Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır liderleri, Kıbrıs Meselesine kapsamlı ve uygulanabilir bir çözümün bölgedeki barış ve istikrara katkı sağlayacağını vurguladı.
Kahire’de düzenlenen 10. Mısır-Kıbrıs-Yunanistan Üçlü Zirvesi kapsamında yayımlanan Ortak Deklarasyon’da, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel-Fattah al-Sisi ve Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, “Bölgemizdeki değişen zorlukların ve fırsatların bilincinde olarak, ortak çıkarlarımız doğrultusunda birlikte çalışmaya devam etmeyi; halklarımız, Akdeniz ve Orta Doğu bölgeleri için güvenlik, ekonomik refah ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeyi hedefliyoruz” mesajını verdiler..
Kıbrıs meselesine ilişkin destek
Liderler, Kıbrıs meselesine ilişkin olarak, “Kıbrıs meselesine kapsamlı ve uygulanabilir bir çözümünün bölgemizdeki barış ve istikrara katkı sağlayacağını kabul ederek, Kıbrıs’ın BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararları doğrultusunda, tek egemenlik, tek uluslararası kişilik ve tek vatandaşlığa sahip, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon olarak yeniden birleşmesini sağlayacak, Kıbrıslıların öncülük ettiği barış sürecinin yeniden başlamasına desteğimizi yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
Liderler, BM Genel Sekreteri’nin, (Kıbrıslı)liderleri 15 Ekim 2024’te New York’a davet etme girişimi de dâhil olmak üzere müzakere sürecini yeniden başlatma çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını ve üzerinde mutabık kalınan adımların uygulanmasını dört gözle beklediklerini belirtti.
Bölgesel istikrar ve güvenlik
Akdeniz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da barış ve istikrarın teşvik edilmesine yönelik kolektif taahhütlerini teyit eden liderler, tüm aktörlerden istikrara katkıda bulunmalarını ve provokatif eylemlerden kaçınmalarını beklediklerini ifade ettiler.
Gazze’deki savaşla ilgili derin endişelerini dile getiren liderler, “Rehinelerin, tutukluların ve mahkumların serbest bırakılması, insani yardımın Gazze Şeridi’nin tamamına, tüm Filistinli sivillere güvenli ve etkili bir şekilde dağıtılması ve derhâl, tam ve eksiksiz bir ateşkes dâhil olmak üzere ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması çağrımızı yineliyoruz” diye belirttiler.
Uluslararası toplumu ve kilit paydaşları, Orta Doğu’daki istikrarsızlığın temel nedenlerini, iki devletli çözüme olan bağlılıklarını koruyarak, özellikle 4 Haziran 1967 sınırlarında Filistin Devleti’nin kurulması yoluyla, iki devlet vizyonunu teyit ederek, İsrail ve Filistin’in ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararları uyarınca güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yan yana yaşamalarını sağlayarak ele almaya çağırdılar.
Suriye ve Libya’daki gelişmeler
Suriye’deki son gelişmeleri takip ettiklerini belirten liderler, Suriye’nin tarihindeki bu hassas aşamanın, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararıyla tutarlı olarak, tüm Suriyeli ulusal partileri içeren, yabancı müdahale olmaksızın, Suriye ulusal sahipliği altında kapsamlı bir siyasî sürecin başlatılması için halkının ortak çabalarını gerektirdiğini vurguladılar. Ayrıca, Suriye’nin egemenliğinin sistematik ihlâlinden ciddî endişe duyduklarını, Suriye’nin birliği, bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün güvenli sınırlar içinde, uluslararası hukuka uygun olarak tam olarak saygı gösterilmesi gerektiğini; dini ve etnik azınlıkların üyelerinin ve Suriye’nin kültürel mirasının korunmasının önemini vurguladılar.
Libya’ya ilişkin olarak, 5+5 Ortak Askeri Komisyonu’nun Libya askeri ve güvenlik kurumlarının yeniden birleştirilmesine yönelik taahhütlerini memnuniyetle karşıladıklarını belirten liderler, tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin tamamen geri çekilmesi de dâhil olmak üzere siyasî ve güvenlik alanlarında ilerleme kaydedilmesi gerektiğini vurguladılar. Liderler, Libya’nın sahipliğinde ve liderliğinde kapsayıcı bir siyasî süreç çerçevesinde, yeni bir birleşik ulusal hükûmetin kurulması; cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin aynı anda yapılması gerektiğini teyit ettiler.
Deniz güvenliği ve uluslararası hukuk
Deniz bölgelerinde tüm devletlerin egemenliğine ve egemenlik haklarına saygı gösterilmesinin önemini yineleyen liderler, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin Anlaşmalar veya Mutabakat Zaptlarının, UNCLOS dâhil olmak üzere uluslararası hukuka ve üçlü iş birliği bağlamında ortaklaşa kararlaştırılan ilkelere uygun olarak ve bölgedeki üçüncü devletlerin egemenlik haklarını ihlâl etmeyecek şekilde yapılması gerektiğini vurguladılar.
Terörle mücadele ve bölgesel güvenlik ve iş birliği
Terörizm, aşırılıkçılık ve organize suçlarla mücadele etme, insan kaçakçılığı şebekelerini çökertme konusundaki kararlılıklarını güçlendirdiklerini belirten liderler, halklarımızı korumak ve bölgemizin istikrarını muhafaza etmek için istihbarat paylaşımı, sınır güvenliği ve terörle mücadele girişimlerinde iş birliği yapmaya devam edeceklerini belirttiler.
Liderler, çabalarını koordine etmek, diplomatik diyaloğu geliştirmek ve dış politikalarını ortak hedefleri çerçevesinde uyumlaştırılmak için düzenli toplantılar yapmaya devam edeceklerini ve Mısır, Kıbrıs ve Yunanistan arasında Lefkoşa merkezli Üçlü Mekanizma için Daimî Sekreteryayı tam olarak işler hâle getirme taahhütlerini yinelediklerini belirttiler.
BM Güvenlik Konseyi ve AB ile ilişkiler
Üç lider, 2025 ve 2026 yıllarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği döneminde Yunanistan’ı güçlü bir şekilde desteklediklerini ifade etti.
17 Mart 2024’te Kahire’de kararlaştırıldığı üzere, Mısır-Avrupa Birliği ilişkilerinin Stratejik ve Kapsamlı Ortaklık düzeyine yükseltilmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirten liderler, “Mısır’ın bölgemizde bir istikrar unsuru olarak hayati rolünün bilincinde olarak, Mısır Arap Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği arasında Stratejik ve Kapsamlı Ortaklık hakkındaki Ortak Deklarasyona eşlik eden malî ve yatırım destek paketi ve Makro-finansal yardımın ikinci dilimine ilişkin Mutabakat Zaptının imzalanması yoluyla ekonomisini desteklemenin önemini vurguluyoruz.” dediler.
Ekonomik iş birliği ve enerji güvenliği
Ticaret ve yatırımı güçlendirmeye devam edeceklerini; teknoloji, alt yapı ve sürdürülebilir kalkınma gibi alanlarda iş birliği fırsatlarını araştıracaklarını belirten liderler, özellikle İşletmeler Arası (B2B) ve ekonomik forumlar aracılığıyla üç ülkenin iş dünyalarını birbirine bağlamaya ve ticaret odaları, ortak iş birlikleri ve konseyler arasında ortaklıkları geliştirmeye önem verileceğini eklediler.
Üç lider, Akdeniz’de ortak projeler ve enerji arama faaliyetleri yoluyla enerji güvenliğini sağlamak için çabalarını artıracaklarını belirtti. Liderler “Ortak geleceğimizin temel unsurları olarak yenilenebilir enerji ve yeşil teknolojiler de dâhil olmak üzere enerji sektöründeki ortaklığımızı güçlendirmede” kararlı olduklarını vurguladılar.
Üç ülkenin ortak çıkarlarını gerçekleştirmek için doğal gaz alanında üçlü iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını ifade eden liderler, “Bu bağlamda, aramızda doğal gaz nakliyesini kolaylaştırmak için gerekli alt yapıyı geliştirme ve doğal gaz alanında ortak yatırımları teşvik etme amacıyla iş birliğini güçlendirmenin önemini teyit ediyoruz. Ayrıca, üç ülkenin halkları için sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik refaha katkıda bulunacak şekilde, doğal gaz kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasını sağlamak için deneyim alışverişinde bulunma taahhüdümüzü de teyit ediyoruz” dediler.
Bu amaçla, Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun (EMGF) kurulmasının, üyelerin doğal kaynakları üzerindeki haklarına, uluslararası hukuka uygun olarak saygı gösterilmesi temel ilkesine dayandığını hatırlatarak EMGF’nin, üyelerin bölgedeki tüm gaz kaynağı potansiyelini ortaya çıkarma ve rezervlerini UNCLOS dâhil olmak üzere uluslararası hukuka uygun olarak değerlendirme çabalarını destekleyeceğini belirttiler.
Kahire merkezli bölgesel bir örgüt olan EMGF’nin, tüm bölgenin güvenliği ve halklarının refahı için aynı değerleri, hedefleri ve iş birliği yapma isteğini paylaşan tüm ülkelere açık olduğunu yinelediler.
Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesinde, UNCLOS dâhil olmak üzere uluslararası hukuka ve Üçlü bağlamda ortaklaşa kararlaştırılan ilkelere uygun olarak ve bölgedeki üçüncü devletlerin egemenlik haklarını ihlâl etmeyecek şekilde iş birliğini geliştirmeye devam edeceklerini ve deniz ekosistemlerini ve deniz çevresini korumak için kapsamlı önlemler alacaklarını beyan ettiler.
Çevresel sürdürülebilirlik ve su güvenliği
Doğu Akdeniz’in çevresel ve iklim önceliklerine özel olarak odaklanarak acil çevresel sorunları ele alma konusunda çalışmaya olan derin bağlılıklarını teyit eden liderler, “Akdeniz’in iklim değişikliğinin artan etkilerine karşı oldukça hassas olduğunu ve artan sıklıkta aşırı hava olaylarıyla karşı karşıya kaldığını derin bir endişeyle” not ederek, erişilebilir teknik ve finansal çözümler geliştirerek ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve kritik alt yapının direncini güçlendirmek için kaynaklara yatırım yaparak, kapasite geliştirmeye odaklanarak iklim uyum çabalarını geliştirmeye çalışacaklarını belirttiler.
Su güvenliğinin önemini kabul eden liderler, sürdürülebilir su kaynakları yönetimi, sürdürülebilir tarım ve su kıtlığının etkilerini ele alma konularında iş birliğini yoğunlaştıracaklarını belirten liderler, “Mısır’ın ciddî su kıtlığı bağlamında Nil Nehri’ne bağımlı olduğunu kabul ederek, Kıbrıs Cumhurbaşkanı ve Yunanistan Başbakanı, Mısır’ın on üç yıldan fazla süredir devam eden Etiyopya Barajı krizinin adil ve dengeli bir çözümüne ulaşma taahhüdünü destekliyor” mesajını verdiler.
“Kökleri Canlandırmak-Nostos” Girişimi kapsamında kültürel iş birliği
“Topluluklarımız arasında iş birliğini geliştirme taahhüdümüzü yineliyor ve uluslarımız arasında kültürel ve insan ilişkilerinin ve alışverişlerinin önemini vurguluyoruz. ‘Kökleri Canlandırmak-Nostos’ girişimini, ülkelerimiz arasındaki kültürel bağları geliştirmek, zengin tarihi mirasımızı ve ortak Akdeniz kültürel özelliklerimizi koruma çabalarını desteklemek ve halklarımız arasında karşılıklı anlayışı geliştirmeye katkıda bulunmak için önemli bir çerçeve olarak kabul ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca, UNESCO’nun Nostos ortak mirasının korunmasını ve tanıtılmasını desteklemek için üç ülkeyle birlikte çalışma isteğini memnuniyetle karşıladılar.
Deklarasyon, sağlık alanında iş birliğini de içeriyor. Bu kapsamda, “Sağlık dijitalleştirme, sağlık sistemlerinin geliştirilmesi ve yeni teknolojilerin uygulanması, Sağlık turizmi ve bilimsel araştırma ve sağlık yatırımlarında iş birliği dâhil olmak üzere birçok kilit alana odaklanmayı kabul ediyoruz. Ayrıca, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıkları ele almak ve sağlıkla ilgili sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya katkıda bulunarak sağlık acil durumlarına yanıt vermek için ortaklıklar kurmayı kabul ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Deklarasyon ayrıca, kültürel varlıkların çalınmasını, gizli kazı yapılmasını ve yasa dışı ticaretini, ihracatını veya mülkiyetinin devrini önlemeyi ve menşe ülkesine iadesini ve geri verilmesini teşvik etmeyi amaçlayan Turizm alanında, Arkeoloji ve Müzecilik alanında iş birliğini de içeriyor. İki ülke ayrıca Gençlik ve Spor Alanlarında da iş birliği yapacak.
Sonuç olarak, üç lider Üçlü İş Birliği mekanizmasının başarısına ve daha da geliştirilmesine olan güçlü bağlılıklarını teyit etti. (KHA)