Hakan Fidan’a Kıbrıslılara hakaret etmediği için müteşekkiriz

Aziz Şah – Hakan Fidan geldi ve gitti. Ardında sis ve pus bırakmak istedi. Sonuçta adam istihbaratçı…

Fidan dendiğinde aklıma ilk olarak 27 Mart 2014’te internete düşen ses kaydındaki konuşma gelir.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Müsteşar Feridun Sinirlioğlu, Orgeneral Yaşar Güler ve MİT Başkanı Fidan’ın olduğu toplantı…

Suriye’de cihatçıların nasıl silahlandırıldığını konuşurlar kendi aralarında…

Fidan, “2000’e yakın TIR malzeme gönderdik” der, Güler cevap olarak “Hakan Bey kendisi istedi bir general belirledik gitti” der…

Fidan, “Gerekçeyse gerekçeyi üretirim, öbür tarafa 4 tane adam gönderirim 8 tane füze attırırım, problem değil” der…

Devam eder, “Gerekirse oraya da (Süleyman Şah Türbesi’ne) bir saldırı düzenleriz” der…

Kıbrıs’ta Bayraktar ve Ömerge Camilerini nasıl bombaladılarsa öyle!..

-4 adam gönderirim 8 füze attırırım!

Sonuç?

Akdeniz’in kalbi Suriye’yi El Kaide ele geçirdi…

***

Türk ordusunun düzenlediği Mavi Vatan tatbikatı sırasında geldi Fidan Kıbrıs’a. “Mavi Vatan”dan hiç bahsetmedi konuşmasında…

Mavi Vatan tatbikatında da Kıbrıs’tan bahsedilmedi…

Tesadüf!

Ankara geri adım mı attı Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesi’nden?

Fidan’ın geldiği gün Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis doğalgaz görüşmesi için Mısır’daydı, Fidan’ın Kıbrıs’tan gittiği gün ise İsrail Cumhurbaşkanı Isaak Herzog Kıbrıs’taydı…

Herzog’un da Fidan’ın da programları basından gizli tutuldu!

***

Fidan’ın gizli tutulan programını öğrendik ayağına çağırdığı siyasiler ile yaptığı görüşmelerden.

Yakında kapalı kapılar ardında yapılan konuşmaların içeriğini de öğreniriz…

Namık Kemal Mağusa’da sürgündeyken Kıbrıs’ın dedikodusundan ve sineklerinden şikayetçiydi.

Rauf Denktaş da senelerce Kıbrıslı Türk toplumunu “sinek” diye aşağıladı.

Bu memlekette kimin sinek, kimin insan, kimin dedikodu yapabilen sinek olduğu hiç belli olmaz…

Partililer parti başkanlarından nefret eder. Herkes bir diğerinin kuyusunu kazar. Sömürgelerde öyledir. Sömürgeci ile mücadele edemeyen yerliler birbirlerine yapmadıklarını bırakmazlar…

Hakan Fidan’ın görüştüğü siyasetçiler için de geçerlidir bu durum…

Villa Fırtına’da hesaba çekilen, Beyaz Ev’de azarlanan siyasetçiler gazetelere manşet oldu!

Çünkü iki kişinin azarlandığı yerde muhakkak biri diğerini satar…

***

Türk Devleti’nin çok yetkilisi geçti buralardan. Uzun zamandır Fidan gibi kamuoyu önünde Kıbrıslılara hakaret etmeyen bir devletlû görmedik. Buna bile sevindi sömürge tebaaları…

Fidan’ın öncekiler gibi hakaretler yağdırmamasına anlamlar yükledi umut dolu sömürge tebaaları!

Alışmış kudurmuştan beterdir sonuçta…

Sömürge tebaası olmak kolay değil!

-“Besleme” dediler, “ulan bir numaralı memur” dediler, “Türklüğünü ispat et” dediler, “her ihanetin bir bedeli var” dediler, “kuyruklarını kıstırıp yerlerine oturacaklar” dediler, “gaflet ve ihanet içindeki tipler” dediler… Dediler da dediler…

Hakan Fidan hiçbir şey demeyince ahali kerizleşiyor,

-“Neden bize hakaret etmedi?” diye.

Kötü polis gitti, iyi polis geldi…

***

Doğuş Derya’ya ekranda rastladım. Fidan’ın Kıbrıslılara hakaret etmemesinden duyduğu memnuniyeti belirtti, “Fidan liyakatlidir” dedi…

Özel sektörün yüzde 60 küsurunun yabancı işçi olduğunu söyleyerek “yabancılaşıyoruz” dedi.

6-7 bin Pakistanlı’nın KKTC vatandaşı olmasından şikayet etti.

-Kıbrıs’ın geleceği için referandumda oy mu kullanacaklar, dedi…

Annan Planı’nda Türkiyeli yerleşimcilerin oy kullanmasını savunan CTP değil miydi? Türkiyeli yerleşimcilerin oyları olmasaydı işgal bölgesinden de “hayır” çıkardı…

Yasadışı yerleşimcilere Annan Planı’nda oy kullandırarak mezarımızı kazdınız!

Annan Planı referandumundan önce 17 bin kişi boşuna mı seçmen yapıldı?

Hakan Fidan “iki devletli çözüm dışında bir seçenek yoktur” dedi. Federalist Doğuş Derya ise “Umutlanmak istiyorum” dedi…

Kulak kabarttım, ne diyecek diye:

-Müzakereler maksimalist talepler ile başlar ve taviz verilir, dedi…

Ankara masaya “iki devletli çözüm” diye oturup taviz vererek kanatları güçlü merkezi gevşek bir modele geçilebilir…

Anlamadığınız şudur: Federalistlerin “birleşik Kıbrıs” anlayışı her an her dakika değişebilir ama Özel Harp Dairesi’nin Kıbrıs’ı İstirdat Planı değişmez!

About the author