
Aziz Şah – Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti’den dört tane Yunan kökenli Amerikan Kongre üyesi Trump’a hoşgeldin mektubu yazarak “Kıbrıs sorunu”nu öncelikleri arasına almasını istedi.
İroniye bakın!
İki ABD şirketi Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Kıbrıslı Rum mallarını yağmalıyor. Biri inşaat şirketi DND Homes, diğeri ise dünya çapında bir emlak şirketi…
Aralık ayında -ismi gizli tutulan- ABD emlak şirketi aleyhinde mülkleri gasp edilen mültecilerin şikayetiyle soruşturma açıldı.
ABD inşaat şirketi DND Homes ise 30.000 konut projesi ve turistik projeler başlattı Girne, Trikomo, Ayios Amvrosios, Lefkoniko, Eptakomi ve Vokalida bölgelerinde…
Kıbrıslı Rum mallarını yağmalayan ABD şirketlerini Trump mı durduracak?
***
Daha da ilginç olan, Temsilciler Meclisi’nde Kıbrıs hakkında sunulan tasarı konusunda Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin sessizliği…
Bazı konularda yemin etmiş gibi sessiz kalır Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği. Gasp edilmiş mallar konusu böyledir, sessizlik yemini ettiler. Ne basında yazılır ne siyasiler konuşur…
Hakan Fidan’ın ziyareti konusunda da sessizlik vardı. Türk Dışişleri Bakanı Kıbrıs’a gelmiş, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne işgal edilmiş topraklarından feragat etmesi için çağrı yapıyor.
Üniter yapıya sahip Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı olarak üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü tanımadığını söylüyor Hakan Fidan…
Dışişleri Bakanlığı ise kısacık bir açıklama yapıyor. Liderliğin sesi çıkmıyor ve gazeteciler yazmıyor…
Benzer bir şekilde Türkiye’de de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ABD ile kurduğu askeri ilişki ve doğalgaz sondaj faaliyetleri konusunda sessizlik var.
Sanki de gizli anlaşma var aralarında…
Crans Montana öncesinde 2013-14 arasında Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye’nin Çalık Holding aracılığıyla yürüttüğü gizli görüşmeleri hatırlatıyor bu sessizlik!
Hakan Fidan da “Yunanistan ile Türkiye arasında cereyan eden olumlu siyasi havanın adada da yankı bulması”yla “Dört kesim (Türkiye, Yunanistan, KKTC, Rum kesimi) bir araya gelelim Ege ve Akdeniz’de beraber gelecek inşa edelim” diyor…
İki bölgelilikten dört kesimliliğe vardık!
Böyle dönemlerde Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği “olumlu havayı bozacak” kalemleri susturur, konuşanların ağzını kapatır, eylemleri engeller…
1980’lerin sonu 1990’ların başında Turgut Özal-Papandreu ve Miçotakis yakınlaşması döneminde, işgal bölgesinde kalan evlerine dönüş için mücadele eden mülteci kadın hareketi Women Walk Home’un eylemlerini Cumhurbaşkanı Vassiliou bitirmişti “olumlu havayı baltalıyorsunuz” diyerek…
“Olumlu havayı baltalayacak” gazeteciler bile susturulurken dört tane Yunan kökenli Amerikan Kongre üyesi sürpriz mi yaptı?
***
Nicole Maliotakis, Gus Bilirakis, Chris Pappas ve Dina Titus tarafından ABD Temsilciler Meclisi’ne sunulan tasarıda Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin “sessizlik yemini ettiği” konular var.
İşgal, yerleşimci nüfus ve mülkiyet…
Açıkçası karardaki rakamlar 1975’ten kalma: 35.000 işgal askerinden ve 200.000 yasadışı yerleşimciden bahsediliyor!
-“Türkiye’nin Kıbrıs’ta devam eden işgali şiddetle kınanmaktadır” denilen karar “Türkiye’ye 35.000 işgal askerini derhal geri çekmesi için çağrıda bulunur”…
-İşgal altında “500’den fazla Ortodoks Hıristiyan kilisesi ve dini mekan bulunmaktadır” denilen kararda, “Türk ordusunun işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarına Kıbrıs’ın sosyopolitik ve demografik dokusunu değiştirmek için Cenevre Sözleşmeleri’ni ihlal ederek 200,000’den fazla yasadışı yerleşimci taşıdığı” belirtiliyor.
Devamında ise kararda,
-“Türkiye’ye Kıbrıs’a taşıdığı 200,000’den fazla yasadışı yerleşimciyi Kıbrıs’tan çıkarması ve Kıbrıslı Rum mültecilerin atalarının evlerine geri dönmelerine yardımcı olması çağrısında” bulunulmakta…
Kararda ayrıca “Kıbrıs’ın 1974’teki işgali sonucunda halen kayıp olan dört Amerikan vatandaşının bulunması için Türkiye’den işbirliği talep etmekteyiz” deniyor…
Ayrıca kararda,
-“Türk Hükümeti’ne Amerikan vatandaşlarının Türk işgali altındaki Kıbrıs topraklarında uğradıkları mal kayıpları için mali çözüm ya da tazminat talep etmeleri için yollar sağlaması çağrısında bulunmaktadır”…
Kararda ayrıca “Türkiye’ye Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki yasadışı faaliyetlerini durdurma çağrısı”nda bulunuluyor.
***
Kissinger, “ABD açısından Türklerin adanın üçte birini almalarında bir sakınca yoktur” demişti 13 Ağustos 1974’te…
Bu dört Kongre üyesinin bundan haberi var mı?