
Aziz Şah – Gürcistan’da uyuşturucu ticareti, suç örgütü üyeliği ve kara para aklamadan müebbet hapse mahkum olan bir Bulgar vatandaşı Larnaka’da tutuklu. Gasp edilmiş Rum malları üzerinden kara para aklayan şirketleri ifşa etmek için itirafçı olma başvurusunda bulundu. Davası Başsavcıda…
Bodamya-Lurucina üzerinden insan kaçakçılığı yapan Pakistan-KKTC hattındaki şebekenin parçası olan Kamerunlu ise çete üyeleri hakkında itirafta bulunmaya başladı…
Haftalardır Bulgar ne zaman kara para şebekesini ifşa edecek diye beklerken Lurucina’dan insan kaçıran şebeke çıktı.
Kamerunlu şahıs sorgusu sırasında bir kaçakçılık çetesinin üyesi olduğunu itiraf etti. Çete lideri olarak da “Ali” adında bir kişiden bahsediyor. Ekim 2024’ten beridir Bodamya-Lurucina bölgesinden insan kaçakçılığı yaptıklarını açıkladı…
“Bodamya davası”nda 3 Kıbrıslı Türk ve bir Pakistanlı aranıyor. Kıbrıs Cumhuriyeti polisinin “aramadığı” Mehmet Ali Uluçay ise Girne Limanı’nda çıkış yaparken aracındaki mermi izlerinden dolayı yakalandı. Güneyde yakalansaydı cinayete teşebbüs, ağır bir suç işlemek için komplo kurma, insan kaçakçılığı ve Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarına yasadışı giriş, geçiş ve kalışa yardım ve yataklık suçlarından yargılanacaktı. Kuzeyde 60 bin TL nakit teminatla serbest kaldı dün…
29 Kasım 2021’de Kıbrıs’ın işgal bölgesine 60 günlük vizeyle giren Shoib Khan 2025 Ocak’ının ilk haftası 500 Euro karşılığı insan kaçıran çetenin kurbanı oldu.
3-4 tane araç kaçak olarak arabölgeye giriyor, devriyeleri sıklaştıran polisle karşılaşıyorlar…
Türk ordusu Yeşil Hat’tı kameralarla ve radarlarla gözetlemiyor mu?
Bir tane Kıbrıslı Rum çiftçi tampon bölgeye girse hücum eder BM Barış Gücü. Kaçakçılar söz konusu olduğunda BM de ortada yok…
Bu hikâyede tek şaşırdığım kaçakçıların arabalarla geçip gitmesi, o kadar rahat… Afganistan’dan Türkiye’ye kadar yürüyerek geliyor göçmenler. Kıbrıs’ta ise insan kaçakçıları Yeşil Hat’tı arabayla mı geçiyor?
Yani radarlara “gör beni” diye bağırıyor kaçakçılar!
“Kıbrıs sorunu” çok uzun zamandır Transnational Organized Crime meselesidir, yani sınıraşan organize suç…
Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin kontrolündeki bölgede iki haftadır bir numaralı gündem “Bodamya Davası”dır.
Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ne muhalefet ne de muktedirler Lurucina’dan güneye yapılan insan kaçakçılığı konusunda tek kelime etmedi…
Ayrılıkçı federalistlerin insan kaçakçılığının “Kıbrıs sorunu”na etkisi konusunda bir görüşü yok mu?
İnsan kaçakçılığı Yeşil Hat’tı duvarlaştırıyor. Kapı açılmıyor, duvar örülüyor…
Şu ana kadar yapılan soruşturmada, içinde Kıbrıslı Türkler, Pakistanlılar, İranlılar, Kamerunluların olduğunu öğrenebildiğimiz Pakistan-KKTC hattındaki sınıraşan organize insan kaçakçılığı şebekesi Türk ordusunun gözetimi altındaki Bodamya-Lurucina’dan insan kaçırıyor.
Gencecik bir insan öldü…
Kamerunlu kaçakçı önce “canlıydı bıraktığımda” dedi, sonra ifade değiştirerek “ölüydü” dedi. Yaralı attılar bir köşeye, 500 Euro için…
Birleşmiş Milletler’in baskısıyla Kıbrıs Cumhuriyeti insan kaçakçılığına karşı çektiği dikenli telleri kaldırma kararı aldığında işte bundan korkuyordum. Ölülerden! Çünkü teli kaldırırken canlı ve elektronik gözetim ile devriyeleri artıracağız dediler…
Bu insan kaçakçılığı davası çözülebilir mi?
Çözülemez, çünkü ucu Kıbrıs’ın işgal bölgesindedir.
Suçun merkezinde Pakistan-KKTC var. Hedefinde ise Kıbrıs Cumhuriyeti kontrolündeki bölge…
Kıbrıs Cumhuriyeti polisi işgal bölgesinde soruşturma yapabilir mi? Yapamaz! Suçluları istediğinde alamaz, sorgulayamaz, delil toplayamaz…
Türk ordusuna bağlı polis ile Kıbrıs Cumhuriyeti polisi ortak bir şekilde insan kaçakçılığı şebekesine karşı operasyon yürütebilir mi?
Türk ordusunun kontrolündeki hattan yapılıyor kaçakçılık. Kıbrıs’ın toprak bütünlüğü sağlanmadığı sürece insan ticareti bitmez…
Kıbrıs’ın merkezi güçlü üniter bir devlete ihtiyacı var. Avuç içi kadar Kıbrıs’ı ikiye ayırıp güvenlik sorunu yarattılar!
Kıbrıs Cumhuriyeti 2025’te Schengen Bölgesi’ne girmeye hazır olacağını açıkladı. Kıbrıs’ın işgal bölgesi AB için resmi “güvenlik sorunu”na dönüşecek!
AB içindeki iç sınırların tamamen kalkması için “Yeşil Hat” AB’nin “dış sınırı” olarak bir güvenlik duvarı olacak. Sadece Yeşil Hat’tın gözetlenmesi için 2025’in ortasına kadar 27,5 Milyon Euroluk kamera sistemi döşeniyor…
“Bodamya davası” basit bir organize suç değildir. “Kıbrıs sorunu”nun Transnational Organized Crime’a dönüşmesinin ve Yeşil Hat’tın duvarlaşmasının hikâyesidir…