
Aziz Şah – Euronews ve Deutschlandfunk’un yaptığı iki kısa haber dışında dünya basınında Cenevre toplantısı yer almadı…
2021’deki Cenevre toplantısında Türkiye’nin iki devletli çözümsüzlük paketini sızdıran BBC bile oralı olmadı: Yani İngiliz emperyalizmi vaziyetten memnun.
BM Genel Sekreteri Guterres’e Kıbrıs hakkındaki basın toplantısında Filistin’i sordular.
Bundan daha öğretici ne olabilir?
Kıbrıs meselesi hallolunmuştur. Şu anki şekli ile konservede bekletilecek. Konservenin içindeki fasülye taneleri gaz yapıp patlamazsa…
Var mı fasülyelerde patlayacak irade, akıl ve cesaret?
Çünkü dünya kendi kurtuluşu için mücadele etmeyenlerin kahrını çekmez. Ne istediğini bilmeyenleri ise kimse ciddiye almaz…
***
Uluslararası konjonktüre, doğalgazın çıkacak olmasına ya da Türkiye-AB ilişkilerine bakarak (üçünü de yanlış anlayarak!) Kıbrıs’ta umutlandığınız zaman elinize çabbayı verip “Kanlıdere’yi ıslah edin da oyalanın” derler…
Doğalgazın çıkması ve nakledilmesi için “Kıbrıs sorunu” engel değildir. Alman emperyalizmi 1850’lerden beridir istikrarla süren Türkiye ile ilişkilerine Kıbrıs’ı karıştırmaz. Uluslararası konjonktürde ise züccaciye dükkanına fil girdi…
Kendi kurtuluşu için mücadele etmeyenler, dünyayı ve dünyadaki Kıbrıs’ı okuyamayanlar çürüyen cesette can arar!
Cesedi gömeceksiniz ki gübre olsun…
***
2018’den beri Türkiye BM parametrelerine karşı “iki devlet tezi”ni dayatıyor. Erdoğan BM Genel Kurulu’nda üç senedir BM kararlarına karşı “KKTC’yi tanıyın” diyor.
Ankara BM kararlarını ayaklar altına aldı. 2023 Ağustos’unda Türk işgal güçleri Pile’de BM Barış Gücü askerlerine dayak attı…
Guterres ise kıstırdı kuyruğunu oturdu yerine!
Ne BM kararlarını savunabildi ne de dayak yeyen BM askerlerini!
BM Genel Sekreteri Guterres’in kişisel temsilcisi Kolombiyalı Holguin’in gelişinden ve gidişinden sonra ne söylediysek Cenevre’de doğrulandı:
-BM parametreleri çöp oldu.
-BM parametrelerinin yerini belediye parametreleri aldı.
Birleşmiş Milletler 1974’ten sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğinin tesis edilmesi doğrultusunda yabancı askerlerin Kıbrıs’tan çekilmesi, mültecilerin evlerine geri dönmesi, Varoşa’nın sahiplerine iadesi ve ayrılıkçı KKTC’ye karşı kararlar aldı.
En başta BM parametreleri bunlardır. Peki, bu kararların hayata geçirilmesi için Türk işgaline karşı ne yapıldı?
-Hiçbir şey!
“Kıbrıs sorunu” için yapılan müzakerelerde ise Türkiye’nin işlediği savaş suçlarını yasallaştırmak için “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” kılıfı bulundu.
***
17-18 Mart 2025 Cenevre toplantısından ne karar çıktı?
-Mezarlıkların restorasyonu!
-Mayın temizliği…
-Tampon bölgede güneş enerjisi parkı…
-Dört geçiş kapısı…
-Gençlere “hiçbir şey yapmamak için toplantı yapmayı öğretmek amacıyla” da Gençlik Teknik Komitesi kurulacakmış!
Bunlar belediye işleridir…
İngiliz sömürgecilerinin 1958’deki ırkçı icadı olan apartheid “Lefkoşa Türk Belediyesi” ile Lefkoşa’nın özgür bölgesinin Belediyesi anlaşarak yapabilir bunları…
Peki, Birleşmiş Milletler Kıbrıs’ta belediye işlerine neden bakıyor?
Çünkü BM Türk işgalinin kadife eldivenidir.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin tüm dayatmalarını ve işgalin oldubittilerini kabul etmesi için zamana oynuyorlar.
Türkiye “Kıbrıs sorunu yoktur, neyi görüşeceğiz ki?” dediği için görüşecek mesele yaratıyorlar: Belediye parametreleri!
***
Bundan 50 sene önce 31 Temmuz 1974’te savaşın içinde demir ve kanın ortasında Cenevre’de gene Kıbrıs görüşmesi vardı…
BM Genel Sekreteri Waldheim içinden çıktı:
-“Adadaki durum tamamen açık: Türk istilası gerçekleşmiş, işgalci güçler Kıbrıs’ta kalmıştır. Türkiye ateşkes talebini defalarca ihlal etmiştir”…
-“Dünya kamuoyunun bu denli aykırı eylemleri onaylamaya niyeti yoktur”…
Peki, Waldheim’ın “Türk istilası” sözüne kim karşı çıkar?
-Washington BM Daimi Temsilcisi ve Britanyalı Temsilci!
***
“Kıbrıs’ta Türk istilası var” diye bağıran Waldheim’dan “alın elinize çabbayı da Kanlıdere’yi ıslah edin” diyen Guterres’e…
BM Genel Sekreteri Guterres 2024’teki son raporunda,
-“Tampon bölgede AB fonuyla elektrik üretin, Kanlıdere’yi ıslah edin, Varoşa’da statükoyu koruyun” demişti.
-“Varoşa’yı sahiplerine iade edin”den “statükoyu koruyun”a…
Guterres’in kişisel temsilcisi Holguin yarım asırlık işgal tarihinde “BM parametreleri” ve “federasyon” kavramlarını kullanmayan tek BM görevlisidir.
Federasyon öldü. Gömeceksiniz ki cesedi gübre olsun…
“Federasyon” sloganı Türk işgalinin oldubittilerini Kıbrıslılara kabul ettirmek içindi. İkinci aşamaya geçti Türk işgali…
Kıbrıslılara ise üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunmaktan başka bir şey kalmadı!