
Aziz Şah – Kıbrıs Türk Liderliği 1964’te Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk etti, 1964’ten sonra “Genel Komite”, “Geçici Yönetim”, “Yönetim”, “Otonom”, “Federe” ve “KKTC” gibi devletler kurduğunu iddia eder…
Peki, terk ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’ni neden tavuk ayağı gibi karıştırır?
-Horoz ölür gözü çöplükte kalır!
Kıbrıs Cumhuriyeti ne zaman bir projeye girişse, başta Tufan Erhürman olmak üzere üstüne vazife olmayan horozlar çıkıp eleştirir.
-“Çözüm sürecine zarar veriyor” diye başlarlar…
-“Kıbrıs sorunu çözülene kadar beklesinler”…
Siz kimsiniz?
-KKTC’ciler!
Ne istersiniz?
-Hem KKTC’yi, hem Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, hem de “hayali federasyon”u!
***
Girit-Kıbrıs-İsrail (Great Sea Interconnector) arasındaki enterkonnekte projesine karşı çıkıyor Tufan Erhürman…
Sana ne Kıbrıs Cumhuriyeti’nin elektrik projesinden?
KKTC ilan edileceği zaman Dr. Küçük’ün,
-“Elektriği bile halledemedik, KKTC’yi ilan edersek Rumlar elektriği kesecek” dediği anlatılır…
1990’ların başına kadar Kıbrıs Cumhuriyeti elektrik verdi işgal bölgesine. Dönemin işgal valisi Ertuğrul Kumcuoğlu bu durumdan rahatsız oldu.
Anılarında şöyle yazar:
-“Elektrik mevcut birleşik şebeke üzerinden Rum tarafından alınıyordu. Bunun için de karşı taraf herhangi bir bedel talep etmiyordu. Belli ki bazı önemli konularda Kuzey’i kendilerine bağımlı tutmakta yarar görüyorlardı”…
İşgal Valisi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal bölgesi ile bağını kesmek için Teknecik Santrali’ni kurma kararı aldı. Daha sonra TC-KKTC Mali Protokolü ile kamu santrali kurulmasını yasakladılar. AKSA şirketini tekel haline getirdiler…
Tufan’ın Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki elektrik üzerinde iradesi yok ama Kıbrıs Cumhuriyeti’nin elektrik projelerine burnunu sokar…
Ersin Tatar da şöyle demişti:
-“Güneydeki elektrik santrallerinin %30’u Kıbrıslı Türklere ait”!
***
Kıbrıs Cumhuriyeti güneş, LNG, doğalgaz, rüzgar enerjisi yatırımları ile santrallerini çeşitlendirmeye çabalar…
Kendi doğrularını ve yanlışlarını kendi yapar.
İşgal bölgesinde 25 senedir Türkiye’nin AKSA tekeli, ihalesiz yakıt alımı ve 30 senedir bacasına filtre takılamayan Teknecik var!
Tufan elektrik konusunda akıl veriyor Kıbrıs Cumhuriyeti’ne… Ama neden?
-“Great Sea Interconnector projesi Türkiye’yi dışlıyor” dedi.
Tufan’ın tüm eleştrisinin temeli bu!
Doğu Akdeniz meselesinde de aynı durum var: Mısır, Lübnan ve İsrail ile anlaşmalar yaptı Kıbrıs.
-Türkiye’yi dışlıyorlar!
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ne yapmasını istiyorsunuz?
Her adım atacağından Türkiye’den izin mi alsın?
“Barışa ve istikrara zarar veriyor” dedi Tufan. 50 senedir işgal var, ne barışı ne istikrarı!
50 senedir Kıbrıs’ı işgal altında tutan Türkiye’dir. Kıbrıslı Türk toplumunu yok etti, Rumları da korkuyla kuşattı…
Hristodulidis BM Genel Kurulu’nda iki sene üst üste yalvardı Erdoğan’a,
-“Sayın Erdoğan birlikte çalışalım” diye.
Erdoğan da cevap olarak işgal rejimi KKTC’nin tanınması için çağrı yaptı.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir proje geliştirirken işgalciden izin almasını mı bekliyorsunuz?
Ruhunuza işlemiş sömürge tabaası olmak!
Mesela çözüm olsa, Tufan gibiler Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’nde yetki sahibi olsa, bugünden hiçbir farkı olmayacak. Her adımlarında Türkiye’den izin isteyecekler.
Çünkü işgal altında olan kafalardır. Bilinç sömürgeleşmiştir.
-“Önce Türkiye’nin çıkarları”…
Çünkü Kıbrıs’ı ve Kıbrıslıları Türkiye için feda etmek işbirlikçilerin varoluş nedenidir.
***
İsrail-Kıbrıs Girit arasındaki “Great Sea Interconnector” bir Avrupa Birliği projesidir. Kıbrıs coğrafi konumundan dolayı parçasıdır.
EastMed Doğalgaz Boru Hattı da AB projesiydi, ABD izin vermedi çünkü Türkiye-İsrail Boru Hattı kurulmasını istedi.
Bakarsınız Great Sea Interconnector (EuroAsia Interconnector) projesini de engeller ABD. Çünkü projenin Çin’in “Yol ve Kuşak İnisiyatifi”ne bağlanması bile görüşüldü.
Bunlar küresel sorunlar, biz mandırada küçük şeylerle uğraşıyoruz…
Tufan Erhürman’ın “Türkiye’yi dışlıyorlar” dediği proje Avrupa Komisyonu tarafından “AB’nin ortak çıkarlar projesi” ilan edildi.
Türk işgali altında Kıbrıslı Türk toplumu yok olurken AB’nin projesini “Türkiye’nin çıkarlarına aykırı” diye eleştiriyor Tufan…
Kıbrıslı Türk siyasetçiler üç çeyrek asırdır, kendi toplumunu Türkiye’nin çıkarlarına armağan etti.
Küçük toplumlar kapalı ve korumacı olur. Bizim ahali tam tersini yaptı.
Kasabın bıçağını yalarken ağzınıza gelen kan şerbet değildir…