Hristodulidis Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’ndeki rolünü hatırladı

Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, siyasi iradeye ve ileriye bakmaya, mevcut durumun Kıbrıs halkının yararına çalışmadığını fark etmeye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Christodoulides salı akşamı Larnaka Belediye Sanat Galerisi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un açıklamalarından bahsetti; Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Daimî Üyesi olarak Kıbrıs sorununun çözümü, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon temelindeki kararların öncüleri arasında olduğunu söyledi; Rusya Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarının bu bağlamda yapıldığına inandığını ifade etti.

Lavrov’un salı sabahı Kıbrıs’ta çözüm ‘sihirli bir formül’ olmadığı şeklindeki açıklamalarını yorumlaması istenen Cumhurbaşkanı, Kıbrıs sorununun çözümünde gerçekten sihirli bir formül olmadığını kaydetti.

Nikos Christodoulides, “Çözüm için gereken şey siyasi irade ve ileriye bakmak, mevcut durumun Kıbrıs halkının, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin yararına çalışmadığını fark etmektir. Bu mesaj, bu mantık, bu yaklaşım, sözlerle değil girişimlerle devam eden çabalarımızı, kesintiye uğradığı yerden temel diyaloğu yeniden başlatmak ve Kıbrıs sorununun çözümüne yolunu açmayı belirlemektedir” şeklinde konuştu.

Lavrov’un açıklamalarının kendisini rahatsız edip etmediği sorusuna Cumhurbaşkanı Christodoulides “Rusya, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Daimî Üyesidir, kararlıdır ve katılmaktadır, ayrıca çözüm temelindeki kararların, iki toplumlu, iki bölgeli federasyonun öncüleri arasındadır ve Rusya Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarının bu bağlamda yapıldığına inanıyorum” dedi.

Lavrov’un, Kıbrıs’ın NATO üyeliğine ilişkin açıklamaları konusunda da Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dış politika konularının Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından belirlendiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Christodoulides, “Üçüncü tarafların görüşleri, yaklaşımları olabilir. Ancak Rusya Federasyonu’nun veya herhangi bir üçüncü devletin dış politika kararları da kendi verileri tarafından belirlenmektedir. Bundan da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi kararlarını belirlemesine neden olduğunu anlıyorsunuz” dedi.

Dışişleri Bakanı Lavrov dün erken saatlerde düzenlediği basın toplantısında, Rusya’nın önerebileceği ve hatta dayatmaya çalışabileceği Kıbrıs sorununun çözümü için sihirli bir formülün olmadığını ve olamayacağını belirtti.

Lavrov, adadaki iki toplum arasındaki istişarelerle ilgili bir soruya yanıt olarak sorunu ele alma konusundaki kişisel deneyimiyle birlikte ‘New York’ta çalışırken Kıbrıs’ın çözümüne gerçekten dâhil olduğunu kaydetti.

Rusya Dışişleri Bakanı, “Kıbrıs Cumhurbaşkanı her yıl BM Genel Kurulu’na gelir; o vesileyle Güvenlik Konseyi’nin beş daimî üyesinin büyükelçilerini davet eder ve Güvenlik Konseyi kararlarında yer alan ilkelerin nasıl uygulanacağı hakkında konuşur” dedi.

Lavrov, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından ortaya atılan plandan söz ederek planın referandumda reddedildiğini hatırlattı; “Bugüne kadar daha spesifik bir plan olduğundan haberdar değilim” şeklinde konuştu.

Türk tarafının iki devletli çözümde ısrar ettiğini belirten Rusya Dışişleri Bakanı, bir anlaşmaya varılması gerektiğini, önerebilecekleri veya daha da önemlisi dayatabilecekleri sihirli bir formül olmadığını, olamayacağını, her iki tarafın çıkarlarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Sergey Lavrov şöyle devam etti:

“BM Güvenlik Konseyi’nin daimî üyesi olan ülkeler bu sürecin garantörleri olarak görülüyordu. Son zamanlarda anladığım kadarıyla, Lefkoşa’nın onayı da dâhil olmak üzere bu beşli bir araya gelmiyor. Kıbrıs liderliğinin ABD ile çalıştığından şüpheleniyorum.

“Tek bir şey istiyoruz. Kıbrıslıların hem kuzeyde hem de güneyde istedikleri gibi yaşamalarını istiyoruz. Birçok Rus vatandaşı var, çoğu elbette güneyde yaşıyor ancak 10.000’den fazlası kuzeyde.”

“Moskova, Kıbrıslıların gelecekte nasıl yaşayacaklarına kendilerinin karar vermesini istiyor. Ve bugünün Kıbrıslı liderlerinin, Kıbrıslıların mümkün olan en kısa sürede karar vermesini isteyen değil onlara nasıl karar vermeleri gerektiğini, örneğin NATO’ya katılmak için veya adanın bankalarına para transferi yapan Ruslara zarar vermek için iç mevzuatları değiştirmek gibi şeyler söyleyen ortakları olduğunu anlıyorum.” (KHA)

About the author