Kıbrıs Cumhuriyeti kendini yargılıyor!

Aziz Şah – Kıbrıs tarihinin en saçma ama bir o kadar da anlamlı siyasi davasının duruşması vardı.

Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemesinin “Kıbrıs Cumhuriyeti tek çözümdür” sloganını yargıladığı dava…

Fransa’da “Yaşasın Cumhuriyet” diye pankart açanları yargılar mı Cumhuriyet?

Nerde görülmüş böyle dava: Cumhuriyet kendini yargılıyor!

Ermeni, Maronit, Latin, Rum ve Türk Kıbrıslılardan oluşan Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pankıbrıslı Seferberliği, 1 Ekim’de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “bağımsızlık günü”nde “KIBRIS CUMHURİYETİ TEK ÇÖZÜMDÜR – APARTHEİD ÇÖZÜM DEĞİLDİR” pankartı açmak için resmi tören alanındaydı…

Daha pankartı açamadan “yukarıdan gelen bir emir”le polis pankarta el koymaya kalkıştı, temel anayasal ve insan haklarını savunan eylemciler tutuklandı.

Yorgos Tattis ve Oz Karahan’a dava okundu. Çok şükür bir Rumca ve bir Türkçe konuşan Kıbrıslı tutuklandı. Siyasi eşitlik sağlandı…

Her ağacın kurdu kendinden olur. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kemiren kurtçuklar da Cumhuriyet’in etinden ve sütünden beslenen elitler.

Gücü üretimden ve sermaye ilişkilerinden gelen burjuvazi değil bunlar. Üretimle ilişkileri yok. Asalaktırlar. Varlıkları devletin varlığına endekslenmiş olan siyasi bir kast, ayrıcalıklılar. Varlıkları devletin varlığına bağlı olsa da devleti savunmaktan acizdirler. Çünkü Cumhuriyet sahibi olmak için bedel ödemediler. Bedel ödeyenlerin cesetlerine basarak yükseldiler. Hele şu anki genç elitler, Kıbrıs tarihiyle bağları slogan düzeyindedir.

İşte bu yüzden “Kıbrıs Cumhuriyeti tek çözümdür” diye pankart açan vatanseverlerle yüzleştiklerinde polise kanunsuz emir verirler, çünkü Cumhuriyet’in fikrini ve yasasını bilmezler…

Eski bir gazeteci olan Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu Müdürü Victor Papadopoulos “Bu tür etkinliklerde pankart açmak ve slogan atmak yasak” diye açıklama yaparak ne anayasa bıraktı ne insan hakları ne de AB Temel Haklar Şartı!

Dava dün bir kez daha ertelendi. 1 Ekim’den bu yana savcılık tüm tanık materyallerini savunma avukatına iletmediği için.

4 ay geçti, dosya hazır değil…

Bu kadar ağırdan almalarının tek bir nedeni var: 5 dakika sonrasını öngörememek!

Bir halt ettiler kanunsuz emir verdiler, tutukladılar, tutuklayınca dava açmak zorunda kaldılar, şimdi davayı geri çekemiyorlar.

Oz ve Yorgos ceza alırsa, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı AİHM’e taşınacak bir davadır bu.

5 dakika sonrasını düşünmeden kanunsuz bir emir verildi: Pankart açmak yasak!

5 dakika sonra pankartı taşıyanlar tutuklandı. 5 saat sonra dava açıldı…

“Kıbrıs sorunu” da 50 senedir böyle yönetildi: 5 dakika sonrasını düşünmeden!

Şantajla müzakere masasına oturdular. Kafalarına silah dayalı müzakere etmeye başladılar. 50 senedir Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için Birleşmiş Milletler gözetiminde pazarlık yürütüyorlar…

Saçma ve anlamlı olan işte budur “Kıbrıs Cumhuriyeti tek çözümdür” pankartının yargılandığı davada.

Bu dava Kıbrıs tarihinin en saçma davasıdır çünkü Cumhuriyet’i savunanları Cumhuriyet yargılıyor.

Bu dava saçma olduğu kadar anlamlıdır. Çünkü bu saçmalığı yaratan Cumhuriyet elitlerinin foyasını ortaya seriyor.

BM gözetiminde Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için müzakere yürütenler Cumhuriyet’i savunanları yargılıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti elitlerini tanımak için harika bir dava:

Cumhuriyet’i yıkmak için masaya her oturduklarında 5 dakika sonra pişman oluyorlar. Masadan kalkamadıkları için de şantajlara boyun eğiyorlar.

50 sene önce bu tespiti Klerides yapmıştı. “Kafama silah dayalı müzakere etmeyi reddediyorum” demişti. Sonra da müzakere etmeye devam etmişti. Elitlerin tek bildikleri pazarlık yapmaktır, mücadele etmeyi bilmezler çünkü…

Bu dava çok saçma ve anlamlıdır: Kıbrıs Cumhuriyeti kendini yargılıyor, anayasal hakları yargılıyor, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni yargılıyor ve AB hukukunun temelini oluşturan “Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı”nı yargılıyor.

50 senedir BM gözetiminde Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkarak etnik bölgelere dayalı bir apartheid rejim kurulması müzakere edilir. BM planlarında ortaya konan “etnik bölgelere dayalı federal çözüm” AB Temel Haklar Şartı’na aykırıdır.

“AB Temel Haklar Şartı”na aykırı bir apartheid rejim dayatır Birleşmiş Milletler Kıbrıs’a.

1 Ekim’de bu yüzden, “KIBRIS CUMHURİYETİ TEK ÇÖZÜMDÜR – APARTHEİD ÇÖZÜM DEĞİLDİR” dedik. 50 senedir oynanan oyundan usandığımız için…

About the author