ABD Başkanlık Kararnamesi: Kıbrıs artık sadece Türkiye’nin değil, ABD’nin de arka bahçesi!

Hükûmet Sözcüsü Konstantin Letymbiotis, perşembe günü yaptığı açıklamada, Kıbrıs’ın önemli Amerikan savunma programlarına erişimini sağlayan ABD Başkanlık Kararnamesi’nin büyük bir sembolik ve esaslı değere sahip olduğunu vurguladı. Letymbiotis, bu kararnamenin tesadüfi veya geçici bir gelişme olmadığını, aksine ABD-Kıbrıs Cumhuriyeti ilişkilerinin güçlendirilmesinde atılan stratejik bir adım daha olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basın mensuplarına yönelik bilgilendirme toplantısında konuşan Letymbiotis, kararnamenin yayımlanmasıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, hükûmetin doğrudan ABD’den savunma sistemleri ve hizmetleri tedarik edebileceği “Yabancı Askerî Satışlar (FMS)” programına dâhil olacağını açıkladı.

Letymbiotis, “FMS programına katılımımız sayesinde, başka yollarla temin edilemeyen birçok malzemeyi daha hızlı süreçlerle elde edebileceğiz. Çünkü bazı sistemler, sadece bu program aracılığıyla edinilebiliyor” dedi. Ayrıca, “Millî Muhafız Ordusu’nun (MMO) mevcut sistemlerinin modernize edilmesinin yanı sıra, Kıbrıs-ABD savunma iş birliğinin ortak tatbikatlar aracılığıyla güçlendirilmesinin de önemli faydaları olacak” şeklinde konuştu.

Hükûmet Sözcüsü, “İhtiyaç fazlası  Savunma Malzemeleri (EDA)” programının da ABD’nin elindeki fazla malzemeleri, müttefikleri ve ortakları olarak kabul ettiği ülkelere bağış veya düşük fiyatlarla sağlama programı olduğunu belirtti.

Kıbrıs’ın “Title 10 Güvenlik Yardımı Programına” dâhil olmasıyla, özellikle kara ve deniz sınırlarının güvenliği ile terörle mücadele konularında uzman eğitim ve malzeme desteği alarak ülke kapasitesinin artırılacağını da sözlerine ekledi.

Letymbiotis, “Ülkemizin bu önemli programlara katılımı, Cumhurbaşkanı Christodoulides ile Başkan Biden’ın geçtiğimiz ekim ayında Beyaz Saray’daki görüşmesinde ele alınmış ve Kıbrıs-ABD Stratejik Diyaloğunun bir parçası olarak belirlenmiştir” dedi.

Hükûmet olarak, “İkili ilişkilerimizin en üst düzeye çıkarılmasını yansıtan ve savunma teçhizatımızın güçlendirilmesine, modernizasyonuna önemli katkı sağlayacak olan Başkan Biden’ın kararını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.

“Gazze’deki sivillere yönelik insani yardım sevkiyatı için oluşturulan ‘Amalthea’ deniz koridoru, ABD vatandaşları dâhil birçok kişinin Kıbrıs üzerinden tahliyesini sağlayan “Estia” planı, önemli davalarda FBI ile yürütülen soruşturma işbirliği, Cumhurbaşkanının 1996’dan beri ilk kez Beyaz Saray’a davet edilmesi, Kıbrıs Cumhuriyeti-ABD Stratejik Diyaloğu’nun imzalanması ve geçtiğimiz Aralık ayında Ulusal Savunma Yasası’nda yapılan, Kıbrıs’ın NATO veya Barış İçin Ortaklık üyesi olmamasına rağmen ABD liderliğindeki çok uluslu tatbikatlara katılmasına imkân tanıyan düzenlemeler gibi gelişmeler, ABD Başkanlık Kararnamesi’nin tesadüfi ya da geçici bir adım olmadığını, aksine ABD-Kıbrıs Cumhuriyeti ilişkilerinin güçlenmesinde stratejik bir dönüm noktası olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.”

Letymbiotis, “Kıbrıs Cumhuriyeti hem uluslararası hem de bölgesel düzeyde bir güvenlik ve istikrar unsuru olarak öne çıkarken, Christodoulides hükûmetinin aktif diplomasisi sayesinde ülkemizin diplomatik varlığı da güçleniyor. Kıbrıs, güvenilir, faydalı ve stratejik bir ortak konumuna geliyor” dedi.

Sözcü, “ABD Başkanlık Kararnamesi’nin tarihî niteliği, ülkemizin stratejik değerinin güçlendiğinin bir göstergesi olurken, gönderdiği siyasî mesajlar da güçlü ve önemlidir” şeklinde konuştu.

Letymbiotis, “Hükûmet olarak, devam eden yasa dışı işgalin sona erdirilmesi ve Kıbrıs sorununun BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde kalıcı bir çözüme kavuşturulması için çalışmaya devam edeceğiz. Amacımız, ülkemizin barışını, geleceğini, istikrarını ve refahını sağlamaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Hükûmet Sözcüsü, Başkanlık Kararnamesi’nin hangi ekipmanları kapsadığı sorusuna, bu konunun ilgili Bakanlık ve Millî Muhafızların plan ve değerlendirmeleriyle ilgili olduğunu belirterek, “Bundan sonraki tüm planlamamızda, teçhizat programımızın modernizasyonu açısından bu önemli gelişmeyi göz önünde bulunduracağız” dedi.

Kararnamenin yeni Amerikan Yönetimi tarafından değiştirilme olasılığına dair soruya ise Letymbiotis, “Başkanlık bildirgesinin, yürütme organının ABD’deki tüm ilgili kurum ve bakanlıkların süreçlerini bağlayan ve yönlendiren bir kararı olduğunu” ifade etti.

“Bu gelişme geçici veya tesadüfi olarak değerlendirilemez. Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti-ABD ilişkileri artık sağlam temellere ve güvene dayanmaktadır” diye ekledi.

“Kıbrıs Cumhuriyeti, özellikle bölgemizde güvenilir bir ortaktır” diyen Letymbiotis, “Kıbrıs’ın çok taraflı tatbikatlara katılımıyla ilgili son değişikliklerin, ABD’deki iki büyük partinin de girişimi olduğunu hatırlatmak isterim. İki ülke arasındaki stratejik diyalog ise, Trump’ın başkanlığı döneminde ve Nikos Christodoulides’in Dışişleri Bakanı olduğu zaman başlamıştır” dedi.

Letymbiotis, “Ülkemizin, dünyada çok az ülkenin bu şekilde iş birliği yaptığı ABD gibi bir oluşuma dâhil olmasının önemini ve değerini bir kez daha vurguluyorum” dedi.

Ayrıca, “Bu stratejik diyalog, somut sonuçlara yol açacak bir yol haritası çiziyor ve iki ülke arasındaki ilişkilerde sürekliliği sağlıyor. Başkan Nikos Christodoulides, ABD’nin yeni seçilen başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. Bu da önemsiz veya sıradan bir durum olarak değerlendirilemez. Kıbrıs, başkanlık görevine başlamadan önce ABD’nin yeni seçilen başkanıyla telefonda görüşen az sayıdaki ülkeden biri” şeklinde konuştu.

“Dış politikamızın net ve açık yönelimi doğrultusunda hem bölgedeki ülkelerle hem de ABD gibi devletlerle olan iş birliklerimizi güçlendirerek ve genişleterek yolumuza devam edeceğiz.”

Türkiye Dışişleri Bakanlığının açıklamasıyla ilgili bir yorum yapması istendiğinde ise Letymbiotis, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 50 yıldır işgal altında olduğunu, 40 binden fazla Türk askerinin yasa dışı olarak Kıbrıs’ta bulunduğunu” belirtti.

Son olarak, tüm teçhizat programımızın “ülkemizin savunma kapasitesine ve uygulamada gösterdiğimiz insani role dayandığını, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de bir güvenlik ve istikrar unsuru olarak öne çıktığının artık açık olduğunu” vurguladı. (KHA)

About the author