
Birleşmiş Milletler (BM) kaynaklarına göre, Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nde Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerini destekletmek için özellikle Pakistan’ın desteğini kazanmaya çalışıyor. Türkiye ve Pakistan, İslam İş Birliği Teşkilatı’nda bu konuda iş birliği yapıyor.
Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) konuşan BM Güvenlik Konseyi kaynakları, Türkiye Daimî Temsilciliği’nin, 31 Ocak Cuma günü kabul edilmesi planlanan Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) ile ilgili taslak kararda, Pyla/Pile’deki olayların mümkün olduğunca tarafsız bir şekilde ele alınması için çaba gösterdiklerini belirtiyor.
Kaynaklar, Türkiye’nin UNFICYP ile ilgili karar metninde, toplumlar arası girişimleri, temasları ve ticareti artırma ihtiyacına vurgu yapmaya çalıştığını ifade ediyor.
Aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi üyeleri olan Avrupa Birliği ülkeleri (Yunanistan’ın yanı sıra Fransa, Slovenya ve Danimarka), Kıbrıs’ın görüşlerine sürekli destek verirken, bu konuda söz sahibi olan Birleşik Krallık, mümkün olduğunca dengeli bir metin oluşmasına hazır görünüyor.
Güvenlik Konseyi’ndeki kaynaklara göre, Birleşik Krallık’ın temel endişesi, tartışmanın odak noktası olan UNFICYP’e mümkün olan en geniş desteği sağlamak ve konunun siyasallaştırılmasından kaçınmak.
Fransa’nın BM Daimî Temsilcisi Büyükelçi Nicolas de Rivière, Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) verdiği demeçte, Paris’in Kıbrıs’a desteğini yineledi.
Büyükelçi Nicolas de Rivière konu hakkında “UNFICYP uzun yıllardır Kıbrıs’ta bulunuyor. Durum çözümsüz olduğu için orada kalmak zorunda. UNFICYP, iki toplum arasındaki sınırlarda güvenlik sağlıyor. Güvenlik Konseyinin kararı benimsemesi gerektiğine inanıyorum. Bence bu konuda hiçbir sorun yok.” ifadelerini kullandı.
“Fransa’nın desteğini açıklamasının ardından, şimdi asıl merak edilen konu, iki toplumun liderlerinin bir araya gelip görüşebileceği bir zemin olup olmadığı. Biz her zaman bu türden görüşmeleri, adada iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu hedefleyen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan, net bir yaklaşımla ve bu koşulla destekledik.”
“Uzun yıllar boyunca Kıbrıs’ta iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon fikri üzerinde belli bir uzlaşı sağlanmıştı. Ancak şu an, özellikle Türkiye’nin de desteğiyle Kıbrıs Türk tarafı, bambaşka bir model olan iki devletli çözüm modeli talep ediyor. Bu durum, müzakerelerin yeniden başlamasını elzem kılıyor. Ancak, tarafların hedefleri bu denli farklılaşmışken, süreç oldukça zorlu bir hal alıyor. Görüşmelerin yeniden başlaması gerektiği açık; fakat özellikle Kıbrıs’ın kuzeyi ve Türkiye’nin ısrarla iki devletli bir çözüm dayatması, tarafların gelecek vizyonları arasındaki uçurumu derinleştiriyor. Bu senaryo, Filistin için belki bir çözüm olabilir, ancak Kıbrıs’ın geleceği açısından kesinlikle olumlu sonuçlar doğurmayacaktır.”
Bu arada, Kıbrıs Türk basınında yer alan BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo’nun 10 Şubat’ta Lefkoşa’yı ziyaret edeceği haberini, BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stéphane Dujarric doğrulamadı ve ziyaret tarihinin henüz belli olmadığını belirtti.
Dujarric, “BM yetkililerinin seyahat duyuruları, bizimki gibi resmi bir kürsüden yapıldığında resmî hale geliyor. Bu yüzden, zamanı gelince bir ziyaret duyurusu yapacağız. Bunu yakında yapmayı umuyoruz” dedi. (KHA)