
Aziz Şah – 2018’de TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu elini masaya vura vura, “federasyon defteri kapandı, iki devletli çözümü savunacaksınız” diye Silihtar sarayına topladığı Kıbrıslı Türk partilerini azarladığından beridir, taş düşürme sancısı çekiyor CTP. Aynen KKTC’nin ilanında olduğu gibi…
Ne olmuştu KKTC’nin ilanında?
Denktaş Silihtar sarayına topladığı milletvekillerine “Yarın KKTC’yi ilan ediyoruz, karşı çıkanların siyasi hayatı bitecek” demişti…
Buna karşı CTP ve TKP’li vekiller ne sormuştu Denktaş’a:
-Türkiye’nin haberi var mı?
Denktaş ne cevap vermişti:
-Gidin TC Büyükelçisi’ne sorun!
Gittiler sömürge valisine sordular. KKTC’nin ilanı için ellerini havaya kaldırdılar…
***
1983’te çektikleri sancıyı çekiyorlar bugün…
2018’den beridir Türkiye’nin “eski tezi” federasyondan “yeni tezi” iki devletli çözüme nasıl geçiş yaparım diye sancı çekiyor CTP ve Tufan Erhürman!
Türkiye’nin tek bir politikası var: Kıbrıs’ı istirdat, geri alma. Bu amaç doğrultusunda aşamalar vardır: TMT ile yürülen kontrgerilla ve psikolojik harp faaliyetlerinden başlamak üzere Kıbrıs’ı İstirdat Planı aşama aşama ilerliyor…
1964’te Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk ettiği zaman Dr. Küçük liderliği, İsmet İnönü gönderdiği mektupta Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki normal işlerinize dönün derken şu ifadeyi kullanır:
-“Kıbrıs meselesinin nihai hal şekli hakkındaki malum tezimizin terki manasına katiyyen tazammum etmeyecektir”…
Türkiye’nin temel tezi hiç değişmedi. Sadece tarihin yarattığı olanaklara ve konjonktüre göre pozisyon aldı Ankara…
“Bir Türk tezi olan federasyon” 1964’ten 2017’ye kadar kullanılan bir slogandı.
Türk Dışişleri’nin karakutusu Feridun Sinirlioğlu, 2017’de Crans Montana’da masa dağılmadan önce verdiği röportajda şöyle der:
-“2016 sonunda bir çözüm ortaya çıkmazsa artık yeni bir oyun kurulacaktır. Bu aşamada da sadece ve sadece Ada’daki iki devlet arasında bir barış anlaşması müzakere edilebilir”…
Ki Feridun Sinirlioğlu Crans Montana öncesinde AB’nin İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Komiseri Hristos Stilianidis ile “gizli diplomasi”yi yürüten kara kutudur.
Türkiye “iki devletli çözüm” sloganına karar vererek Crans Montana’ya gitti. Boku da Anastasiadis’in üstüne attılar “Çavuşoğlu’na iki devletli çözüm teklif etti” diye. Anastasiadis de yeterince kirli olduğu için bok üstüne yapıştı…
Bunun için de Türkiye, Kıbrıs Rum siyasetinin içindeki hizipler arası çekişmeleri iyi kullandı. AKEL heyeti ve Genel Sekreteri Ankara’da Mevlüt Çavuşoğlu’nun ve İstanbul’da da Ahmet Davutoğlu’nun misafiri oldu. Küçümsenecek bir durum değildir bu…
***
Kıbrıs Rum siyasetini bile bölmeyi başaran Ankara Kıbrıslı Türk partilerin nazını mı çekecek?
Bu konuda en pragmatist öneriyi 1983’te KKTC’nin kuruluşu sırasında “sancı çeken” Özker Özgür’ün oğlu yaptı.
Ekim 2023’te Özgür Gazete ekranında Şener Levent’in programına çıkan CTP’li Birikim Özgür ne demişti:
-“Türkiye federasyon istemez dediyse itiraz edecek halleri yok… CTP artık federal bir çözüm istiyor dememeli, sadece çözümü destekliyoruz demeli”…
Tufan Erhürman bir süre bu taktiği denedi. Sonra eteklerdeki taşlar dökülmeye başladı…
Mart 2024’te Mehmet Ali Talat “Federasyon uğruna ölünecek bir dava değildir… Uğruna öleceğimiz tek dava Kıbrıs sorununun çözümüdür. Bizim hedefimiz Kıbrıs Türkü’nü dünya ile bütünleştirmektir. Varsa başka yol, o da bir çözümdür” diye bir çıkış yaptı.
Mustafa Akıncı’nın Crans Montana’daki müzakerecisi Özdil Nami ise Eylül 2024’te “Kıbrıs’ta çözüm lazım: Ya federal ya iki devletli” dedi.
Cin şişeden çıktı, artık geri girmez!
Bunlar “yeni” fikirler değildir. Eski yeni fikirlerdir. Eskiden süslü kelimelerle ayrılıkçılık yaparlardı, şimdi makyaj aktı…
***
CTP ve Tufan Erhürman aylardır şunu söylüyor:
-“Eğer Kıbrıslı Rumlar müzakerelerde ayak sürürse, mevcut statükoya dönülmeyecektir”…
Aylardır soruyorum: Peki, nereye dönülecek?
-İki devletli çözüme mi?
Cevap veren olmadı…
Sonunda UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu sordu:
-“Peki, nereye döneceksiniz? Bizimle ortak mücadeleye mi devam edeceksiniz, yoksa BM parametrelerine bağlı kalarak federasyon seçeneğini mi savunacaksınız?”
CTP’nin düşürmek için sancısını çektiği taş 22 Ocak 2018’de atıldı.