Mağusa Limanı AB kontrolünde açılsaydı kara para ve tetikçi gelebilir miydi?

Aziz Şah – Türkiye’de çıkılan suikast ihalesi sonucunda Kıbrıs’a bir tetikçi daha gönderildi.

Kıbrıs’ta kalifiye tetikçi bulamayan Türk mafyası TIR dorsesinde ve kaçak tekneyle gönderiyor katillerini adamıza…

Mağusa Limanı’ndan kaçak giren son tetikçiden sonra Kudret Özersay şöyle dedi:

-“Aylardır sınırlarımız kalbura döndü… Son 6 ayda 3 kez tetikçiler ülkemizdeki iş insanlarına suikast düzenlemek için elini kolunu sallaya sallaya giriş yaptı. Bu kez X-ray cihazı da TIR içerisine saklanan silahlı tetikçiyi göremedi. Bu durumda memlekete başka nelerin girip çıktığını siz düşünün. Kara para, yasa dışı döviz hareketleri…”

***

Aylardır değil, 50 senedir “sınırlarımız” galbura döndü…

Bundan tam 50 sene önce!

Türkiye, Kıbrıs’ı işgal ettikten sonra kolonileştirmek için savaş suçu olarak yerleşimci nüfus taşımaya başladı.

İşgal altındaki topraklara nüfus taşınması ve iskân edilmesi projesini TC Yardım Heyeti, TC Toprak ve İskân İşleri Genel Müdürlüğü ve TC Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü-Toprak Komisyonu yürüttü…

Yerli işbirlikçileri de kullandılar savaş suçları için…

Nüfus taşınmasında görevli olan İsmet Kotak anlatır:

-“Mağusa’ya gemilerle gece getirirdik ‘göçmenleri’ (yasadışı yerleşimcileri), onu da söyleyeyim. Gece gelirdi gemiler. Çünkü Barış Gücü surlar üzerinde nöbet tutuyordu. Dolayısıyla, onlar resim çekmesin diye biz bunları gündüz değil, geceleyin getirirdik”…

BM Barış Gücü Türkiye’nin savaş suçlarını belgeleyemesin diye gece karanlıkta yanaşırdı yasadışı yerleşimcileri taşıyan gemiler Mağusa Limanı’na…

Tam 50 sene önce 1975’te!

Kudret Özersay “aylardır sınırlarımız kalbura döndü” dedi…

Yok, 50 sene önce 1975’te yerleşimci nüfus transferi ile galbura döndü sınırlarımız!

***

50 sene önce yasadışı yerleşimcileri karanlıkta taşımaya başladılar. Bugün kara parayı ve tetikçileri “karanlık”ta taşıyorlar…

GI-TOC’un (Ulusötesi Organize Suçlara Karşı Küresel Girişim) AB, ABD Dışişleri Bakanlığı ve INTERPOL tarafından fonlanan 2021 Küresel Organize Suç Endeksi Raporu’nda KKTC’nin IŞİD tarafından Suriye’den Türkiye’ye kaçırılan petrolün ve Libya’dan alınan kaçak rafine petrol ürünlerinin Avrupa’ya gönderilmesinde bağlantılı olduğu ileri sürüldü. Ayrıca raporda Mağusa Limanı’nın spesifik olarak silah ve mal kaçakçılığında öne çıktığının altı çizildi.

Kudret Özersay ise 2024 yılı boyunca kara para kaçakçılığı konusunda Mağusa Limanı’nı işaret etti:

-“Sınırlarımız kalbura dönmüştür, KARA PARA hareketleri ile ilgili olarak eğer konuların üzerine ciddiyetle gidilmezse bir süre sonra mafya ve organize suçlar bağlamında İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLACAK!” dedi.

Kasım ayında İngiltere’den ithal edilen arabaların içine saklanan milyonlarca Sterlin kara paranın Kıbrıs’ın kuzeyine sokulduğunu açıkladı Özersay.

1975’te yasadışı yerleşimci nüfusun Kıbrıs’ın işgal bölgesine sokulduğu “kara delik”ti Mağusa Limanı…

2025’te kara para ve tetikçilerin X-Ray cihazına görünmeden Kıbrıs’a sokulduğu “kara delik” oldu!

***

2006’da Papadopulos, 2021’de de Anastasiadis Mağusa ve Ercan (Timbu) limanları için öneride bulundu.

Papadopulos’un teklifini Mehmet Ali Talat, Anastasiadis’in teklifini ise Mevlüt Çavuşoğlu reddetti…

Neydi bu teklif?

-Mağusa deniz limanı AB kontrolünde, Timbu (Ercan) havalimanı BM kontrolünde açılacak. Doğrudan uçuşlar ve ticaret başlayacak. Karşılığında da hayalet şehir Kapalı Maraş mal sahiplerine iade edilecek.

Bu teklif “KKTC”ye statü kazandıran, “iki devletli çözüm”e giden ilk adımdı…

İşgal rejimi bu teklifi kabul etseydi kısa vadede adı “tanınma” olmayan bir tanınma gerçekleşecekti.

Limanları AB ve BM kontrolünde uluslararası hukukun denetim mekanizmasına dahil olan bir KKTC’de kaçakçılık ve kara para ticareti yapılamayacağı için bu teklifi reddetti Ankara…

Türkiye’nin ne işine yarar kara para ticaretine yaramayan bir KKTC?

X-Ray cihazı çalışmıyormuş da… “Sınırlarımız” galbura dönmüş!

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde sınır denetimi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aittir. X-Ray cihazına değil…

Mağusa ve Ercan limanlarının AB ve BM denetiminde açılması teklifine bütün KKTC’ciler karşı çıktı…

Çünkü KKTC tanınırsa KKTC’nin bir işlevi kalmazdı!

Rum liderliği KKTC’nin tanınmasını göze aldı ama Türkiye alamadı, çünkü tam denetimi altından çıkacaktı Kıbrıs’ın kuzeyi!

About the author