
Aziz Şah – Meseleleri mesele etmezseniz meseleler kar topu gibi sizi yutar…
Türkiye Cumhuriyeti kendi çıkarlarını savunuyor.
Kendi aklı ve dili olmayan Kıbrıslı Türk toplumu ise varlığını Türkiye’nin çıkarlarına armağan etti.
Dünya görüşü Kermia kapısından geçip alışveriş yapmak olanlara çok kötü haberlerim var!
***
Gümrük Birliği Anlaşması’nı güncellemek için müzakere yürüyor Ankara…
Kıbrıs Cumhuriyeti ise Türk işgalinden kaynaklı olarak girmeyi ertelediği Schengen Bölgesi’ne dahil olmak için hazırlıklarını sürdürüyor.
Schengen ülkeler arasında iç-sınır kontrolü olmadan hareket hakkı sunan bir anlaşma. Anlaşmaya dahil olan ülkelerden birinden vize alan üçüncü ülke vatandaşları bütün Schengen ülkelerine gidebilirler.
Schengen’e AB üyeleri içinde sadece İrlanda ve Kıbrıs dahil değil. İrlanda kendi vize politikasını sürdürüyor, Kıbrıs’ın ise Schengen’e girişi Türk işgalinden dolayı ertelendi:
Kuzey sahillerinden kaçak gelişler, işgal bölgesindeki limanların denetlenememesi ve Yeşil Hat’tın yarattığı sorunlar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen’e girişini uzun süre erteledi.
***
Cumhuriyet’in Schengen Bölgesi’ne girişinin önündeki en büyük sorun işgal altındaki topraklara Türkiye üzerinden kontrol edilemeyen nüfus akışıdır.
Bunun yanında üç siyasi tereddütü daha vardı Cumhuriyet liderliğinin:
-İşgal altında yaşayan Kıbrıslılara ne olacak?
-İngiliz üsleri Schengen dışı olduğu için Ağrotur ve Dikelya’da başka idare ve mekanizma kurulması gerekir.
-Yeşil Hat Schengen’le tam anlamıyla bir “sınır”a dönüşecek.
***
Türkiye bir yandan Kıbrıs’ı işgal altında rehin tutuyor, diğer yandan AB ile Gümrük Birliği güncellemesi için pazarlık yapıyor…
Kıbrıs Cumhuriyeti ise işgal edilmiş topraklarından dolayı Schengen konusunda tam olarak iki ucu boklu değneğin ortasında kaldı!
Kıbrıs’ı yarım asırdır işgal altında tutan Türkiye bedel ödemediği gibi AB ile ilişkileri de bozulmadı…
Türkiye’nin işgalinden dolayı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen üyeliği ise ciddi bir meseleye dönüştü.
İki ciddi sorun var:
-Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen üyeliği Yeşil Hat’tı AB’nin “dış-sınırı”na dönüştürecek.
-Türkiye’nin işgali altındaki bölge ile Cumhuriyet hükümetinin kontrolündeki bölge arasındaki Yeşil Hat’ta tam denetim nasıl sağlanacak?
Kuzeyde dövizci soyar, insan öldürür, tecavüz eder güneye kaçar…
Mülteciler Türkiye üzerinden gelir, Türk askerinin kontrolündeki bölgeyi elini kolunu sallayarak geçer, BM Barış Gücü’nün de yardımı ile tampon bölgeye girer…
Temel geçim kaynağı Yeşil Hat üzerinden kaçakçılık olan belli köyler var…
Mağusa-Girne-Timbu limanlarından Interpol kaçağı da gelir, uyuşturucu da gelir, kara para da, silah da…
***
Schengen’in özelliği iç-sınırlar içinde serbest seyahat olmasıdır. İçte serbest seyahat olabilmesi için “dış sınır”ın geçit vermeyen bir kale duvarı olması gerekir!
Geçtiğimiz yaz Birleşmiş Milletler askerleri Yeşil Hat üzerinde insan kaçakçılığına yardımcı olurken yakalandı.
Schengen Bölgesi için Yeşil Hat’tın güvenliği nasıl sağlanacak?
Schengen’in “dış sınırlar”ında uygulanan sıkı denetim politikasından Kıbrıslı Türk toplumu nasıl etkilenecek?
Kıbrıslılarla evli olan TC ve diğer ülkelerin vatandaşları ise özgür bölgeye artık geçemeyecek.
***
2004’te Kıbrıs Cumhuriyeti AB’ye üye olurken Schengen Bölgesi’ne hazırlanması için 20 sene süre verilmişti. Süre 31 Aralık 2024’te doldu…
2010 yılında Dışişleri Bakanı Yorgos Lillikas,
-“Schengen’e dayalı sıkı ve tam denetim Kıbrıslı Türkler için her gün büyük bir sıkıntı yaratacaktır” diyerek karşı çıkmıştı.
Ancak bu politika mülteci krizi ile değişti. Çünkü Schengen üyeliği ile Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki mültecilere diğer Avrupa ülkelerinin kapısı açılacak. Ayrıca turizmin daha da gelişmesi planlanıyor…
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen matematiği “turist artacak, mülteci sayısı azalacak”tır.
Bu yüzden 2019’da Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis Schengen sürecini başlattı. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Hristodulidis açıkladı:
-“Ateşkes hattıyla ilgili tüm siyasi endişeleri giderdik ve şimdi teknik detaylar üzerinde çalışıyoruz. 2025’te Schengen üyeliğine hazır olacağız”…
Varlığını Türkiye’nin çıkarlarına armağan eden Kıbrıslı Türklerin trajedisi devam ediyor…