Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye’ye karşı son kozu: Gümrük Birliği güncellemesi

Aziz Şah – Yaklaşık olarak 10 senedir Türkiye Avrupa Birliği’nin kapısında Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesini talep ediyor. 6 Mart 1995’te imzalandı anlaşma.

1995’ten 2025’e dünya değişti…

Türkiye’nin 1995’te imzaladığı Gümrük Birliği anlaşmasının iki özelliği vardır:

-Türkiye Cumhuriyeti’nin AB üyeliği defteri bu anlaşma ile kapandı.

-Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB üyeliği ise bu anlaşma ile kesinleşti.

Bildiğiniz gibi, Garanti Anlaşması’na göre Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye-Yunanistan-İngiltere’nin üye olmadığı bir birliğe üye olamazdı. 1995’teki Gümrük Birliği anlaşması ile Ankara bu şartın ortadan kaldırılmasını kabul etti…

Türkiye AB’ye tam üye olmadan Gümrük Birliği anlaşmasını imzalayan tek “aday ülke”dir.

-“AB’ye tam üyelik stratejik hedeftir” mealinde yapılan açıklamaların bir önemi yoktur. Çünkü Türkiye-AB ilişkisi üyelik üzerine değil, ortaklık üzerine kuruludur.

Gümrük Birliği anlaşmasının imzaladığı gün Türkiye’nin AB’ye aday üyeliği düştü. Çünkü Gümrük Birliği AB’ye üyeliğin son aşamasıdır.

AB’ye üye olan ülkeler önce birliğe katılmış, uyum süreci için gerekli fonları alarak bütünleşme sürecini tamamladıktan sonra Gümrük Birliği’ne girmişlerdir.

Türkiye içinse süreç tamamen ters işlemiştir: TC doğrudan Gümrük Birliği’ne üye olmuştur.

Türkiye’deki insan hakları sorunu, hukuk ve yargı bağımsızlığı meselesi, göstermelik demokrasinin bile olmayışı, Ankara’nın AİHM kararlarını tanımaması, Kürt sorunu ile Türkiye’nin Afganistanlaşan Suriye’ye komşu olması gibi faktörleri bir yana bıraksak bile TC Devleti AB’ye üye olmayacak.

AB, Türkiye’yi üye yapmak isteseydi “mülteci kampı”na çevirir miydi?

Brüksel-Ankara ilişkisi en başından “Gümrük Birliği”nin eşitsizliği üzerine kuruldu.

1995’te “üyelik süreci”ni tersine çevirip Türkiye’yi doğrudan Gümrük Birliği’ne aldılar.

2025’te ise “Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi”ni Türkiye-AB ilişkisini yeniden şekillendirmek için kurguluyorlar.

Ağustos ayında Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan -Kıbrıs Cumhuriyeti’nin koyduğu vetoyu kaldırması ile- beş sene sonra ilk kez Brüksel’de yapılan AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısına katıldı. Masaya üç tane talep koydu: Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi ve Avrupa Yatırım Bankası’ndan kredi alabilmek…

Ekim ayında Türkiye’nin Ticaret Bakanı Ömer Bolat,

-Mevcut Gümrük Birliği Anlaşması’nı güncellemek için üç ay kadar önce yüksek düzeyli diyalog ve istişare toplantıları Brüksel’de başladı, dedi.

Yani müzakere etmeye aylar önce başladılar. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin katkısı da büyük!

AB Konseyi Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinden dolayı toplantılara katılımını askıya aldı. Askıdan indirmek de Kıbrıs Cumhuriyeti’ne nasip oldu…

Hakan Fidan’ı Brüksel’e davet etmek için yeşil götlü mum gönderen Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğiydi.

O günlerdeki tartışmaları hatırlıyorum da… Meclis Başkanı Annita Dimitriu Cumhurbaşkanı Hristodulidis’e Türkiye’ye uygulanan vetonun kaldırılması için ültimatom vermişti!

Yaklaşık 10 senedir Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesiyle ilgili haberler çıkar. İlk kez ciddiye biniyor…

Aralık ayında bizzat Avrupa Komisyonu Başkanı (Alman emperyalizminin Trans-Atlantikçi kanadının temsilcilerinden) Von der Leyen Ankara’da Erdoğan’ı ziyaretinde mevzuyu açtı.

Türkiye’nin iki isteğini ağzına aldı: Avrupa Yatırım Bankası’ndan kredi olanaklarının genişletilmesi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi.

Üçüncüsünü ise gönülsüzce mırıldandı: Vize konusuna da bakarık!

Kıbrıslının deyişi ile “halledeceyik” dedi Von der Leyen…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kaldırdığı veto ile Hakan Fidan AB Dışişleri Bakanları Gayri Resmi Toplantısı’nda ortaya koyduğu üç talebin ikisini alacak…

Kıbrıs Cumhuriyeti ne alacak?

TC-AB ticaret hacmini 2 buçuk katına çıkaracak anlaşmayı Kıbrıs’ın veto etmeye gücü yeter mi?

Türk işgaline karşı koruma kalkanı olsun diye girdi Kıbrıs Cumhuriyeti AB’ye…

Peki, Kıbrıs’ı AB emperyalizminden kim koruyacak?

Almanya ve Hollanda’nın başını çektiği ülkeler Türkiye-AB işbirliğinin Kıbrıs sorunu ile ilişkilendirilmesine karşı çıkıyor.

Brüksel’de TÜSİAD’ın sözü Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinden önce gelir…

206 milyar Euro’luk ticaret hacmini 2 buçuk katına çıkaracak bir anlaşma AB için “Kıbrıs sorunu”ndan önemlidir…

Türkiye’den korunmak için AB’ye girdi Kıbrıs…

Şimdi ise Brüksel’de Türkiye’nin avukatlarıyla kavga ediyor Kıbrıslı diplomatlar!

Siz, Avrupa Birliği’ni “pasaport dairesi” mi zannediyordunuz?

About the author