“Benim sınıfımda üç tane Kıbrıslı var, biri benim”…

Aziz Şah – Bulunduğumuz mekanda kadim bir dostum ile sohbet ederken lise öğrencisi bir genç sözümüzü bıçak gibi kesti:

-“Benim sınıfımda üç tane Kıbrıslı var, biri benim. Diğer sınıflarda o kadar bile yoğuk”…

Yaşadıklarını anlatmaya başladı okulda. Yokoluşun acısını çeken bir genç vardı karşımda.

-Ben Kıbrıslıyım, dedi.

Üstüne boca edilen Türkçü propagandayı kusmaya başladı…

-“Kıbrıs edebiyatı öğretmeni bile Türkiye’den gelir, ders değil propaganda yapar”…

Liseli bir öğrenci, hiçbir siyasal formasyonu yok, kendiğinden varoluşu için isyan ediyor…

Fikret kalk, Limnidi ateşinde yanalım!

Yaklaşık çeyrek asır önce ben lise öğrencisiyken sınıfımda birkaç yerleşimci birkaç da TC’li asker ve bürokrat çocuğu vardı. Sınıfın gerisi Kıbrıslıydı…

Çeyrek asırdaki değişim ortada: Benim dönemimde sınıfta 3 yerleşimci varsa, şimdi 3 Kıbrıslı var.

“KKTC Merkez Bankası”nın Ankara’dan atanan müdürünün oğlu ile beraber okudum. Asker çocukları ve sonradan tarikatçı olan bir yerleşimci vardı sınıfımda yıllarca…

Tarikatçı 22 Ocak 2018 linçinden sonra sosyal medyada sağa sola tehdit savururken çıktı karşıma…

Mart 2025’te Lefkoşa’da bir lisede okuyan genç,

-“Benim sınıfımda üç tane Kıbrıslı var, biri benim. Diğer sınıflarda o kadar bile yoğuk” diye çığlık atıyor.

Kutlu Adalı 13 Nisan 1993’te yayınlanan “Suyunun suyu bir nüfus” başlıklı yazısını şöyle bitiriyordu:

-“Artık ülkemizde Rum’un azınlığına değil, Türkiyelilerin azınlığına düştük. Yani suyunun, suyunun suyu olduk. Güvenlik Konseyi son kararında, nüfus sayımı yapılmasını, belki de bu gerçeği bildiği için istiyor. Niçin istemesin? Niçin istemeyelim? Ülkenin nüfusu nedir, ben neyim ve kimin azınlığıyım bilmek istiyorum”…

Kıbrıslı Türk toplumunun sayısı bellidir, Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği taşıyanlar 120 bin civarındadır.

12 Ekim 2010’da işgal bölgesinin “İstatistik ve Araştırma Dairesi”nin Başkanı Güner Mükellef, dalgınlıkla mı yanlışlıkla mı bilinmez, “120 bin 7 kök Kıbrıslı var” diye açıklama yapmıştı.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin verdiği kimlik-pasaport sayılarıyla örtüşüyor bu rakam…

1974’te 110 bin civarındaydık, 2020’lerde ise 120 bin civarındayız Kıbrıslı Türk toplumu olarak.

Yarımız da göç etti…

Kutlu Adalı 5 Ağustos 1993’te “Şişirme Nüfus” başlıklı yazısında şöyle diyor:

-“Kıbrıs Türk liderliğinin eskiden beri yakalandığı bir NÜFUS HASTALIĞI vardır. Her nedense bu hastalıktan hiç kurtulmamış, günümüzde ise iflah olmaz boyutlara uğramıştır. NÜFUSU OLDUĞUNDAN BÜYÜK GÖSTERME OLAN BU HASTALIĞIN bilimsel bir yanı yoktur, çünkü bilimsel metotlarla, uluslararası nüfus sayımı kriterleriyle hiç uyuşmaz. Bu hastalık “AZINLIK KOMPLEKSİ”nden kaynaklandığı için çoğunluk karşısında ezilmemeyi amaçlar ve ŞİŞİRME NÜFUS İLE KIBRIS’TA HAKKIMIZDAN FAZLA HAK ELDE ETMEYE çalışır”…

Kutlu Adalı diyor ki:

-“Kıbrıs Türk Liderliği şişirme nüfus ile Kıbrıs’ta hakkımızdan fazla hak elde etmeye çalışır”…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde %18 nüfusla devletteki her şeyin %30’unu talep ederek ayrı meclis oylaması ve veto ile vergi yasasını bile geçirmeyerek devleti felç eden zihniyetin temeli budur.

Kutlu Adalı “Şişirme Nüfus” başlıklı yazısında devam ediyor:

-“Çocukluğumdan ve ilk gençlik yıllarımdan anımsarım Kıbrıs Türklerinin gerçek nüfusu 65 bin ise, o zamanın liderliği ’85 bin Kıbrıs Türkü’ diye nutuk atardı. Nüfusumuz 85 bin olduğunda ‘100 bin Kıbrıs Türkü’ diye nutuk atmaya başlandı.

1960 nüfus sayımında nüfusumuz 104.320 olarak resmen belirlendiğinde Türk liderliği ‘120 bin Kıbrıs Türkü’ diye nutuk atıp, şişiniyordu”…

Uzun yıllar Denktaş-Küçük liderliği nüfus rakamlarını şişirerek “mücadele” yürüttü: Bugün duyar mısınız “Şu kadar Kıbrıslı Türk” diye?

Kutlu Adalı’nın “şişirme nüfus” dediği balon çoktan patladı!

Türkiye Kıbrıslı Türk toplumunu yok etti. “120 bin Kıbrıslı Türkün hakları” diye nutuk da atamazlar…

Bu yüzden pazarlık işgal edilen toprak üzerinden yürütülür!

***

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mr. Hristodulidis!

Lefkoşa’da bir lisede “Sınıfımda 3 Kıbrıslı kaldı” diye çığlık atan gencin haklarının sorumluluğu Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğindedir.

Kıbrıs Cumhuriyeti liderliği “Kıbrıs Rum liderliği” değildir, bütün etnik kökenlerden yurttaşların liderliği olmak zorundadır.

Hiçbir Kıbrıslının toprağından ve insan haklarından feragat etmeye hakkı yoktur…

About the author