Kıbrıslı AP vekilleri: Yeni Yasa daha güvenli bir dijital ortam için önemli

Avrupa Parlamentosu’ndaki Kıbrıs Milletvekilleri, Dijital Hizmetler Yasası’nı, Avrupa Birliği’ndeki (AB) vatandaşlar ve işletmeler açısından daha güvenli bir dijital ortam için önemli olarak tanımladılar.

Kıbrıs Haber Ajansının (KHA) salı günü Strazburg’da yapılan Avrupa Parlamentosu genel oturumunda ele alınan konu ile ilgili sorularını yanıtlayan Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri, ifade özgürlüğünün ve yasa hükümlerinin başlangıçta öngörülen amaçlar dışında kullanılmasının riski olduğuna da dikkat çektiler.

Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) ve Avrupa Halk Partisi (EPP) Avrupa Parlamentosu Milletvekili Loucas Fourlas, Dijital Hizmetler hakkındaki yasama mevzuatının dijital yönetimini güçlendirme ve Avrupa vatandaşlarını yasa dışı içerik, yanlış bilgi ve diğer çevrim içi tehditlerin yayılmasından koruma yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi.

Fourlas, Avrupa Parlamentosu’nda ele alınan konuyla ilgili görüşmenin, üye devletler ve Avrupa Parlamentosu milletvekilleri arasında var olan farklı görüşleri ortaya koyduğunu; bunun Avrupa Birliği’nin (AB) ortak dış politika eksikliğini gösterdiğini ve bunun da birleşik ve etkili bir şekilde hareket etme yeteneğini zayıflattığını ifade etti.

DİSİ ve EPP Milletvekili Michalis Hadjipantela, Dijital Hizmetler Yasası’nın Avrupa Birliği’nde daha güvenli, daha şeffaf bir çevrim içi ortam yaratma yolunda önemli bir adım olduğunu belirtti.

Hadjipantela, “Yasa, kullanıcıların yasa dışı içeriklerden korunmasını güçlendirecek ve çevrim içi platformların sorumluluğunu teşvik edecek, daha küçük işletmelerin orantısız yükümlülüklerle yüklenmemesini sağlayacak ve böylece dijital pazarda yenilikçiliği ve rekabeti teşvik edecek” dedi.

Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) ve Sol Milletvekili Giorgos Georgiou, dijital hizmetler yasası hakkındaki görüşmenin büyük dijital şirketlerin benzeri görülmemiş tartışmalı davranışları karşısında Avrupa Komisyonu’nun eylemsizliğinin sonucu olduğuna dikkat çekti.

Georgiou, “Sol olarak temel görüşümüz, aşırı içerikle kullanıcıları çeken Büyük Teknoloji platformlarının iş modeline odaklanmadığımız için çevrim içi nefret söylemi ve yanlış bilginin yayılmasının temel nedenlerini gerçekten ele alınamayacak olduğudur” şeklinde konuştu.

Demokratik Parti (DİKO)ve Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Milletvekili Costas Mavrides, ifade özgürlüğü hakkının Avrupa demokrasilerinde temel bir hak olduğunu ancak her zaman sınırlar koyan temel AB yasal kuralları çerçevesinde uygulandığını belirtti.

Mavrides, bir demokraside sınırsız ifade özgürlüğünün olmadığını, bu nedenle herhangi bir kısıtlamayı veya sınırlamayı sansür ve ifade hakkının ihlali olarak değerlendirmenin paradoksal göründüğünü; bir şirketin baskın konumunun kötüye kullandığı oligopollerde, kötüye kullanmanın bilgi akışı ve demokrasiyle ilgili bilgilerle ilgili olması durumunda yasanın kısıtlamalar getirdiğini, bu nedenle herhangi bir kısıtlamaya karşı çıkmak, özellikle Putin ve Erdoğan gibi otoriter rejimlerden gelen yalanlara ve yanlış bilgilere karşı bariyerler koymak haklı olarak öncülük edenlerden geldiğinde asılsız ve ikiyüzlü olduğunu vurguladı.

Ulusal Halk Cephesi (ELAM) ve Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular grubu Milletvekili Geadis Geadi, Dijital Hizmetler Yasası’nın oluşturulmasının arkasındaki düşüncenin daha güvenli dijital alanlar yaratmak olabileceğini, ancak zamanla “susturma aracı olarak kullanıldığını” belirtti.

Geadi, sözde önleyici sansürün bir çözüm olmadığını, kullanıcıları temel haklarından ödün vermeden korumanın bir yolunu bulmak gerektiğini, Dijital Hizmet Yasası’nın mevcut gidişatının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini çünkü korumayı amaçladığı özgürlüklerin tehdit altında olduğunu savundu; “Bunu geçmişte birçok kez gördük. Avrupa’daki vatansever güçler ve Kıbrıs’taki bizler bunun kurbanlar olduk” dedi.

Bağımsız Milletvekili Fidias Panayiotou, Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in yakın zamanda Avrupa Birliği’ni sansürü kurumsallaştırmakla suçladığına, benzer yorumların geçmişte X platformunun sahibi Elon Musk tarafından da yapıldığına işaret etti.

Panayiotou, “Bu suçlamalar doğruysa bir sorunumuz var demektir. Çünkü Avrupa genelinde yanlış bilgi etiketi altında sansürlenen milyonlarca gönderi haksız yere sansürlenebilir. Geçmişte birçok kez yanlış bilgi olarak etiketlenen gönderilerin, aslında gerçek anlamda doğru olduğu ortaya çıktı. Hikâyenin sadece bir tarafını sansürlersek düzgün bir demokrasiye sahip olamayız” şeklinde konuştu. (KHA)

About the author