Aziz Şah – Hiçbir devlet yetkilisinin ve inşaatı denetlemesi gereken sorumluların yargılanmadığı İsias katliamı davasında ceza açıklandı.
CHP’nin hazırladığı “Depremin ekonomik etkileri” raporunda şöyle deniyordu:
-“Bir binanın inşaatının başlamasından yapı kullanım izin belgesinin alınmasına kadar etüt, proje, onay, denetim belgesi, vize, ruhsat gibi 20’den fazla belge isteniyor. Tüm bu süreçlerde 42 resmi izin ve imza alınması gerekiyor. Bu nedenle depremde yaşanan can ve mal kayıplarımızda bu imza sahiplerinin şahsi sorumluluklarının yanında, başta Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı olmak üzere, bu imzaların denetim ve gözetiminden sorumlu kurumların da ciddi sorumlulukları bulunmaktadır”…
1 değil… 3 değil… 5 değil… 42 imza!
Denetimsizliğin yanı sıra, İsias imar affından yararlandı. Devletin çıkardığı imar affı ile toplu mezara dönüşen otelin sahibi Ahmet Bozkurt 18 yıl, oğlu Mehmet Fatih Bozkurt 17 yıl ve mimar Erdem Yılmaz 18 yıl hapis cezası aldı.
Milliyet’ten Çiğdem Yılmaz’ın haberine göre, “bilinçli taksirle suç işleyenler” aldıkları cezanın 3’te 2’sini yatır. 18 yıl ceza alan birinin hapiste geçireceği süre 10 yıldır. Yattıklarını da çıkarınca, 8 yıl daha ya yatır ya yatmaz…
Geçen hafta Türkiye’de yaşanan skandaldan sonra Bozkurt’u iki sene sonra serbest bırakırlarsa hiç şaşırmam…
28 Haziran 2016’da Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen terör saldırısında 45 kişinin öldürülmesine ve 163 kişinin yaralanmasına neden olan saldırıya karışan 6 IŞİD’çi serbest kaldı!
46 kez ağırlaştırılmış müebbete çarptırılan altı IŞİD üyesi terörist Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararıyla 12 Aralık’ta serbest bırakıldı.
46 kez ağırlaştırılmış müebbet ceza alan IŞİD’çiler 8 senede serbest kaldı!
İsias katliamında hayatını kaybeden tur rehberi Müzeyyen Gökçen’in babası “Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız” dedi…
Kıbrıslılar da AİHM’e başvuracak mı?
İsias toplu mezarının sahibi Bozkurt sülalesine değil…
İnşaatı denetlemeyen ve imar affı çıkararak yaşam hakkını gasp eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne dava açabilirsiniz AİHM’de!
Emsali de var…
Türkiye Cumhuriyeti AİHM’de 1999 Marmara Depremi’nden dolayı mahkum edilmiş bir devlettir.
1999 Depremi’nin sembol ismi müteahhit Veli Göçer’in inşa ettiği evlerden dolayı Türkiye’yi sorumlu buldu AİHM.
Uzun hukuk mücadelesinin sonunda “M. Özel ve diğerleri / Türkiye Davası”nın karar tarihi 17 Kasım 2015’tir. Depremden 16 sene sonra…
Kararda şöyle deniyor:
170. paragraf: Mahkeme, Sözleşme’nin 2. maddesinin, devlete yalnızca, kasten ölüme sebebiyet verilmesini engelleme zorunluluğu getirmediğini, aynı zamanda, kendi yargı yetkisi altında bulunan kişilerin hayatını korumaya yönelik gerekli tüm tedbirleri alma yükümlülüğü de getirdiğini hatırlatmaktadır. Mahkeme, bu yükümlülüğün, yaşam hakkını söz konusu edecek nitelikte, kamuya özgü olan ya da olmayan her türlü faaliyet bağlamında geçerli olduğu şeklinde yorumlanması gerekse bile, yaşam hakkının doğal bir afet ile tehdit edilmesi durumunda da geçerli olduğunu hatırlatmaktadır.
175. paragraf: …bu yapıları kontrol etmek ve denetlemekle görevli olan yerel makamların bu konuya ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediklerinin tespit edildiği görülmektedir.
189. paragraf: …herhangi bir şekilde olaya karışan devlet görevlileri ya da organlarının tespitini sağlayacak nitelikte resen soruşturmalar yürütmelidir”…
AİHM kararlarında “yaşam hakkının korunması için” devletin görevi, yasal bir çerçeve oluşturmak ve yaşam hakkını korumak için felaketler yaşanmadan önce önlem olarak uygulamaya yönelik tedbirler almaktır.
Felaketten sonra ise devletin görevi, etkili soruşturma yürüterek devlet görevlileri ve makamları dahil sorumlulukları altında meydana gelen ölümlerden hesap sormaktır.
Hiçbir sorumlunun yargılanmadığı Adıyaman’da 72 canın bedeli 18 yıl (yatarı en fazla 10 yıl) hapis!
“KKTC” Adıyaman’a hep beraber gitti…
AİHM’de Türkiye’ye karşı açılacak davaya da “KKTC” hep beraber gider mi?
Not: Yazıyı yazarken Serbestiyet yazarı avukat Levent Mazılıgüney’in AİHM içtihatı hakkındaki çalışmalarından yararlandım.
(27 Aralık 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
