Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Küçükçü-Denktaşçı liderliği!

Aziz Şah – Bugün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tepesindeki genç liderlik Dr. Küçükçü ve Denktaşçı’dır.

Anglosaksoncu, NATO’cu ve ayrılıkçı…

Daha doğrusu, Cumhuriyet’in genç elitleri Makarios’un karşı çıktığı her şeydir!

Dr. Küçük’ün Makarios’a karşı çıktığı ne varsa, onu savunuyorlar bugün.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş hazırlıkları sürerken 11 Şubat 1959’da Centilmenlik Anlaşması’nda Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs’ın NATO üyesi olmasını kararlaştırdı.

Kıbrıs Cumhuriyeti NATO üyesi olarak kurulan ilk devlet olacaktı. Makarios “Kıbrıs bağlantısız kalacak” dedi…

Bugün “NATO üyesi olarak kurulan ilk devlet olma” payesini reddeden Makarios’tan nefret eden genç bir liderlik var.

Makarios 1961’de Belgrad’daki zirveye katılacağında “Bağlantısızlar Hareketi”ni “komünist bir yapı” olarak gördüğünü söyler Dr. Küçük. Belgrad’a gitmek isteyen Makarios’un seyahatini veto eder ve “Kıbrıs’ın NATO içinde olmasının faydalı olacağını” söyler…

1963-64’te fasariyalar başlayınca Makarios’a bu kez de “barış gücü” olarak NATO’nun Kıbrıs’a konuşlanması teklif edildi. Gene reddetti…

Hristodulidis liderliği bugün tam olarak Dr. Küçük’ün savunduklarını savunuyor. Makarios’un reddettiği NATO üyeliği ve NATO askerlerinin Kıbrıs’a konuşlanması için yalvarıyor.

1964 yılında ABD emperyalizmi iki tane plan sundu: Acheson 1 ve 2 planları… ABD’nin bu planları dayatmasının nedeni Makarios’un Kıbrıs’a NATO askeri konuşlandırılmasını reddetmesiydi. Makarios bu planları da reddetti…

Makarios’un bütün NATO seçeneklerini reddetmesi üzerine Ağustos 1964’te 1974 istilasına giden parolayı söyler Acheson, Nihat Erim ile Turgut Sunalp’a:

-“Özel olarak dostça söylüyorum, fazla kan dökmeden size ayrılan bölgeyi gidip askeri kuvvetle işgal edebilir misiniz? Eğer bunu yapabilecekseniz, gidip alın. Amerikan 6. Filosu karşınıza çıkmaz. Tersine sizi korur”…

O noktada EOKA-B ile Grivas girer devreye. 1960’ların ikinci yarısından itibaren NATO’nun yetiştirdiği özel harpçi kadrolar “çifte enosis”e odaklandı. Kıbrıs’ı bölerek Türkiye ve Yunanistan arasında pay edeceklerdi…

“Çifte enosis”in önündeki en büyük engel ise Makarios’un “bağımsız Kıbrıs” politikasıydı.

Cumhuriyet liderliği Grivas’ı anıyor. Meclis Başkanı Annita Dimitriu en önde boy gösteriyor. Ama 1955-59 arası EOKA’nın başı olan Grivas’ı değil. Çünkü o Grivas İngiliz ile savaştı…

Cumhuriyet’in genç elitleri İngiliz’i çok sever. İngiliz Büyükelçiliği ile konuşmadan hiçbir konuda fikrini beyan etmez…

Genç elitlerin andığı Grivas, Makarios’u öldürmeye ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan Grivas’tır. 1974’ün yolunu döşeyen Grivas’tır.

Dr. Küçük-Denktaş siyasetiyle Grivas’ı anıyor bugün Cumhuriyet’in genç elitleri…

Grivas’ın başaramadığını başarmaya çalışıyorlar: Makarios’u öldürmek!

Oedipus Kompleksi’ne tutuldu genç liderlik: “Baba Makarios”u öldürmek istiyorlar…

Ne yapıyorsa Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği “babaya duyulan nefret” ile yapıyor. “Baba” Makarios ne yaptıysa tersini yapıyorlar ama “baba”yı da taklit etmeden duramıyorlar…

Makarios’un 13 maddelik anayasa değişiklik önerisi vardı 1963’te. Denktaş bu öneriyi 1968-74 arası müzakerelerde kabul etti. Ama Yunan cuntası ve Türk istilası yüzünden hayata geçirilemedi…

Hristodulidis de seçildiğinden beridir “baba”sına özenerek “paket” açıklıyor. Önce “Kıbrıslı Türklere yönelik 14 maddelik paket” açıkladı, sonra “8 maddelik paket” açıkladı…

“Baba”ya duyulan nefret ile Makarios’un yaptıklarının tam tersini yapmaya çalışan genç liderlik Amerikancı, NATO’cu ve ayrılıkçı bir çizgiye geldi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin genç elitleri Makarios ne yaptıysa tersini yapıyor. Başka hiçbir mantığı yok yaptıklarının…

-Makarios’un reddettiği NATO’ya üye olmak istiyorlar.

-Makarios NATO askerlerinin Ada’ya konuşlanmasını reddetti, NATO’ya üs veriyor genç elitler.

-Makarios NATO çözümlerini reddetti, NATO üyeliği talep ederek NATO çözümünü de kabul ediyor genç elitler.

-Makarios Rusya ve mazlum milletler ile iyi ilişkiler kurdu ama Batı’ya da düşman olmadı. Kissinger’in deyişi ile “acımasız güç dengesi istismarcısı”ydı.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin genç elitleri ise denge güdemiyorlar. Rusya’ya düşman oldular, mazlumlardan ise nefret ediyorlar. Makarios’un “denge siyaseti”ni reddedip Anglo-Amerikan siyasetine kendi kendilerini zincirlediler…

Denktaş “Körü körüne İngiliz dostluğu güttük” demişti…

Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği Denkaşçı-Doktorcu oldu.

Bir tek kaldı “ya taksim ya ölüm” diye bağırmaları…

About the author