanews ve Antena Gürcistan’a iadenin görüşüldüğü davanın haberini yaptı.
İşte film mahkemede koptu…
Şahıs özetle diyor ki:
-Beni Gürcistan’a teslim etmeyin, size Kıbrıs’ın işgal bölgesinde gasp edilen mallar üzerinden kara para aklanmasıyla ilgili bilgi vereyim!
ANT1’in haberine göre Bulgar sanık özellikle Girne’de mülk alım satımıyla kara para aklandığını söylüyor.
Haberde şöyle deniyor:
“Söz konusu mülkler, avukatları tarafından yürütülen bir soruşturma sonucunda ortaya çıkarıldığı üzere Kıbrıslı Rumlara aittir.
Şahsın avukatları bu durumu, Larnaka Bölge Mahkemesi’ne tanığın çapraz sorgusu bağlamında sunmuşlardır…
ANT1’in ele geçirdiği Bulgar sanığın avukatlarından gelen 28 Kasım tarihli mektupta, aranan kişinin Kıbrıslı kolluk kuvvetlerine, kendisinin de vurguladığı gibi, işgal altındaki bölgelerde Kıbrıslı Rumlara ait arazilerin gaspı ile ilgili bir davanın çözümünde yardımcı olma niyeti belirtiliyor”…
Bu dava önceki davalara benzemez…
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde gasp edilmiş mallar üzerinden kara para aklanması ile ilgili itirafçı olmak istediğini söyleyen bir AB vatandaşı bu işe karışan emlakçı ve müteahhitlerin isimlerini vereceğini söylüyor.
İnternette gasp edilmiş malları pazarladığı için hapiste yargılanmayı bekleyen Alman ve Macar emlakçıların davasına benzemez bu.
Trikomolu mültecilerin şikayetiyle tutuklanan Simon Aykut’un davasına da benzemez…
Bu dava kedinin oynadığı yumağa benziyor!
İtirafçının bir AB vatandaşı olması ve Kıbrıs’ın bir AB ülkesi olması da meseleyi bir AB meselesi haline getiriyor.
Kıbrıs’ta toprak gaspı BM’nin 1994 yılında “sınıraşan organize suçlar” olarak tanımladığı suçların parçasıdır.
Bulgar itirafçı üç tane “sınıraşan organize suçu” bir araya getirdi: “Uyuşturucu kaçakçılığı”, “kara para aklama” ve “kara para aklamak için yasal işlere dahil olma”…
(20 Aralık 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)