Son günah keçisi: X-RAY cihazı

Aziz Şah – Herkesin malumu, duymayan kalmadı!

Bir Kıbrıslı işadamını öldürmek için Türkiye’den gelen bir tetikçi TIR’ın içinde saklanarak Mağusa Limanı’ndan içeri girdi.

Limanda yakalanmadı, kaçak giriş yapmayı başardı. Cinayetten önce polis tarafından “iş üstü”nde yakalandı…

Aynı senaryo birkaç kezdir tekrar ediyor:

-Kıbrıs’a insan öldürmeye Türkiye’den tetikçi yolluyorlar. Tetikçi içeriye kaçak giriyor ama cinayetten önce yakalanıyorlar…

Limandan kaçak giren tetikçiler ne halse cinayetten önce yakalanıyor…

-“İstesek öldürürüz” mesajı mıdır bu?

Son 6 ayda 3 farklı suikastçi cinayetten önce polisin başarısıyla mı yakalandı?

***

Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker itiraf etmişti Yarbay Korkut Eken ile birlikte Kutlu Adalı’yı öldürmek için gelirken uçağa belinde Jeriko marka silahla bindiğini…

Kıbrıslı bir aydını öldürmek için gelirken İstanbul’da uçağa silahla binip geldiler!

Sedat Peker’in “Eski Türkiye”nin “İstihbarat Elemanı” olduğunu söylemişti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Habertürk özel yayınında…

-“İstihbarat Elemanı”… 

Peki, Yarbay Korkut Eken ne demişti Atilla Peker’le Kıbrıs’a neden geldiğini açıklarken?

-“Bu tür olaylarda o günkü devlet stratejisine göre devlet görevlisi yerine ‘eleman’ kullanılıyordu. Tabii aslolan devletin kendi elemanlarını kullanmasıdır”…

Uçağa sadece “eleman”lar mı silahla binebilir? “Eleman” olmayanlar TIR dorsesinde mi gelir?

Kutlu Adalı ve Halil Falyalı cinayetleri buradaki Özel Harp Dairesi rejiminin resmidir:

Adalı’yı öldürmek için gelenler bellerinde silahla uçağa bindiler.

Falyalı cinayetinde kullanılan kalaşnikofların Kıbrıs’a nasıl girdiği ise muamma…

2014’te MHP’li Ali Maytalman’ı Ankara’da vuran silah da Falyalı cinayetinde ortaya çıktı…

Peki, o nasıl geldi Kıbrıs’a?

Ortalama bir Türk vatandaşı hayatında suikast silahlarının gezdiği kadar gezmiyor!

***

Tufan Erhürman’ın nüfus 2 milyona dayandıktan sonra “nüfus sorunu”nu keşfetmesi gibi, Kudret Özersay da Türkiye üzerinden akan nüfusla “güvenlik sorunu” oluştuğunu keşfetti…

-“X-Ray cihazları çalışmıyor mu, yoksa hiç mi kullanılmıyor?” diye sordu Özersay’ın partisi.

Kıbrıs’ta hep buradaki denetimsizlik sorgulanır. Suçlu Mağusa Limanı’ndaki X-Ray cihazı mı?
Peki, Türkiye’deki limanlardan kaçak olarak nasıl çıkış yapabiliyorlar?

TIR dorsesinde adam nasıl Türkiye limanlarından çıkıp gelebiliyor? Ya da belinde silahla uçağa ya da gemiye binip gelebiliyor?

Türkiye’den Kıbrıs’a gelen yolcular ve araçlar denetlenmiyor mu?

Yalnızca INTERPOL tarafından aranan değil, Türk yargısı tarafından aranan birçok adi suçlu Kıbrıs’ın kuzeyinde yakalanıyor. Türkiye’de aranırken Kıbrıs’a nasıl giriş yaptıkları muamma…

Tamam, anladık!

Kıbrıs’ın kuzeyindeki X-Ray cihazları çalışmaz…

Türkiye’dekiler de mi çalışmaz?

***

Mart 2024’te Ercan Havalimanı’ndan çıkış yaparken B. K. isimli şahıs silah ve patlayıcı maddelerle yakalandı…

Adamın valizinden tabancalar, mermiler, şarjör, bıçak ve uyuşturucu çıktı. O kadar rahat…

Valizle taşıyor!

İfadesinde “21 Şubat 2024 tarihinde Girne Limanı’ndan giriş yaparken beraberimde getirdim” dedi.

Girne Limanı’ndan giriş yaparken beraberinde getirdi, Ercan’dan çıkış yaparken götürüyor…

16 Nisan’da M.Y.C isimli başka bir şahıs Erülkü Süpermarket’in park yerinde belinde silahla yakalandı. Evindeki aramada başka bir silah daha bulundu.

Adamın kendisi Kıbrıs’a TIR dorsesinde kaçak giriş yaptı, silahları ise Suriye’den getirttiğini söyledi…

Beline silahı takan Kıbrıs’a geliyor. TIR dorsesine girmeye bile gerek yok aslında…

2023’te Girne’de avukat Seyhan Yıldırım mahkemenin karşısındaki ofisinde güpegündüz kurşunlandı. Sonra da tetikçi geldiği yere dönmek için Ercan Havalimanı’na gitti…

Ercan için “tetikçilerin çıkış noktası” diye reklam mı verdiler?

-Mağusa’dan dorsede gir, Ercan’dan elini kolunu sallayarak çık.

***

Kutlu Adalı’yı öldürmek için İstanbul’da uçağa belinde silahla binip Ercan’a geldiğini söylediğinde Atilla Peker kimse bu kadar tepki göstermemişti…

Uçağa silahla binen tetikçilere mi şaşırırsınız, yoksa TIR dorsesinde saklanarak gelenlere mi?

About the author