Uluslararası hukuk ve BM kararları çöpte: Ankara Hristodulidis’in topunu kesti

Aziz Şah – Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan geldi ve gitti…

Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğine ve vatandaşlarına iki devletli çözüm için cesur olmaları çağrısında bulundu.

İki devletli çözüm çağrısı Kıbrıslı Rumlara gasp edilmiş topraklarından feragat etme çağrısıdır!

Fidan’ın yaptığı çağrı aynı zamanda güney göçmeni Kıbrıslı Türkleredir de!

Rum mülteciler kuzeydeki malından, Türkler güneydeki malından feragat etmeden “iki devletli çözüm” konuşulamaz.

1974’ten sonra İşgal Rejimi’nin güney göçmeni Kıbrıslı Türklere imzalattığı “feragatname”lerin uluslararası hukukta hiçbir geçerliliği yoktur.

Feragatnameler işgal bölgesinde kendi kendilerine çalıp oynamak içindi…

Fidan’ın “iki devletli çözüm” için gasp edilmiş topraklarınızdan feragat edin çağrısı tüm Kıbrıslılaradır.

Toprak gaspı çift yönlü bir meseledir.

Kuzeyde Kıbrıslı Rumlara ait mülklerin gasp edilmesi güneyde Kıbrıslı Türklere ait mülklere konan “siyasi tedbir”in gerekçesidir.

Rum mallarını yağmalayan “yatırımcı” denen gaspçılar, güneyde kalan Kıbrıslı Türk mallarını kemiren lağım fareleridir.

Kuzeyde Rum mallarının yağması sürdükçe, güneyde kalan Türk mallarına uzaktan bakarsınız. Mal sizindir ama dokunamazsınız…

Çünkü başkasını ezen asla özgür olamaz, başkasını rehin alanın kendisi de rehinedir.

Türkiye’nin işgali ile Rum malları gasp edilmiştir, Türk mallarına ise “siyasi tedbir” konmuştur.

Mahkeme kararı var bu yönde alınmış: Malları miras olarak devredilebilir ama satamaz, kullanamaz ve geliştiremezsiniz.

Türkiye’nin inşaat ve emlak şirketleri aracılığıyla sistematik olarak işlediği savaş suçları bütün Kıbrıslılara karşı işlenen suçlardır.

Yağmalanan topraklar, gasp edilen insan hakları ve egemenlik tüm Kıbrıslılarındır.

Hakan Fidan “iki devletli çözüm” için topraklarınızdan feragat edin diye çağrı yaparken bütün Kıbrıslılara yapıyor.

Bugün Fidan “cesur olun” derken Kıbrıslı Rumlara hitap eder, yarın sıra Kıbrıslı Türklere gelecek.

Çünkü 1974’ten sonra güney göçmeni Kıbrıslı Türklere imzalattıkları “feragatnameler” uluslararası hukukta çöptür.

***

Kıbrıs’ı yarım asırdır işgal altında tutan devletin Dışişleri Bakanı geldi…

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada,

-BM ilke ve kararlarına uymak ‘a la carte’ olamaz, dendi.

Ne demektir bu?

İşinize gelen BM kararlarını kabul edip, işinize gelmeyenleri reddedemezsiniz, kararlar bir bütündür.

BM kararlarını menüden yemek seçer gibi seçemezsiniz!

Aynı durum uluslararası hukuk, insan hakları ve AB muktesebatı için de geçerlidir…

***

Ankara, Kıbrıs Cumhuriyeti hariciyesinin dediği gibi “a la carte” bir politika uygulamıyor.

BM kararları içinde seçmece yapmıyor. Bütün BM kararlarını ve uluslararası hukuku çöpe attı Kıbrıs’ta…

AB, ABD ve BM’den de bu konuda hiçbir protesto ve yaptırıma maruz kalmadı Rusya gibi…

Ankara BM kararlarını çöpe attı, Birleşmiş Milletler ise kendi kararlarını kendisi savunmuyor!

Erdoğan üç senedir BM Genel Kurulu’nda BM kararlarına karşı “KKTC’nin tanınması” çağrısında bulunuyor. Duydunuz mu Guterres’in tek kelime ettiğini?

Bugüne kadar sadece İsrail, BM kararlarını ve uluslararası hukuku tanımadığını ilan etti.

İsrail’in işgal, ilhak ve yerleşim politikasına karşı BM’nin aldığı kararlar var. İsrail de BM’nin kararlarını tanımadığını açıklar.

Kapalı Maraş konusunda alınmış BM kararını da Türkiye çöpe attı İsrail gibi…

***

Hakan Fidan Kıbrıs’ın işgal bölgesine geldi.

BM üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’ne çağrı yaptı: İşgal altındaki Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarında BM tarafından yasadışı ilan edilen korsan rejimi tanı, diye…

İsrail ve Türkiye uluslararası hukuku ve BM kararlarını çöpe attı.

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın dediği gibi “A la carte” da değil, toptan atıldı kararlar çöpe…

***

Hakan Fidan, çöpe atılan kararları bilen hukukçu biraderler Kudret Özersay ve Tufan Erhürman ile görüştü…

Özersay “görüşlerimizi açıklama imkanı bulduk” deyip sustu.

Hristodulidis’i suçlamayı seven Erhürman ise “Top Hristodulidis’te” dedi…

Hakan Fidan “iki devletli çözüm” der, Tufan Erhürman “Hristodulidis samimi değil” der…

Hangi top? Ankara topu kesti çöpe attı…

-İki devlet topu mu?

About the author