Vatan yahut Washington: Trump’ın dünyasında müzakere masası

Aziz Şah – Dünya altüst olurken 17 Mart’ta Cenevre’de Kıbrıs görüşmeleri olması planlanıyor…

Absürd bir tiyatro oyunu gibi:

Dünya savaşına Kıbrıslılar müzakere masasında mı yakalanacak?

ABD’nin sözde Rusya ile barış, Avrupa’nın ise savaş istediği bir zamandan geçiyoruz.

Trump Kanada’ya %25 gümrük vergisi koydu, Kanada da karşılığında ABD’ye %25 gümrük vergisi koydu. Trump bunu karşılıksız bırakmayacağını söyledi.

Kanada Başbakanı Trudeau ise dedi ki:

-Trump’ın istediği ekonomimizin tamamen çökmesi, çünkü bu Kanada’yı ilhak etmesini kolaylaştıracak.

“İlhak”ın bu şekilde konuşulduğu bir zamanda Kıbrıs sorunu mu görüşülecek BM gözetiminde?

Hristodulidis Cenevre’de “Crans Montana’da kaldığımız yerden başlayalım” derken dünya Crans Montana’da kaldığımız yerde değil.

Crans Montana günlerinde Rusya’nın Kıbrıs ile iyi ilişkileri vardı. Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov geçenlerde Kıbrıs Cumhuriyeti’ni uyardı “BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olduğumuzu unutmayın” diye…

ABD’nin gölge başkanı Elon Musk ise “ABD, BM’den ve NATO’dan çıkmalıdır” diyor.

ABD NATO’dan çıkar mı? Çıkacaksa bütün Avrupa’daki ve Türkiye’deki üslerini boşaltması lazım.

ABD BM’den çıkar mı? Çıkacaksa yerine başka bir sistem koyması gerek, bunun için de dünya savaşı çıkarması lazım…

2008’de başlayan Üçüncü Büyük Depresyon’dan beridir yeni bir dünya kuruluyor ancak yeni dünyanın kurulması için eskisinin yıkılması gerek.

Trump’ın devir teslim töreninde Hitler selamı veren Musk’ın “ABD, BM’den çıksın” dediği bir ortamda BM gözetiminde Kıbrıs müzakerelerine mi gidiyoruz?

Oval Ofis’teki Trump-Zelenskiy kavgasından sonra, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Yunanistan Dışişleri Bakanı Gerapetridis ile görüştü.

ABD Dışişleri Bakanlığı görüşmeyi, “ABD-Yunanistan ortaklığının stratejik önemi” ve “Yunanistan değerli bir NATO müttefikidir ve bölgesel istikrar için kritik öneme sahiptir” diye duyurdu.

Cenevre’de masaya yatırılacak olan “Kıbrıs sorunu”nu görüşmediler. “Yasadışı göçle mücadele” ve “savunma harcamaları” ile “bölgesel enerji projeleri” görüşüldü.

Dün ise (5 Mart’ta) Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ile görüştü Trump’ın Latin Amerikalı Dışişleri Bakanı Rubio.

Kombos ile de Cenevre’de masaya yatırılacak “Kıbrıs sorunu”nu görüşmediler.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, “Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki önemli rolü” ve “Amerikan vatandaşlarının çatışma bölgelerinden ayrılmalarına yardımcı olması”, “enerji projeleri”, “Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi” ve “askeri işbirliği” ele alındı.

Gerapetritis sonrasında Fox TV’ye çıkarak,

-“Tüm müttefiklerimizi savunma harcamalarını artırmaya çağırıyorum” dedi!

Trump boşuna NATO’yu tartışmaya açmadı ve Zelenskiy’e dayak atmadı Oval Ofis’te. ABD silah satacak…

Yunanistan Dışişleri Bakanı Gerapetritis,

-“Yunanistan NATO’nun %2’lik hedefini aşarak savunma harcamalarını Gayri Safi Milli Hasıla’nın %3’üne çıkardı. Devleti savunma harcamalarına motive etmek için ek savunma harcamalarının herhangi bir harcama tavanından muaf tutulması gerekiyor” dedi.

Yunan halkının rızkını silaha yatıracaklar Trump kızmasın diye…

Hristodulidis ise dedi ki,

-“Tek bir hedefimiz var: Müzakerelerin Crans Montana’da kesildiği noktadan, üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve temelinde yeniden başlaması. Bunun haricinde bir konuyu müzakere etmiyoruz”…

Crans Montana’da nerede kalınmıştı?

-Güvenlik, garantiler ve müdahale hakkı!

Daha kötü bir zamanlama olamaz müzakereler için:

-Trump silah satmak için pazar ararken “güvenlik ve garantiler”i görüşmek!

Hristodulidis masayı kurdurdu ama masanın ayakları yok. Trump dedi diye bugünden yarına değişmeyecek “BM düzeni” ancak cin şişeden çıktı…

Bugüne kadar Filistin’in toprakları ilhak edilirdi, şimdi Kanada’nın Başbakanı Trudeau Kanada’nın ilhak edilmesi tehlikesinden bahsediyor…

Netenyahu Gazze’de ne yaptıysa Trump dünya çapında yapıyor: Uluslararası hukuku ortadan kaldırıyor.

Senelerdir Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğine dedik ki,

-“İşgalciye masaya gelmesi için yalvarma”…

Müzakere masası her kurulduğunda Kıbrıslılar kaybettiler. Kıbrıslıların temel insan hakları pazarlığa açıldı, egemenliği pazarlığa açıldı, savaş suçlarının yasallaştırılması görüşüldü.

Uluslararası hukuk Filistin’de yoktu, artık Avrupa’da da yok: Zelenskiy’e “işgal altındaki topraklarını Rusya’ya bırak” dedi Kissinger-Biden-Trump!

Kissinger, “ABD açısından Türklerin adanın üçte birini almalarında bir sakınca yoktur” demişti 13 Ağustos 1974’te…

Hristodulidis’e de “işgal altındaki topraklarını Türkiye’ye bırak” derse Sam Amca, ne olacak?

About the author